Üniversite yılları... İktisat hocamız Ersan BOCUTOĞLU, ekonomik modelleri anlatır, sonrasında “çocuklar size ekonomik modelleri anlattım, klasik, keynesyen, Markstist,karma… Türkiye hiçbir ekonomik modele uymaz, kendine özeldir.” derdi.
Türkiye için özel ekonomik modeller anlatırdı. Öğrencisine yeni bir bakış açısı kazandıran, öğrencisinin düşünce sistemine katkıda bulunan bir profesördü. Kuzu gibi değildi. Herhangi bir siyasi iktidar için akademik kariyerini ayaklar altına almazdı.
Merkez Bankası 12 Eylül tarihinde faiz indirimine gitti. Normal olan; faizler düştüğünde, dövizin yükselmesidir. Ersan BOCUTOĞLU haklıydı. Türkiye hiçbir ekonomik sisteme uymaz. Kendine özeldir. Faiz indirimi açıklandığı andan itibaren döviz düşmeye başladı.
Peki, neden böyle oldu? Ekonomistler bu durumu çeşitli ekonomik sebeplere bağlıyor.Boşuna uğraşıyorlar. Bu durumun ekonomi bilimi ile açıklanacak tarafı yok. Konu ekonomi bilimi ile açıklanabilseydi; dövizdeki düşüş sürekli olurdu. Döviz, anlık olarak düşüyor. Çünkü; siyasi iktidar böyle istiyor. ”Bakın faiz düştü ama döviz yükselmedi.” diyor.
Siyasi iktidar böyle diyor ya… Döviz bir iki gün sonrasında bildiğini okumaya devam ediyor. Ekonomi, siyasetten güçlüdür. Bunu biz hariç, herkes biliyor.
Faiz indiriminin reel ekonomiye etkisi ne olacak? Cevap, koskocaman bir hiç. Ekonomik kararlar, piyasa şartlarına göre alınmalıdır. Siyasi iktidar baskısı ile değil.
Piyasa şartları düzelmeden, piyasa ile inatlaşarak alınan kararlar, işin sonunda daha büyük sorunlara yol açacaktır. Döviz ve enflasyonda yükselme gibi.
Türkiye ekonomisi güven vermiyor. İnsanların yarın ne olacağı hakkında en ufak bir fikirleri yok. İnsanlar, bugün sahip olduğu gelire yarın sahip olacak mı? Bilmiyor. TÜİK verilerine kimse inanmıyor. Yatırımcı, yatırım yapmaktan, tüketici para harcamaktan korkuyor.
Devletin kendisi, Merkez Bankasının aldığı faiz indirimi kararını dikkate almıyor. Merkez Bankası, faiz indirimi kararı almasına rağmen, kamu alacaklarına uygulanan gecikme faizi düşmüyor.
En iyimserimiz bile ekonomik tedbir paketi açıklarken; dövizi yükselten, açıklamaları internette komik videolar kısmında kendine yer bulan bir bakan ile ekonominin düzeleceğine ihtimal vermiyor.
Şartlar böyle iken; ne yatırımcı kredi çekmek için banka kapısında kuyruk olacaktır, ne de bankalar kredi vermek için gönüllü…
Peki; ekonomi düzelmeyecek mi? Tabii ki, düzelecek.
Yargı ve Merkez Bankasının bağımsız olduğu, layıkların koltuklarda oturduğu, ekonomik kararların piyasa şartlarına göre alınmaya başladığı gün, ülke ekonomisi düzelecek.
O güne kadar mı? Kendinize dikkat edin, az harcayın, çok tasarruf yapın…