Hemen her gün şiddet ve uyuşturucu ile ilgili haberler okuyoruz. Sigara parasından daha ucuza satılan uyuşturucular, her köşe başında uyuşturucu bağımlıları. Kadına, erkeğe, hayvana şiddet...
Toplum, nasıl bu hale geldi? sorusuna verilecek cevaplar birden fazla.
Ama en önemlisi, toplumda adalet duygusunun kaybolmuş olması. Şöyle sokağa çıksak ve insanlara sorsak, adalete güvenen kaç kişi kaldı?
Adaletin yerini bulacağı konusunda insanların aklında soru işareti var. Adalet sistemi, uygulamaları ile soru işaretini her geçen gün büyütmekte.
Birçok suç haberinin son cümlesinde, " tutuksuz yargılanmak üzere serbest!" cümlesini okuyoruz.
İnsanlar sokaklarda rahatça gezemez hale geldi. Ne zaman, nereden bir uyuşturucu bağımlısının ya da şiddete meyilli birinin karşımıza çıkacağı belli değil.
Hayatta herhangi bir amacı olmayan bu ipsiz sapsızların karşısında masum insanların tek güvencesi "adalet." Adaletin masum insanları koruduğu ise ne yazık ki; şüpheli.
Yasalar ve adalet sağlayıcılarının yorumları, suçlulardan yana. Defalarca suç işlemiş buna rağmen cezaevi yerine sokaklarda dolaşan insanlar, toplum için büyük bir tehdit oluşturmakta.
Hatırlayın, kısa zaman önce polisimizi şehit eden caninin 26 suç kaydı vardı. Sokaklarda gezen bir suç makinesi tarafından şehit edildi, polis Şeyda Yılmaz.
Masum insanların adalete güvenmediği, suçluların ise adaletten korkmadığı bir dönemden geçiyoruz. Suçluların adaletten korkmaması öyle bir seviyeye ulaştı ki; artık kolluk kuvvetlerine karşı dahi pervasızca saldırgan olabiliyorlar. Kolluk kuvvetlerine saldırı haberleri artık sıradanlaştı.
Daha bir iki gün önce şehrimizde bir uyuşturucu bağımlısı, komiseri bıçakla yaraladı.
Adalet sistemi tarafından neredeyse ödüllendirilen, bu sayede belinde yasal silah taşıyan kolluk kuvvetlerinden bile korkmayan ipsiz sapsızların, belinde silahı olmayan normal vatandaşlara neler yapabileceğini tahmin etmek zor değil!
Suçluların adalet sistemi tarafından hak ettikleri cezaya çarptırılmamaları, masum insanların
kaderiyle baş başa bırakılması suçu alışkanlık haline getirmiş insanları daha da cesaretlendirmekte.
Suçluların güvende, masumların tehlikede olduğu bir adalet sisteminde sonuç, ağır olacaktır.
Ülkemizin sokaklarında güvende gezebilmek en temel insani haktır ve adalet sisteminin amacı, suçluları sokağa salmak değil masum insanları güvence altına almaktır.
Suç, cezayı gerektirir. Cezalandırmak ise adaletin görevidir. Adalet sistemi, cezalandırmak yerine, sokaklara salmaya devam ettiği sürece, ne yazık ki; ülkemizi daha kötü günler beklemektedir.