Yusuf Demircioğlu

Trafik Magandaları İçin Matematik Dersi

Yusuf Demircioğlu

Türkiye'de matematik ortalaması düşük. Eğitim, liyakatsiz ellerde olduğu sürece matematik ortalaması düşmeye devam edecek. Matematikten başarısız olanların sıklıkla kurduğu " matematik gerçek hayatta ne işimize yarayacak ya!" cümlesini duymaya uzunca bir süre devam edeceğiz.

Yine Türkiye, trafik kazasının en fazla yaşandığı ülkelerden biri. Trafik kazası haberi vermediğimiz hemen hiçbir gün yok. Maddi hasarlı, yaralanmalı, ölümlü kazalar...

Trafik kazalarının büyük bir bölümü insan hatasından kaynaklanmakta. Aşırı hız, kırmızı ışıkta geçme, alkollü araç kullanma insan hatalarının en önde gelenleri.

Türkiye genelinde durum böyle. Gelelim Samsun'a.

Şehrimizde, özellikle akıllı trafik uygulamasından sonra trafik iyice keşmekeş olmuş durumda.

Eskiden az da olsa ilerleyen trafik durma noktasına geldi. Hiçbir konuda, hiç kimsenin fikrini sorma zahmetine katlanmayan eski belediye başkanı Mustafa Demir'in, Samsun halkına bıraktığı kötü miraslardan biri...

Akıllı trafik uygulamasını; yapan geliştiren, daha doğrusu geliştiremeyen arkadaşlar, diplomalarını uzaktan eğitimle almış olsalar gerek. O yüzden matematik bilimiyle araları pek iyi değil.

Çünkü; bir şehrin trafiğini bu kadar rezil bir duruma getirebilmek için özel eğitim almış olmak gerekiyor. Liyakatsizlik, bilgisizlik eğitimi.

Sürücüler olarak akıllı trafik uygulamasına yapacak bir şeyimiz yok. İşin o tarafı Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan'a kalmış. Ya akıllı trafik uygulamasına devam ederek, insanların trafikte kriz geçirmelerine devam diyecek ya da trafik uygulamasında ehil olan kişilere danışarak Samsun trafiğini rahatlatacak.

Biz gelelim sürücülere... Dedik ya, ülkemizin matematik ortalaması düşük. Trafikte bunu daha iyi anlayabiliyoruz.  "Matematik ne işimize yarayacak ya!" sorusuna ben cevap vereyim. Matematik hiçbir işe yaramasa trafikte düzgün araç kullanmanıza yarar.

Sürücülük, sadece direksiyon çevirerek, gaza ve frene basmak değildir. Sürücülük, bir hesap işidir.

Bu hesabı yapamayanlar yüzünden her gün canımızı ve malımızı kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyoruz.

Kırmızı ışığı göre göre gaza sonuna kadar basanlar, istediğiniz kadar gaza basın, kırmızı ışık gördüğünüzde durmak zorundasınız. Kendinize ya da başkalarına vereceğiniz zarar umurunuzda olmasa bile her yer kamerayla izlendiği için ceza yeme korkusu sizi durduracak.

Şehrin hemen her noktasında hız limiti var. Yolunda, kurallara uyarak gidenlerin tamponuna yapışarak araç kullanmanız sizi gideceğiniz yere daha hızlı götürmez. Önünüzdeki aracın tamponuna yapışarak gitmek, öndeki aracın herhangi bir sebeple fren yapması durumunda kazaya davetiye çıkarır.

İşin aslı, sizin göreceğiniz zarar kimsenin umurunda değil ama başkasına zarar verirsiniz.

Samsun sokakları genel itibariyle dar. Biraz geniş olan sokaklar da araç parkı nedeniyle daralıyor.

İşte tam burada matematiğin bir kolu olan geometri devreye giriyor. Tek şeride düşmüş bir yolda, öndeki aracın sağa geçme şansı yok. Dolayısıyla, arkadan ne kadar taciz ederseniz edin, size yol veremez. Çünkü; geometri diyor ki, dar bir alana iki araç sığamaz. Sizin dar alana sığma, sağdan sollama yapmaya çabanız kazaya davetiye çıkarmaktan başka bir işe yaramaz.

Matematiğe kafası çalışmayanlar için, öğretmenler bazen dersi basitçe anlatma yolunu seçerler.

Biz de basit bir örnekle matematiği trafik magandaların beynine yerleştirmeye çalışalım.
Anlamakta zorlanmasınlar.

Tekkeköy'den, Atakum'a bir Ferrari ve Doğan aynı anda yola çıksa; ikisi de gazı sonuna kadar köklese, kırmızı ışıklar ve hız limitleri nedeniyle hedefe varış süresi en fazla üç hadi bilemediniz beş dakika oynar!

Kendi malınızı ve canınızı hiçe saydığınızı biliyoruz. Malınıza ve canınıza zarar vermek istediğinizde bunu tek başınıza yapabilirsiniz. Keyif sizin, kendinize istediğiniz kadar zarar verebilirsiniz.

Bizi ilgilendirmez.

Konu başkaları olduğunda iş değişir. Biraz matematik öğrenin. Üç, beş dakika için başkalarının malına ve canına zarar vermeyin!