Av. Kürşat Orhan Şimşek

ATATÜRK’ÜN İDEOLOJİSİ

Av. Kürşat Orhan Şimşek

Atatürk’ün siyasi ideolojisi var mıydı?
Hemen aklınıza “Kemalizm” gelmesin.

Kemalizm, Atatürk’ün ölümünden sonra milletten kopuk bir takım çevrelerin hayata geçirmek istedikleri saplantılı düşünceler için uydurulmuştur.

Atatürk’le ilgisi yoktur.

Atatürk, Osmanlı Subayıydı. Yetiştiği ortam devletin yıkıldığı, savaş, kaos ve acılarla dolu yıllardı. Bu nedenle öğrencilik yıllarından itibaren devlet işleri ile ilgilenmeye başladı.

Bir yandan cepheden cepheye koşarken, diğer yandan devletin kurtuluşu için düşünceler üretiyordu. Bu amaçla Şam’da, Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurdu. Selanik’te bu cemiyetin bir şubesini açtı.
Ayrıca İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin üyesiydi.

Osmanlı İmparatorluğu yıkılıp vatan işgal edildiğinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde “İstiklal Savaşı” başladı ve Cumhuriyet kuruldu.

Şu halde elbette yeni devletin kuruluş felsefesi yani ideolojisi de belirlenecekti ve bu kurucu liderin ideolojisinden başkası olmayacaktı.

Ancak bazılarının iddia ettiği gibi Atatürk, hiçbir zaman sosyalizme/komünizme yakın olmadı.

Lakin varlık mücadelesi veren bir milletin, emperyalist devletlerle savaşırken yine bu güçlerle mücadele halinde olan Sovyet Rusya’sından yardım alması, ilişki kurması ve onlara sıcak mesajlar vermesi gayet tabiiydi.
Atatürk’ün ideolojisinin ne olduğunu anlamak için O’nun söz ve eylemlerine bakmak yeterlidir.

O’nun ideolojisini Türk Milleti’nin ta kendisi belirlemiştir.

Evet, Atatürk Türk Milliyetçisidir.

Ne diyordu Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Ben her şeyden önce bir Türk Milliyetçisiyim, böyle doğdum, böyle öleceğim”.
Kendi ifadesi ile görüldüğü üzere Atatürk’ün ideolojisi yani dünya görüşü, siyasi fikri Türk Milliyetçiliğidir.

O’nun bu fikirlerinin oluşmasında ve genç cumhuriyetin bu felsefi temeller üzerine kurulmasında Türkçülüğün fikir babası Ziya Gökalp’ın etkisi yadsınamaz.

Ünlü sosyolog Osmanlı İmparatorluğu’nun kurtuluşunu “Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak” prensiplerinde görüyordu. Bu prensipler Atatürk’ü derinden etkilemiş ve kendi ifadesi ile “Fikirlerimin babası Ziya Gökalp’tir” diyerek bunu ifade etmiştir.

Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk Milliyetçiliği ideolojisi çerçevesinde, bu felsefe üzerinde kurmaya çalışan Gazi Mustafa Kemal Atatürk daha 1921-1922 yıllarında TBMM Hükümetinin bastırdığı ilk parada Türklüğün simgesi “Bozkurt” figürünü kullandırmıştır.

1927 yılında bastırılan kâğıt paralarda da “Bozkurt” figürünü kullandıran Atatürk, o yıllarda birçok gemi, lokomotif ve benzeri yapı ve taşıtlarda “Bozkurt” ismi ve figürünü kullanmıştır.

Yine Türk Milliyetçiliği ideolojisine uygun olarak 1930 yılında Türk Ocakları Kurultayı’na katılarak Türk Tarih Kurumu kurulması talimatı vermiştir.

1932 yılında da Türk Dil Kurumu’nun kurulmasını ve Türkçe ile ilgili çalışmalar yapılması talimatını vermiştir.

Bu ve benzeri daha pek çok gösterge ve bizzat Gazi Mustafa Kemal’in kendi sözleri açıkça Türk Milliyetçisi olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin de bu felsefe ile kurulduğunu göstermektedir.

Atatürk’e yakıştırılmaya çalışılan başka ideoloji ve siyasi görüşler tarihin gerçekleri karşısında hükümsüzdür.

Birkaç gün sonra 23 Nisan 2020’de TBMM’nin açılışının 100.yılını kutlayacağız. Türk Milleti’nin iradesini temsil eden, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milleti’ne ait olduğunun ilan edildiği bu tarih, aynı zamanda bizzat Türk Milleti’nin Atası tarafından 23 Nisan 1929’da Türk Çocuklarına bayram olarak armağan edilmiştir.
Kutlu olsun!

Sağlıcakla.