Türkçeyi seviyorum. Her duruma uygun söz var. Polim yapmak mesela. Yalancıktan yapmak (genellikle ağlamaklı, üzüntülü anlar için kullanılır), gösteriş yapmak, rol kesmek anlamına geliyor.
Pazar günü Çorum’daydım. Fırsat buldukça deplasman maçlarına giderim. Bizim için hangi ligde oynadığımızın önemi yok. Atatürk’lü arma peşinde her yerdeyiz. “Sokakta oynasın, kaldırımda destekleriz.” derken polim yapmıyoruz.
Çorumspor maçı için taraftarımız Çorum’a akın etti. Maç öncesinde Çorumspor Başkanı’nın centilmence konuşması ve Samsunspor seyircisine ayrılan kontenjanı artırması bu akında etkili oldu.
Samsunspor taraftarı kendisine ayrılan biletleri anında tüketti. Binlerce taraftar, Samsunspor peşinden koşma sevdasından vazgeçecek değildi ya… Çorumspor tribünlerinden bilet aldılar.
Samsunspor taraftarıyız biz. Nasıl olsa bir şekilde içeri gireriz. Buraya kadar her şey normal.
Sonrasında işler karıştı. Çorumspor taraftarından beklediğimiz misafirperverliği göremedik. Stadyuma girmemizle, ne anamız kaldı ne bacımız… Lafta kardeştik. Taraftarı bir kenara Çorumspor yönetimi elinden gelen her türlü kolaylığı gösterdi. Teşekkürü hak ettiler.
Unuttuğumuz bir şey vardı ama… Çorum Emniyeti. Taraftarımıza terörist muamelesi yapmakta hiçbir sakınca görmedi. Jop, biber gazı, TOMA… Ne ararsanız var. Sıradan bir futbol maçını, savaşa çevirdiler.
Amaçsız bir şekilde taraftarımıza zulmedildi. Çoluk, çocuk, genç yaşlı ayrımı yapılmadan. Amaçsız diyorum. Çünkü; polis müdahalesi taraftarımızı stadyuma sokmamak için yapıldıysa, taraftarımız tribünlerdeki yerini aldı. Müdahale işe yaramadı. Yok eğer taraftarımızın içeri girmesinde sakınca yoksa yapılan zulmün sebebi neydi? Bilmiyoruz.
Olan oldu, biten bitti. Hiç kimse taraftarımızı korumak adına bir şey yapmadı. Cefakar taraftar bir kez daha cefası ile baş başa kaldı.
Neslihan Hancıoğlu Hanım hariç bizim milletvekillerimiz, maçlarda yoklar. Deplasman nedir bilmezler. Samsunspor sevdasından haberleri yok. Şehrimizin takımı için ellerini taşın altına koymazlar. Eskiden dert edebileceğimiz bir durumdu. Artık devir değişti. Kendilerine ihtiyacımız yok. Maçlara gelsinler ya da gelmesinler keyifleri bilir.
Kendilerinden bir tek isteğimiz var. Gölge etmeyin. Samsunspor üzerinden prim yapmayın. Gelmediğiniz maçlar, bilmediğiniz ortamlar hakkında ahkam kesmeyin.
Bedri Yaşar. İyi Parti Milletvekili. Çorumspor deplasmanında taraftarımıza yapılan muameleyi kınadı. “Taraftarımız terörist değildir. Biletli seyircinin stadyuma alınmaması kabul edilemez.” dedi. Sayın Vekil bulmuş fırsatı kaçırır mı? Samsunspor taraftarının yanında yer aldı hemen. Kendisine hatırlatmakta fayda görüyorum. Olan olmuş… Taraftar jopu, biber gazını yemiş. Olayı kınamanız bir şeyi değiştirmez. Samsunspor taraftarının yanında olmak iki tweet atmak kadar basit bir şey değildir. Orada olacaksınız,taraftarın yanında...
Erhan Usta. Samsun için tweetterdan çalışıyor, Sayın Vekilimiz. Çorumspor maçı için de söyleyecekleri varmış. “Bu görüntüler bir terör eyleminden değil, Yeni Çorumspor maçı için deplasmana giden büyük Samsunspor taraftarına kolluk kuvvetlerinin jop ve biber gazıyla yaptığı orantısız müdahaleden. Arma sevdalısı hemşehrilerime geçmiş olsun diyor ve konunun takipçisi olacağımı belirtmek istiyorum' yazmış.
Bir şey yapamadığından olsa gerek; sorumluluğu yazarak üzerinden atmak istemiş. Konunun takipçisi olacakmış. Boş bir merak. Ne yapacaksınız mesela Sayın Vekil? Olayın nasıl takipçisi olacaksınız? Çorum Emniyet Müdürü, müdahalede bulunan polisler… Bu kişiler hakkında ne yapacaksınız? Görevden mi aldıracaksınız, özür mü dileteceksiniz? Nasıl hesap soracaksınız?
Cevap. Hiçbir şey yapmayacak, hiçbir şeyin hesabını sormayacaksınız. Elinizden gelen tek şey polim yapmak. Tweetter üzerinden poliminizi yapacak, günü kurtarmaya çalışacaksınız.