Av. Kürşat Orhan Şimşek

MİLLETE ADANMIŞ BİR ÖMÜR: ALİ FUAD BAŞGİL

Av. Kürşat Orhan Şimşek

Samsun, Atatürk’ün kurtuluş meşalesini yaktığı yer olması açısından çok önemli bir şehir. Samsun, ayrıca yetiştirdiği önemli insanları ile de Türkiye Cumhuriyeti’ne değer katmış bir şehir. Bu haftaki yazımızın konusu bu değerlerin en önemlilerinden, Çarşamba’nın Sarıcalı Mahallesi hane 257’de nüfusa kayıtlı olan İbrahim Hafız Efendi’nin torunu Mehmet Şükrü Efendi’nin oğlu merhum Ali Fuad Başgil’in hayat hikayesi.

 

Ord. Prof.Ali Fuad Başgil, 1893 yılında Çarşamba’da doğmuş, ilk tahsilini Çarşamba’da, orta tahsilinin bir kısmını İstanbul’da yapmıştır. Başgil, bu sırada başlayan Birinci Dünya Savaşı’na Kafkasya Cephesi’nde yedek subay olarak katılmış ve dört yıl cephede savaşmıştır. Savaş sonrası İstanbul’a dönmüş, akabinde Fransa’ya gitmiştir. Burada yarım kalan lise tahsili ve devamında Paris Hukuk Fakültesi, Paris Siyasi Bilimler Yüksek Okulu, Lahey Devletler Hukuku Akademisini bitirmiş ve “Boğazlar Meselesi” konulu doktora tezini bitirip çok sevdiği ülkesine hizmet için geri dönmüştür. Tüm bunları 1921-1929 yılları arasında 8 yıl gibi kısa bir zamana sığdırmıştır.

 

Onun ilkgençlik yılları, 600 yıllık bir çınar olan Osmanlı’nın çöküş yıllarıdır. Balkan Harbi hezimeti, Çanakkale’de verilen 250.000, Sarıkamış’ta verilen 90.000 şehit, yurdun dört bir yanının emperyalistler ve içteki işbirlikçilerince işgali ve tüm bunlara direnmeye çalışan bir avuç idealist Türk milliyetçisinin önderliğinde verilen Kurtuluş Savaşı. İşte bu zor ve çetin dönemin yetiştirdiği bir münevverdir Ali Fuad Başgil. Cepheden kürsüye, kürsüden cepheye gidebilmek ancak bir Alp-Eren ruhu gerektirir. Bu ruh da O’nda fazlasıyla vardır.

 

Eğitimini tamamlayarak hizmet için ülkesine dönen Başgil, “üstünlerin hukukunu değil hukukun üstünlüğünü” savunacak, hukuk devletinin nasıl olması gerektiğini fikirleri ile topluma duyuracak bir münevver olarak parlayacaktır. Fransa’da aldığı eğitim, onun fikir dünyasında çok derin izler bırakmış, özgürlük, eşitlik, demokrasi ve laiklik gibi kavramlara bakış açısını şekillendirmiştir. Ancak O, öz kültürünü, milletinin değerlerini asla unutmamıştır. Yurda döndüğünde, 1930 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde doçent olur.1931‘de Profesör ve 1939 yılında yani 46 yaşında ilimde ulaşılacak en üst noktaya ulaşır. O artık “Ordinaryüs Profesördür”.

 

Ali Fuad Başgil, aynı zamanda bir fikir ve dava adamıydı. Fikirleriyle genç Türkiye’nin gençlerine liderlik ediyordu. Bir sözünde; ”Bu memlekette ölmek istemeyen bir mazi, geçmiş ile hayata doğmak için çırpınan bir istikbal mücadelesi var” demiştir. Yani özetle, ölmek istemeyen mazi, şanlı Türk tarihi ve onun kahramanlarıdır. Doğmak isteyen istikbal de muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkacak aydınlık geleceğimizdir.

 

Bu büyük insanı tanıtmak istersek kısaca; hukuk, adalet, cesaret, ilim ve iman abidesi olarak niteleyebiliriz. Ali Fuad Başgil, Batı ile Doğunun sentezidir. O, son derece mütevazı bir insandı. Eğer geçen yüzyılın 20 büyük Türk’ü sayılacak olsa birçok bilim adamının ittifak ettiği üzere bunlardan biri de hemşehrimiz merhum Ali Fuad Başgil olacaktır.

 

Ali Fuat Başgil’e göre “halkın sesi hakkın sesidir”.”Halkın iyi gördüğü her uygulamanın sonu daima hayırlı olmuştur. Demokrasilerde hak kuvvete, totaliter rejimlerde ise kuvvet hakka galip gelir ve hakim olur”.”Demokrasi nazarında insan, akıl ve irade melekeleri ile bezenmiş moral bir mahluktur. Yani iyiyi ve kötüyü ayırt edebilecek ve kötülükten kaçınıp iyiliği ve güzelliği sevebilecek deruni bir kudret ve kabiliyete maliktir .

 

O’nun demokrasi anlayışı halkın iradesinin üstünlüğüne dayanır. Nihayetinde halkın kararı en doğruya ulaşacak karardır.

 

Merhum Başgil, aynı zamanda Anayasa çalışmaları ile de öne çıkmış bir münevverdir. 1924 Anayasası’nın dünyanın en demokratik anayasası olduğuna inanan Başgil, kurumsallaşma konusunda eksikliği olduğuna inandığı bu anayasanın meclis hükümeti sisteminden kuvvetler ayrılığına dayanan Parlamenter Sisteme geçmesi gerektiğini savunmuştur. Aynı zamanda Hatay Devleti’nin Anayasasını da bu değerli hocamız hazırlamıştır.

 

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde İş Hukuku Kürsüsünü kuran Ali Fuad Başgil 1943 yılından 1960 yılına kadar aralıksız olarak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Anayasa Hukuku dersleri vermiştir.Onlarca eser yazmış,gazetelerde yazıları yayınlanmıştır.

 

27 Mayıs darbecileri milletin sesi olan Başgil’in sesini kısmak için onu tutuklamışlardı. Onu takip eden öğrencileri yazılarına ara vermesini, böylece darbecilerin hışmından kurtulmasını öneriyorlardı. Onlara “Ben Samsun Çarşamba ilçesinden mütevazı bir ailenin çocuğuyum. Bu millet beni okuttu. Avrupa’da tahsil yaptım. Bu güne geldim. Aziz milletimin bu dar gününde hizmet etmezsem borcumu ne zaman öderim?” diyerek bu teklifi reddetmiş, bir münevverin fikir namusunun ne kadar önemli olduğunu bugüne de yol gösterecek şekilde ortaya koymuştur.

 

Ali Fuad Başgil’in en çok bilinen ve hala tartışılan hadisesi cumhurbaşkanlığı adaylığıdır. 1961 ihtilalinden sonra yapılan seçimlerde Adalet Partisi’nden Samsun Senatörü olan Başgil “…ben aday olmam, talep de etmem, ama millet isterse kaçmam” diyerek Cumhurbaşkanlığına aday olmuştu. Millet Ali Fuad Başgil’in Reisi Cumhur olmasını talep ediyor, seçtikleri vekillere bunu her fırsatta söylüyorlardı. Ancak Milli Birlik Komitesi’nin “siz adaylığınızı koyarsanız meclisi kapatacağız” tehdidi karşısında “Benim yüzümden rejimin rahatsız olmasını istemem ama böyle bir mecliste senatör olarak bulunmak da haysiyetsizliktir” diyerek hem adaylıktan çekilmiş hem de vekillikten istifa etmiştir.

 

Vefat ettiği 17 Nisan 1967 gününe kadar 74 yıllık ömrünü Türk Milleti’ne hizmete adamış, Samsun’un bağrında doğmuş bu büyük hukuk, devlet, dava ve fikir adamını rahmet ve minnetle anıyor ve doğduğu topraklarda unutulmaması için yapılan çalışmaların artarak devamını temenni ediyoruz. Adına sempozyumlar düzenlemiş, doğduğu Çarşamba’da adına Hukuk Fakültesi kurulmasına vesile olmuş önceki dönem Çarşamba Belediye başkanı Av.Hüseyin Dündar’ın katkılarını bu açıdan çok değerli buluyorum.