Yusuf Demircioğlu

SAMSUN'DA İŞSİZLİK

Yusuf Demircioğlu

İşsizlik rakamları hakkında konuşabilmemiz için öncelikli olarak bazı konulara hakim olmamız gerekiyor. İşsizlik, doğal işsizlik, işsizlik oranı.

 

 İşsiz, kime denir? Belirli bir yaş grubunda, çalışmak için uygun olmasına ve iş aramasına karşılık iş bulamayan kişiye, işsiz denir. Kişinin çalışma gücü ve arzusu olacak. Kahvede oyun oynamayı tercih eden birisi işsiz sayılmaz.

 

İşsizlik oranı: İşsiz sayısının çalışabilir nüfusa bölünmesi ile elde edilen sonuçtur. Çalışabilir nüfus, genellikle 15-64 yaş aralığında olan kişilerdir.

 

Doğal işsizlik: Ekonomide bütün çarklar yerli yerinde olsa bile bazı insanlar çeşitli nedenlerden dolayı işlerini bırakıp, başka iş arayabilir. İşinden ayrılan insanın yeni bir iş bulmasına kadar geçen sürede işsiz kalması, doğal işsizliktir. Ne yaparsanız yapın, doğal işsizliğin önüne geçmek mümkün değildir. Doğal işsizlik oranına ulaşmış bir ülkede işsizlik sıfır olarak değerlendirilebilir.

 

Doğal işsizlik oranı, ortalama yüzde altıdır. Eğer işsizlik oranında yüzde altıyı yakalamışsanız, ekonominiz harika demektir. Ellerinizi ensenize atın, ayaklarınızı uzatın, keyfini çıkarın.

 

Okuyucunun kafasını neden terimler ile karıştırıyoruz? Sebebi basit. Neyin ne olduğunu bilmezsek, Sayın Valimizin ki; “biz kendisine Osman Baba diyoruz. Samsunspor için yaptıklarını hiçbir zaman unutmayacağız.” yaptığı yanlışa düşeriz.

 

Geçtiğimiz günlerde Samsun İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu Toplantısı'nda Samsun'un istihdam durumu değerlendirildi.

 

Toplantının başkanlığını yapan Osman Baba,“Samsun’da işsizlik oranının yüzde altı”olduğunusöyledi.

 

İstatistikler ile kafanızı yormayacağım. Samsun’da işsizlik oranının yüzde altı olması mümkün değildir. İşsizlik oranı yüzde altı demek, iş arayan her yüz kişiden doksan dördünün iş bulması demektir.

 

Samsun sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasında otuz üçüncü sıradadır. Bacasından duman tüten fabrikamız çok az. Ekonomik olarak herhangi bir konuda diğer şehirlerden üstün değiliz.   

 

Turların geçerken uğraması dışında özel bir turizm faaliyetimiz yok. Samsun denildiğinde akla pideden ve simitten başka bir şey gelmiyor.

 

Bütün bunlara rağmen işsizlik verisi yüzde altı olarak açıklanıyorsa bir yerde yanlışlık var demektir.

 

Osman Baba işsizlik sebepleri arasında çalışma potansiyeline sahip bazı kişilerin iş beğenmemesini gösterdi. Kısmen haklıdır. Elbette her toplumda aç tavuk kendini buğday ambarında zanneder, türünden insanlar vardır. Bilgi ve birikiminin üstünde işe sahip olmak isteyenler çıkacaktır.

 

Bu kişiler istisnadır ki; istisnalar kaideyi bozmaz. İş beğenmemek olarak değerlendirilen olayın iç yüzünde işverenin, işçiye hak ettiğinden daha az ücret verme isteği yatmaktadır.

 

Mesele iş beğenmemek değil verilen ücreti beğenmemektir. Nasıl ki; bir malın ederi varsa,emeğin de ederi vardır.

 

Kaliteli emek, kaliteli ücret ister. Ekonominin kanunudur. İşverenin kaliteli emek karşısındaki tutumu “dışarıda binlerce insan işsiz geziyor, işine gelirse.” olursa; mimarımızın, mühendisimizin işsiz kalması sürpriz değildir. Kaliteli emeğe kaliteli ücret vermekten çekinen firmaların sonu bellidir. Batmak…

 

Aklı başında, geleceği düşünen, büyüme amacı taşıyan firmalarımız kaliteli emek peşinde koşmalıdır.  Koşmazsa ne mi olur? Samsun ekonomisi bir adım ileri gidemez. Ucuz emek, ucuz iş çıkarır. Ucuz iş, piyasada rekabet şansı bulamaz.

 

Hiçbir ekonomik konuda hiçbir şehir ile rekabet edemeyen birSamsun ekonomisi ile baş başa kalırız.  Ekonomi yoksa iş yok.

 

Pide ve simitle övünmeye devam eder, istihdam toplantıları yapar, gerçek olmayan işsizlik verileri ile kendimizi avuturuz.