Vergi, kamu hizmetlerini karşılamak amacıyla, kişilerden ve kuruluşlardan kanun yoluyla toplanan paralardır. Vergi, devlet ve diğer kamu kuruluşlarının, kamu hizmetlerinin finansmanını karşılamak üzere kişilerden zorla aldıkları paralardır.
Vergi; gönüllülük esasına dayanmaz. Kazancınıza göre vermeniz gerekir. Ben ödemek istemiyorum, diye bir şey yok. Devlet, anında tepenize biner. Ödemediğiniz vergiyi; cezası, kazası, faizi ile birlikte kat kat fazlasıyla sizden alır.
Var mı sıkıntı? Yok. Bu ülkede yaşıyorsak, gücümüz nispetince, kanunların öngördüğü şekilde vergimizi ödeyeceğiz. Bu işin sorumluluk kısmı. Her sorumluluk aynı zamanda bir hak doğurur. Sorumluluğunu yerine getirmiş insan, ödediği verginin nereye harcandığı sorusunu sorma hakkına da sahiptir.
Kimse sizin ödediğiniz vergiyi babasının parası gibi harcayamaz. Bir buçuk milyon insanın yaşadığı şehirde iki – üç yüz kişi böyle istiyor diye paranızı çöpe atamaz.
Üstelik iki – üç yüz kişinin istediği bile meçhulken. Anket sonuçlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığını bilmiyoruz. Sayın Başkan, “Çiftlik trafiğe açılacak. Anket sonucu, evet çıktı.” diyor. Sayım hangi usulle yapıldı? Bilmiyoruz.
Geçelim, buraları… Evet çıktı, hayır çıktı. Anketten ne çıktığının önemi yok. Başkan, Çiftlik’i trafiğe açacaktı… Açıyor. Anket, işin muhabbet kısmı. Dostlar alışverişte görsün.
Biz işin para kısmına bakalım. Benim merak ettiğim yer burası. Çiftlik’i trafiğe kapatmak için milyonlar harcanmıştı. Çiftlik’i trafiğe açmak için de milyonlar harcanacak? Bu değirmenin suyu nerden geliyor? Başkanlar, keyiflerine göre aç kapa yaptıkları cadde için harcadıkları paraları ceplerinden veriyorlarsa, mesele yok…
Ama çöpe attıkları bizim paramız. Vergi mükelleflerinden zorla alınan paraları çöpe atıyorlar. Ödemeniz gereken vergiyi ödemediğinizde tepenize binen devlet, vergilerinizin çöpe atılması karşısında sessiz.
Ne şimdiki başkana, ne de öncekine hesap soracak bir mekanizma yok. Özel işlerinde bir tek kuruşu çöpe atmayacak insanlar, bu sayede büyük iş adamı oluyorlar. Sıra kamu harcamasına geldiğinde milyonları çöpe atmaktan çekinmiyor. Nasıl olsa çöpe atılan, vergi mükelleflerinin parası.
Büyükşehir böyle de, diğerleri farklı mı? İshak TAŞÇI vardı, mesela. Eski Atakum Belediye Başkanı. İnşaat mühendisi, müteahhit. İnşaatın her türlüsünü bilir. Nereye inşaat yapılır, nereye yapılmaz? Nereye yapılacak inşaat para kazandırır? Nereye yapılan inşaatta paranız çöp olur? İşin uzmanı. Hepsini bilir.
Bilmesi gerekir. Yoksa işinde başarılı olamaz.
Sormak lazım kendisine. Şahsi işi olsaydı, Seyir Terasına yatırım yapar mıydı? Hadi yaptı yaptı… Önüne çok katlı binaların dikildiği bir tesise, Seyir Terası ismini koyar mıydı?
Muhteşem Atakum manzarası yerine karşı binanın duvarı ile buluşan bir tesise para harcar mıydı? Üstelik, karşı binanın ruhsatının olduğunu göre göre… Oraya çok katlı binaların dikileceğini bile bile…
Harcamazdı, harcamazdı… Basiretli bir tüccar gibi davranır, göz göre göre milyonlarını çöpe atmazdı.
Aşırı maliyetli, beton manzaralı tesise, tek kuruş bağlamazdı.
Atakum Belediyesi’nin parasını, çöp bir tesise bağladı ama… Rahat olabilir. Bu dünyada kendisine hesap soracak bir mekanizma yok.
Öte dünya…. Onu da gidince göreceğiz.