Osmanlı şehircilik anlayışının belli başlı özellikleri arasında büyük bir camiinin etrafında oluşturulan meydanlı şehir planlaması vardır. Bunu Balkanlardan Anadolu’ya pek çok şehirde görebiliriz. Tabii bu sadece Osmanlı’ya has bir durum olmayabiliyor. Batı ülkelerinde de benzer bir planlamaya şahit olunan durumlar vardır.
Türk Samsun’u dediğimiz alan bugünkü Büyük Cami, Kale ve Saathane Meydanı etrafında şekillenmiştir. Henüz bitmemiş olmasına rağmen bu alanın tarihi dokusu gün yüzüne çıkarılıyor ve Samsun da tarihi bir alana kavuşuyor.
Gazi Müzesi’nden çıkıp Mecidiye çarşısını boydan boya geçtikten sonra Saathane Meydanı’na varırsınız. Burası Samsun’un tarihî merkez alanıdır. Meydan, adını oradaki Saat Kulesi’nden alır. Söz konusu kule Sultan II. Abdülhamid’in memleketin pek çok yerine yaptırdığı saat kulelerinden biri olarak 1887 yılında yaptırılmıştır. 1943 Ladik depreminde büyük hasar görünce yıkılmış ve meydan uzun süre kulesiz kalmıştır. 1977’de bir saat kulesi dikilmiştir ama bu aslına hiç benzemeyen garip bir şeydir. Bu nedenle eski fotoğraflarından yola çıkılarak 2001 yılında orijinal kulenin bir benzeri yapılmıştır. Saathane Meydanı Samsun'un en eski merkezlerinden biridir. 2016’da başlayan restorasyon çalışmalarıyla birlikte tarihi bir meydan ortaya çıkmış, tarihi dokuya uymayan diğer bütün yapılar yıkılmıştır. Böylece Saathane Meydanı’nda yer alan, Şifa Hamamı, Taşhan, Süleyman Paşa Medrese ve Camisi restore edilerek, çok güzel bir tarihi meydana kavuşulmak üzeredir. Meydanda, İttihat ve Terakki Partisi binası olarak kullanılan binalar gibi, tarihi binalar da vardır. Mevcut Büyükşehir Belediyesinin tarihi binası da önemli bir yapıdır. 1913 tarihinde Mimar Mösyö Ricci tarafından yapımı tamamlanmıştır. O günden beri belediye binası olarak kullanılmaktadır. Meydana yakın yerlerde ve yürüme mesafesinde İlhanlılar döneminden kalma Pazar Camii ile 1485 yılına ait Yalı Camii de vardır. Ama oradaki esas belirgin cami, Büyük Cami olarak da bilinen camidir.
Büyük Cami, ilk olarak 14. asırda Selçuklu kumandanlarından Hıdır Bey tarafından yaptırılmıştır. Ancak bölgenin dokusuna uygun olarak ilk hali ağaç olan bu cami, 1869 yılındaki büyük Samsun yangınında tamamen yanmıştır. Yanan ahşap caminin yerine 1884’te Batumlu Hacı Ali tarafından günümüzdeki cami yaptırılmıştır. Büyük bir avlu içinde yer alan cami, kesme taştan yapılmıştır ve büyük kubbesi ile dikkat çeker. İki minareli bir camidir.
Caminin hemen önünde Samsun kalesinin surları yer alır. Kale, adı var kendi yok bir hâldedir. 1869 yangını sonrasında evsiz kalan insanlar için kale taşları sökülmüş ve taşlarından evler yapılmıştır. Böylece şehir, var olan kalesini yıkmıştır. Fotoğrafları ise durmaktadır. Bugün Kale Mahallesi adıyla bilinen yerdedir. Samsun’da cadde adı olarak yaşayan ancak yerinde yeller esen bir başka yapı ise Samsun Mevlevihanesi’dir. Yol yapım çalışmaları sırasında yıkılan bu Mevlevihane, bugünkü Atatürk Parkı ile eski Tekel Fabrikası’nın arasında bir yerdeymiş.
Hasılı kelam artık Samsun’a gelen turistlere gösterebileceğimiz tarihî bir alanımız var.