Yusuf Demircioğlu

PARA NERDE

Yusuf Demircioğlu

17 Ağustos 1999… İstanbul’da deprem oldu. Resmi rakamlara göre 18.373 kişi vefat etti.

 

Dönemin hükümeti, deprem yaralarını sarabilmek için çeşitli ek vergiler çıkardı. Özel iletişim vergisi bunlardan bir tanesiydi.

 

Sonrasında; hükümetler, kamu maliyesinin alanına giren sıçrama tezinin gereğini yaptı. Olağanüstü dönemlerde, devlet ek vergi koyar. Şartlar normale döndüğünde koyduğu ek vergileri kaldırmaz. Çünkü; insanlar daha yüksek vergi ödemeye alışmıştır.

 

Özel iletişim vergisi ile bugüne kadar 64 milyar lira para toplandı. Eski para ile 64 katrilyon.

 

Buraya kadar tamam. Ülke bizim, devlet bizim. Verelim devletimize, verebildiğimiz kadar.        Gücümüz yettiğince, elimizden geldiğince…

 

Tek şartımız var. Verdiğimiz vergilerin, millet menfaatine harcanması. Milletin bir tarafına koyan,     kızı yaşındaki insanlara çanta muamelesi yapan, sonradan görme kart müteahhitlere peşkeş çekilmemesi. Asalak müteahhitlerin cebini doldurmak milletin görevlerinden biri değildir.

 

26 Eylül 2019… İstanbul’da deprem oldu. Depremin şiddeti nispeten düşük. Çok şükür; ölenimiz yok. 

 

Ölenimiz yok ya gördük ki; deprem tehlikesine karşı en ufak hazırlığımız da yok. On yedi yıldır ülkeyi yönetenler, deprem riskine karşı hiçbir önlem almamışlar.

 

Deprem anında kullanılmak üzere ayrılan toplanma alanlarını, AVM yapmışlar. Dünyanın sekizinci harikası bir şehri beton yığınına çevirmişler.

 

Sanki; İstanbul’da yakın zamanda hiç deprem olmamış, binlerce insanımız hayatını kaybetmemiş. Binlerce ocak sönmemiş…

 

Deprem öldürmez, bina öldürür. Durum böyle ise yapılması gereken binaları sağlamlaştırmak.       Yaptık mı? Tabii ki; hayır. Devletimizin dayanıklı binaya değil kasaya girecek paraya ihtiyacı var!!!

 

İmar affı çıkardık. Ne kadar çürük, çarık bina varsa ruhsatlandırdık. Artık hepsi yasal. Yasal olmaları, en ufak bir depremde yerle bir olacakları gerçeğini değiştirmiyor.

 

Binalar yerle bir olacak, altında kalanlara fatiha okunacak, siyasiler boş beleş nutuklarını atacak.  Sonra hayat hiçbir şey olmamış gibi akacak. Yirmi yıldır olduğu gibi…

 

Organize İşler filmini bilirsiniz. Filmde çok güzel bir replik var. “Araba nerde? Müşteride… Para nerde? Yarın verecekler? Araba nerde? Müşteride… Para nerde?”

 

Yılmaz Erdoğan sanki bugünleri yazmış. Deprem vergileri nerde? Müteahhitlerde, vakıflarda, derneklerde…

 

Deprem hazırlığı nerde? Bilmiyoruz. Şimdilik yok. Belki ileriki günlerde…