Bitmez geyiklerimiz var bizim. Zor öğrendiğimiz için olabilir. Bin dört yüz yıldır, nelerin orucu bozduğunu öğrenemedik mesela. Her sene “sakız orucu bozar mı hocam?” sorusunun cevabını vermek için binlerce lira alan hocalarımız !!!var. Para istemez. Cevabı veriyorum. Sakız orucu bozar.
Diyetisyenlerimiz de geyik muhabbetine katılır. Onların günü, dini bayramlar. Kurban Bayramı’nda eti dinlendirmeden yemeyin. Aynı söz her sene kulaklarımızda çınlar. Bayram sabahı bütün televizyonlarda onlar. Tamam artık, ezberledik. Dinlendirilmemiş et yenmez. Zannedersiniz, her gün kurban eti yiyoruz!!!
Türkiye yolsuzluk sıralamasında liderliğe oynuyor. Adalet kadın ismi… Kumar almış başını gidiyor. Üstelik devlet eliyle. Sayısal, toto, loto, ganyan… Ne ararsanız var.
Alkol ve sigara tüketim yaşı on bir, on ikiye düşmüş. Uyuşturucu kullanımı her geçen gün artıyor. Siyaset caminin içine girmiş. Dini, başörtüsünden ibaret sayan bir kitle türemiş. Milyonluk araçlara binip garibana şükretmeyi öğretmeye çalışanlar etrafımızı sarmış. Ülkede deist sayısı yükseliyor.
Çok sorunumuz var. Çözümü zor sorunlar. Sorunları çözmek noktasında bir çabamız var mı? Yok… O zaman geyik yapalım.
Yılbaşı geyiği var, mesela. Her sene bıkmadan, usanmadan, sıkılmadan (ki insan bir noktada aynı şeyleri konuşmaktan sıkılır.) aynı geyik yapılıyor.
Yılbaşı kutlamak haram mı, helal mi? Bu sorunun tarihle alakası yok. Öyle zannediliyor. Bu yüzden olsa gerek; cüzdanının içinde milli piyango bileti taşıyan insanlar, “yılbaşı kutlamak gavur adetidir.” diye ders verebiliyor.
Haksızlık, arsızlık, yolsuzluk, adaletsizlik karşısında sesi çıkmayanlar, ahkam kesebiliyor. Yılbaşı kutlayanlar, Hristiyanlara benzermiş. Lafa bak. Çinliler de yılbaşı kutluyor. O zaman Budistlere mi benzemiş oluyorlar? İşin kötüsü, Hintliler yılbaşı kutluyor. Yılbaşı kutlayanlar yandı. İneğe tapanlara benzediler gitti…
2019 yıl geçti… Hala noel ile yılbaşı arasındaki fark anlaşılmadı. Noel, Hz. İsa’nın doğum gününün kutlandığı bir Hristiyan bayramıdır. Adamlar peygamberlerinin doğum gününü kutluyor.
Yılbaşı dediğiniz şey adı üstünde yeni bir yılın başlangıcı. Evrensel bir olay. Kutlanmalı mı, kutlanmamalı mı? Kişiye göre değişir. Benim için takvim yaprağının bir gün daha atmasından başka bir anlamı yok. Ama insanoğlu, umutlanmak ister, yeni başlangıçlar yapmak, kendini motive etmek… Ucundan kıyısından eğlenmek
Haram helali belirleyen şey; kutlamayı nasıl yaptığınızdır… 30 Aralık gecesi helal olan her şey 31 Aralık gecesi de helaldir. Rahat olun.
30 Aralık gecesi helal olan mandalina, portakal, kuruyemiş, kola 31 Aralık gecesi de helaldir. Ailenizle ya da arkadaşlarınızla beraber mandalinanızı, portakalınızı, kuruyemişinizi yiyebilir, kolanızı içebilir, imkan dahilinde ise hediyeleşebilirsiniz. Yanında güzel muhabbetiniz de varsa tadından yenmez.
Tabii, tersi de geçerli 30 Aralık gecesi haram olan her şey 31 Aralık gecesi de haramdır. 30 Aralık gecesi haram olan; alkol, zina, kumar, gereksiz çam ağacı kesilmesi 31 Aralık gecesi helal olmaz.
Yılbaşı gecesini Rio Karnavalına çevirmediğiniz sürece mesele yok. Öte tarafta hesabı verirken, “yılbaşı kutladık, harama bu yüzden bulaştık.” gibi bir savunma şekli yok. Haberiniz olsun.