Hilal Genç

Biz Öldük!

Hilal Genç

Sözün bittiği, acının, çığlıkların ateş olup yaktığı yaşamın durduğu o an. Hangi cümle anlatır ekranlardaki görüntüleri. Sıcağı sıcağına diye yapılan hangi haber, hangi fotoğraf, hangi video o cehennem yerinin ateşini geçirir. O soğuk ekranlardan izleyenlere.

Ölüm, geride kalan sevenlerin yüreğine düşen bir ateşken, evlatlarıyla birlikte yanarak can veren annelerin, babaların, evlatları yanarak ölen anne babaların, eşlerin, tüm bu insanların yaşadıkları ve bıraktığı acıyı anlatabilecek bir cümle yok bende. 

Bir ülke; Şans eseri yaşadığımız, birey, insan, can olarak kıymetimizin olmadığı, Allaha emanet deyip işin içinden çıktığımız, toplum olarak sadece izlediğimiz, çok çabuk unuttuğumuz. Merak ediyorum gerçekten sorumlular cezasını çekecek mi? Merak ediyorum bu sorumlular otel çalışanı olmaktan ileri gidecek mi?

Sömestr tatili öncesi yüzde yüz doluluk bekliyoruz diye ekranlara röportaj veren zat, yüzde yüz suçluyum, suçluyuz diye ekranlara tekrar çıkacak mı?

Ve biz ülke olarak ne kadar daha can vereceğiz ihmallerin, takipsizliklerin, birilerin tanıdığı olanlar yüzünden.

Eksik yapılan yapılar, denetlenmeyen işler, birilerine para kazandırırken,  birilerinin öldüğü ihaleler yüzünden.

Ne kadar çok öldüğümüzde bitecek bu düzen.

Çok ölenlerin olduğu yerden bağırıyoruz.

Gölcük'ten, Değirmendere'den, Kocaeli'nden,

Kahramanmaraş'tan, Hatay'dan, Malatya'dan, Osmaniye'den, Adıyaman'dan, Diyarbakır'dan, Şanlıurfa'dan, Gaziantep'ten, Kilis'ten, Elazığ'dan, Soma'dan, Erzincan İliç'ten, Çorlu'dan ve bugün Kartalkaya'dan bağırıyoruz.

SESİMİZİ DUYAN VAR MI?  Biz öldük!