Maç öncesinde hiç umudumuz yoktu. Konuştuğum renktaşlarım da aynı görüşteydi. "Tek umudumuz, bu umutsuzluk" diyorduk. Şayet maçı seyretmeseydim, sadece skora baksaydım, "1-0 kaybetmişiz" deyip küçük bir üzüntü yaşayabilirdik. Ancak maçı seyretmek, bu işkenceye canlı şahit olmak anlamına geliyor.
İlk yarı berbat bir Samsunspor izledik. Alanyaspor erkenden golü buldu. Maalesef alışık olduğumuz bir gol yedik. Ondan sonra da maalesef sürekli zaman geçirmeye başladılar. Hakemler de çok kötüler; buna müsamaha gösteriyorlar. İlk devreyi boşa geçirdik. Ancak ikinci yarı roller tamamen değişti. Alanyaspor'un ikinci yarı kaleye şutu bile yok. Bütün toplar bize geldi. Hatta bir penaltı kazandık ama Trabzonspor maçından beri yokları oynayan Carlo Holse son yıllarda gördüğüm en kötü vuruşlardan birini yaptı. Tabii burada takımın da suçu var. Çünkü kimse atmak istemiyor. Takımda penaltı atacak adam da yok, maalesef.
Nihayetinde penaltı kaçırdık. İki topumuz direkten döndü. Kısmet de yok diyebiliriz ya da kazanma büyümüz kayboldu. Bu oyunu oynadığımız pek çok maçı kazanmıştık. Futbol böyle bir şey. Taraftarlık da böyle bir şey aslında.
Kendinizi ne kadar şartlandırırsanız şartlandırın, kaybedeceğiz deseniz bile kaybetmek moral bozan bir şey. Üstelik dediğim gibi, bunu izlemek ayrıca can sıkıyor.
Oyuncu değişikliklerinden sonra Alanyaspor'un iyice çekilmesiyle birlikte oyunun hakimiyetini elimize geçirdik.
Gelgelelim lig o kadar kötü ki biz halen üçüncüyüz; inanılır gibi değil. Bence Avrupa'ya gitme konusunda çok ciddi bir çelme yedik. Maalesef korktuğumuz başımıza gelmeye başladı. Üçüncülükle ilgili bir umudum yok. Üçüncülükle ilgili bir umudum yok. Bu tempoyla bitiremeyiz. Avrupa'ya gider miyiz? O her maç daha da azalsa da halen ihtimal dahilinde.
Bir taraftar ve yazar olarak bu kötü gidişin son bulması için neler yapabileceğimi düşünüyorum. Fakat bunu asıl düşünmesi gerekenler profesyoneller. Bu profesyoneller kavramının içine başkanı da katıyorum. Umarım bir çare bulurlar. Çünkü futbolda maddiyatı halletmekle, hatta şampiyon olmakla bile maneviyat ve duygular kısmını çözemiyorsunuz. Neticede paranın satın alamayacağı şeyler de var?
Son olarak, bizi bu seviyeye getiren kadro bu hoca ve bu oyuncular. Arefeyi gösterdiniz, bayramı da yapalım.