Antep ve Hatay deplasmanında iki hafta peş peşe kazandıktan sonra, Konya maçında kaybedip, ikinci defa kaybetmeye gerek yoktu. Ondan olsa gerek Okan iki pozisyonu çıkardı. Zeki de iki nefis müdahale ile (kaleye giden top, asist) eşlik edince, Drongelen de bu ikilemeyi (Deniz Türüçten çaldığı top, gol) tamamlayınca ikinci yarı da iki gol geldi. Bir tek Carlo'nun ikilemesi kötüydü, 2-0 öndeyken kaçırsın ama ihtiyacımız varken atsın dedirtti.
Marius değişik bir oyuncu. Basit oyunla işi yok. Alakasız pozisyonlarda gol atabilirken atılacak pozisyonlarda saç baş yolduruyor. Nitcham geçen hafta da etkisizdi. Konya maçı değişikliği için: 3 oyuncu değişikliği yerine Nitcham ile Tait, Soner veya Celil değişikliği olabilir demiştim, bu hafta Reis de Nitchamı 60. Dakikalarda oyundan adı. Muja'nın ayağı uğurlu geldi. Nitcham "artı bir"i olan bir oyuncu değil. Risk almadan, baskısız EYTliler gibi sahada takılıyor. Bazı pasları o kadar kalitesiz, o kadar alakasız oluyor ah Soner Gönül dedirttiriyor.
Reis elindeki malzemeyi idareli kullanmaya çalışıyor. Oyun felsefesi olarak, topa sahip olup önde baskı yapmak güzel bir fikir. Fakat eldeki malzeme kısıtlı, zemin de çok fazla müsait olmayınca farklı arayışlara girmek gerekir. Zaten topa sahip olmanın yorgunluk gibi bir yan etkisi var, elde de rotasyon için çok alternatif yokken topa sahip olmaya gerek yoktu. Bir de rakip Başakşehir. Konya maçından sonra Başakşehir maçı için beraberliğe razı mısınız deseler büyük çoğunluk kabul ederdi.
Kadro kısıtlı olduğundan rotasyon oyuncuları hazır olsun diye düşündüğünden olsa gerek hoca son iki maçta ilk 11'de ufak değişiklikler yaptı. Celille maça başlaması iyi oldu. Celil sırıtmadan oynadı, hatta ilk yarı attığı ara pasını Nitchamdan şimdiye kadar göremedik.
Reis, Emre'yi Konya maçında 11 başlattı, takım geriye düşünce de değiştirdi. Bu maçta da 85. Dakikaya kadar oyunda tuttu. Taraftar Emre'nin performansından memnun değil ama Emre'nin sakatlıktan dolayı maç eksiği var, Reis de büyük ihtimalle Emre de hazır olsun diye oyunda tuttu. Kazanan takım haklı olduğu için oyuncu değişikliklerine söylenecek bir şey yok.
Takım güzel bir hava yakaladı. Bu havayı bozmadan ikiletip Rize'den de gelip gelmek lazım.
Maçın belki de en kötüleri yine hakemlerdi. İlk yarı biterken Deniz Türüç ile Bola arasında bir tartışma çıktı. Deniz sürekli Bola'yı kovalıyor. Taraftar tepki gösteriyor. İşi bilen bir hakem Deniz'i uyarırdı. Hakemler iş bilmediği için maçın bitiminde Deniz sahayı karıştırdı. Yine son dakikada Celil'e alakasız bir pozisyonda kart verdi. Zaten maç 2-0, oyunun son dakikaları, kart gösterilmeyecek faul bile olmayan pozisyonda sarı kart göstermeye ne gerek var. Ortamı germeye çanak tutuyorsun. Maalesef futbolcu geçmişi olmayan hakemler oyunu süzemiyorlar.