Futbolda çok söz söylenmiştir ama en çok söz kaleciler için söylenmiştir. "İyi kaleci bir puan", "iyi kaleciler kötü gol yer" en çok duyduklarımız. Okan bize iki duyguyu da yaşatıyor, varolsun. Gaziantep maçı gibi maçlar zor olur. Rakip düşme hattında değil, alacağı bir puan çok iyi, o yüzden çoklu defansla hücuma çıkmadan beklediler. Böyle olunca da oyun kısır döngüye girdi. İlk kaleyi bulan top da gol oldu. Rakipler Holse'ye alan bırakmıyorlar. Genelde de kapalı defans olunca Holse istediği alanları bulamıyor. Reis Nitcham'ı oyundan alınca, kulübede Nitcham, yardımcılardan birine serzenişte bulunuyordu. Sanırım oyundan çıkartılmayı beklemiyordu. İyi de bu kötü oyunuyla o değil de ben mi çıkacaktım oyundan.
Reis ilginç değişiklikler yapıyor, iki haftadır Ercan Kara'yı oyuna alıyor. Beşiktaş maçında kaçırdığı golden sonra oyuna alması, Ercan'ın da asist yapması, Ercan'ın kredisini arttırdı.
Gamsız Dimata, Kara Tren gibi gelen Bola'nın önüne topu atınca, Ercan da iyi indirdi, hakkını yemeyelim. Soner Aydoğdu ikinci defa oyuna girer girmez skora katkı yaptı.
Belli ki hoca rotasyonlarla bütün oyuncuları hazırlamaya çalışıyor. Bir ara akademiden gelen, Mustafa Haluk, Muhammet Ali'yi de oyuna hazırlasa iyi olacak. Yunus Emre formunu yakaladı. Drongelen'in eksikliğinde ilaç gibi geldi, taraftarın aklındaki Yunus Emre algısı değişti. Giydiği"55" numaranın hakkını veriyor.
Soner Gönül 100. Maçına çıkmış. Çok eleştirdik, söylendik. Eleştirilerimiz oyun becerisine. Kendisi 10 numara olmasa da yürekliliği, hırsı 10 numara. Nice 100 maçlara Soner Gönül.
Hakemler yine her zamanki gibi muhteşemdi. Attığımız golde 10 dakika neyi beklediler anlamadı kimse. Görüntüleri selçukspordan mı izlediniz, neye izlediniz. Maçın hakeminin bu sezon Süper Ligdeki sanırım dördüncü maçıydı. Daha önce niye az maç aldığı belli oldu.
Hafta içi Yüksel Başkan statla ilgili, şehir merkezinde yeni bir stat yapılması gerektiğini söyledi. Kendisi çok fazla Avrupa şehrinde stat gördüğünden talebinde haklı. Stadyumlar yaşam alanları olarak inşa edilmeli. Futbolun geliştiği ülkelerde öyledir. Stadyumun altında dükkanlar, yaşam alanları takımla şehri birleştirir. Stadyuma açılan store bile hareketlilik getirdi. Şehir merkezinde böyle bir stat olsa ve altı dükkanlarla dolu olsa güzel olmaz mı?
Bizim stadın yeri öyle muhteşem ki; "Burası Huştur, yolu yokuştur" türküsündeki gibi. Giden bir daha dönmüyor. Maç zamanı bacalardan salınan o muhteşem dumanlar maç öncesi havai fişek gösterisinin parçası değil, bildiğiniz zararlı gaz. Maç bitiyor stadyumdan çıkması bile sorun. Merdivene geliyorsun, dümdüz yürüyerek dışarı çıkman lazım. Bu hem maç sonu stadın hemen boşalması için gerekli hem de olası tahliye durumlarında olması gereken. Bizde öyle değil, herkes merdivenlere doluşuyor, 90 derecelik açı ile sola, merdivenden in, 90 derecelik açı sağa, sola derken gereksizliğin dik alası. Çizen ve bu projeyi onaylayan mühendise selam olsun.
En güzeli yıkılan stadın olduğu yere güzel bir stadyum ve yaşam alanı yapılması ama futbolun geliştiği ülkelerde demiştik. Futbolun geliştiği ülkelerde sadece futbol gelişmiyor başka şeyler de gelişmiş oluyor maalesef. Stadyum mevzusu gündemde kalmalı.