Süper Lig'e, yani evimize döndük. Hatta üstünden iki ay geçti. Sevindik, güldük, eğlendik ve bu başarının mimarlarına çokça teşekkür ettik. Şimdi yavaş yavaş yeni sezon öncesi gelişmeler yaşanıyor. Bunlardan birisi de kombine fiyatlarının açıklanması oldu.
Önce sosyal medyaya bazı fiyatlar sızdı. Yüksek bulundu ve gerek münferiden gerekse taraftar grupları olarak birtakım açıklamalar yapıldı. Sonrasında Yüksel Başkan'ın bu konudaki can sıkan bazı beyanatları dolaştı ortalıkta. Ancak Yüksel Bey, latife yaptığını söyledi.
Nihayetinde fiyatlar dün açıklandı.
Bana göre Samsun'un ve Samsunspor taraftarlarının sosyo ekonomik durumları göz önüne alındığında halen yüksek fiyatlar...
Evet, ülkede her şeyin fiyatı yüksek, ciddi bir enflasyon var ve emek ucuz ancak yemek pahalı! Bunlara katılıyorum tabii. Bu anlamda kulübü de anlamaya çalışıyorum. Örneğin dolar hesabı yapılınca, uluslar arası karşılığının düşük olduğunu da görebiliyorum.
Gelgelelim hesap düzgün yapılmamış. Tabii bunu söylemek için matematik bilmeye ve Samsunspor taraftarının sosyal ve mali yapısını tanımaya gerek olabilir.
Burada iki temel hesap yapılmalı. İlki maç başına bir bilet ne kadara geliyor? Hesabı şu şekilde:
Batı Alt Orta: 350 TL
Batı Alt Yanlar ve Üst: 275 TL
Maraton: 190 TL
Kale Arkası: 115 TL
Evet, ben altı yıldır memleketimde yaşamıyorum ama bir ayağım halen orada ve Samsun'un sosyo-ekonomik yapısını ve hele de Samsunspor taraftar profilini iyi biliyorum. Bunlar çok yüksek fiyatlar.
Şimdi gelelim ikinci kritere. Takımımızın ilk sezon hedefi ve oluşturacağı kadro göz önüne alındığında bize Süper Lig'de muadil olabilecek tek camia Adana Demirspor olur. Üstelik Adana'nın bir tarım sanayii şehri olduğu ve ekonomik verilere göre bizden çok önde bulunduğu gerçeğini de görmezden gelelim hatta. Buna göre ADS'nin açıklanan yeni kombine fiyatları bizden yüzde 20-25 civarında daha düşük.
Artık yazıyı biraz daha kişiselleştireyim. Her sezon lisanslı ürünlerden, hele de formalardan alırım, aldırırım. Aidatlarını düzenli olarak ödeyen bir kongre üyesiyim. Kullandığım tek kredi kartı Maximum Samsunspor. 2005-06 sezonundan beri hep kombine alırım. Hatta yöneticiyken bile maraton kombinemi almıştım. Pandemi dönemindeyse doğal olarak almadım. Son iki sezondaysa, İstanbul'da yaşıyor olamama rağmen kombinemi batı alttan aldım.
Fakat ne göreyim? Geçen sene 1.000 TL olan kombine yerim bu sene 7.000 TL olmuş. Sanki batı alt orta bloka özellikle bu artış yapılmış gibi bir durum oldu. Ayrıca geçen sezon içeride sadece iki maça gidebildim ve gidemediğim maçların hepsini asgari ücretle çalışan bir arkadaşıma devrettim. Koltuğum hiç boş kalmadı. Bu sene bilet devir sayısını altı yapmışlar ki, iki sezon önce üçtü! Geçen sezon ise sınırsızdı. Bu sezon da fırsat buldukça Samsun'daki maçlara gelmeye çalışacağım. İstanbul'da zaten yedi belki sekiz maçımız olacak. Ama ben bu sezon kombine almayacağım; alamayacağım. Zaten yüzde 700 zam yapılan eski koltuğumu alamazdım.
Üstelik iki de korkusu var taraftarların. İlki şu: tıpkı şampiyonluk kutlaması gibi indirimler hatta bedava yahut ucuz biletler birbirini kovalayabilir. Çocuklarının rızkından kesip de kombine alanlar "safdil" yerine konabilir. Bir de yine klasik, "kaç forma aldın, kaç kombine aldın?" azarları havada uçuşabilir.
Hangimiz olursak olalım taraftarlığı maddi katkıyla ölçme işinden vaz geçelim.
Örneğin, adam, karısına çok aşık. Ancak maddi durumu yeterli değil. Eşini hiç üzmez, hep güzel sözler söyler, canı gibi sever, gölgesine bile aşkla bakar. Gelgelelim bırakın bir tektaşı, bir buket çiçeğe bile ayıracak parası yoktur. Öbürü ise yine eşini seviyordur fakat parası pul çok olduğu için hediyeler, tatiller, yemekler sunabilir. Şimdi, zengin olan daha aşık diyebilir miyiz?
Biz Samsunspor'u paramız ölçüsünde değil, yüreğimiz ölçüsünde seviyoruz.
Amaç ticaretse eğer, kötü bir ticaret bu. Amaç Samsunsporluların sayısını artırmak, tribünleri doldurmaksa daha kötü.