Öncelikle şunu yazayım. Galip gelmiş kadar da sevindik. Bu, maçın hikayesinden dolayı oldu. Uzatma dakikalarında beraberlik golünün gelmesinin de etkisiyle. Aslında adalet yerini buldu da diyebiliriz. Bu maçın berabere bitmesi gerekiyordu. Belki Samsunspor biraz daha önde olabilir ama yenilgi olmamalıydı.
Bu anlamda ligin ilk yarısında Samsun'da oynanan karşılaşmaya da atıfta bulunalım. O maç da mesela Avrupa'nın üst düzey liglerinin iyi takımlarının maçı gibiydi. Bu maç da bunu vaat ediyordu. Fakat ilk yarı bittiğinde, gol olmasına rağmen maçı izleyenlerde bir hayal kırıklığı vardı. İkinci yarı ise farklı bir serüven oldu. Futbol oynamak için gayet güzel bir atmosfer vardı. İki takım lige benzer seyirle başladılar. Ama zaman içerisinde ligin boyu uzadıkça, haftalar geçtikçe Samsunspor o seviyesini hep korudu. Biz üçüncüyüz. Uzun süredir üçüncü sıradayız. Göztepe bir ara bize oldukça yakındı ama düşüş başladı.
Biz ilk devre kendi oynadığımız oyunun dışında bir oyun oynadık. Çok fazla yüksek top oynadık. Hatta Göztepe'den bile fazla denemişiz. Uzun top, yüksek top. Halbuki bizim oyun alışkanlığımız bu değildi. Son saniyede Göztepe'nin golü geldi ve soyunma odasına Göztepe 1-0 üstünlükle gitti. Bu bir demoralizasyona yol açabilirdi tabii ki bizim açımızdan. En azından taraftarlarda, bizlerde oldu ama oyuncularda olmamış öyle görünüyor. Çünkü ikinci yarıya çok daha iyi başladık. Fakat orada da bireysel hatalar derken bir anda sürpriz bir şekilde 2-0'a geldi. 2-0'a geldiği zaman açıkçası WhatsApp gruplarımızda da bir umutsuzluk hakimdi. Kulübede alternatif de görünmüyordu. Hoca yapabileceği belki de tek hamleyi yaptı. Çok kötü oynayan Dimata'yı çıkararak oraya Kingsley Schindler'i attı. Schindler tıpkı ilk maçta olduğu gibi yine kulübeden gelip oyunu ve skoru değiştiren adam oldu. 2-1'i bulduktan sonra o inancı taşımaya başladık. Gerçekten golü hak ederek bulduk. Çünkü epeyce pozisyon ürettik.
Hoca artık bütün riskleri aldı. Yani attığımız beraberlik golünde sahadaki tek gerçek stoper bile artık ön alandaydı. Golü de o attı zaten.
Bir de tabii şöyle bu maçı biz kaybetseydik pek çok avantajı kaybedebilirdik. Moral bozukluğu olabilirdi. Doğru. Fakat yine de Avrupa kupalarına katılma iddiası, belki üçüncülük anlamında büyük yara alırdı ama dördüncülük durumunda devam edebilirdi. Biz Avrupa'ya gideceğiz inşallah.
Futbolda skorlar kadar o skorların gelişleri, hikayeleri de aslında çok önemli. Onun için burada 2-0 geriden gelmek ve bunu yapabileceğini göstermek ilk maçtan sonra. İlk maçta da 4-3 kazanırken böyle bir durum olmuştu. Bu önemliydi. Bunu gerçekleştirdi takımımız.
Önümüzdeki hafta Adana Demirspor karşılaşması var içeride. O karşılaşmayı da, mutlaka çok ciddi bir şekilde hazırlıklarını yapıp kazanmak gerekiyor. Teşekkürler takım...