Başlığa koyduğum cümleyle başlayayım: Endişe verici bir galibiyet aldık diyebiliriz. Elbette kazanmak güzel ama Thomas Reis'ın maç sonu açıklamalarında da söylediği gibi belki de tek güzel olan şey üç puanın Samsun'da kalması oldu.
Biraz sıra dışı bir müsabaka olduğunu söylemek gerekiyor. Adana Demirspor'un içinde bulunduğu konum bu maçın anahtarının konsantrasyon ve ciddiyet olduğunu anlatıyordu. Fakat herhalde unuttuğumuz bir şey de beceri oldu. Yani beceriksizlik çünkü maça bir bakıma damgasını vurdu.
Maç erkenden 2-0 olunca bir anda oyun, oyuncular arasında. çok duygusal bir boyut kazandı. Bu, profesyonel futbolda olmamalı. Rakibe saygısızlık yapmadan, onunla alay etmeden, dalga geçmeden atabildiğiniz kadar gol atmanız gerekiyor.
Fakat bugün oyuncularımızı mesela puanlamam gerektiğinde orta yok. Çok iyi oynayan oyuncular var, çok kötüler de. Mesela Marius'a 10 üzerinden 0 verirdim bugün. Ntcham, maalesef çok kötü oynadı.
Bernard Shaw der ki, "Hayatta üç türlü yalan vardır. Bir, yalan; iki, kuyruklu yalan; üç, istatistik. Maçın istatistiklerine bakan birisi bu skora inanamaz.
Hücum organizasyonlarımız çok doğruydu. Bola'nın, Emre'nin olduğu kanattan geldiklerimiz, Zeki Yavru'nun isabetli ortaları; bunlar çok doğru. Lakin o bitiriciliği, son vuruşu bir türlü yapamadık.
Tribünler yine dolu değildi. Bu da İstanbul'dan beri bizim canımızı sıkan bir konu. Mutlaka herkesin kendince mazereti var. Hayat böyle bir şey zaten. Bir şeyleri yapmamak için tonlarca mazeretimiz var. Hepsi de haklı nedenlerdir, kabul ediyorum. Özellikle stadyumun trafik ve otopark çilesini iyi biliyorum. Bunların farkındayım. Herkesin mazeretini anlamakla birlikte yine de biraz fedakarlık yapmak gerekiyor diye düşünüyorum.
Sonuçta 3 puanı hanemize yazdığımız bir müsabaka oldu. Daha alttaki takımların kaybetmesi çok iyi oldu. Fark epeyce açılmış oldu. Böylece bence artık ligin ilk 5'i büyük ölçüde şekillendi, sadece sıralama belli olmayacak.
Üçüncü sırada kalmak güzel, üç puanla devam etmek de güzel ama pek coşkulu bir galibiyet olmadı.
Bu dar kadronun bugüne dek yaptıkları takdiri hak ediyor. Devamını getirmek de onların elinde. Thomas Reis'a ayrıca güveniyoruz.
Son olarak, Allah aşkına artık şu mor formayla oynamayalım. Tamam, çok iyi düşünce, taraftar olarak alalım, giyelim ama takım giymesin lütfen.