Samsunspor taraftarının en büyük hayali: "Maç izlerken canlı puan durumu izlemeye gerek kalmadan maç izlemek" Ama ne mümkün.
Bu ligde kime; bu sezon kim küme düşmesin diye sorsanız cevabı Hatay olur. Zor şartlar altında mücadele ediyorlar, işleri kolay değil. Biz de tehlikeli bölgeden kurtulmak istiyoruz.
Lig zaten enteresan. Lig 9.su ile 19.su arasında 10 puan fark var. Trabzon ile Beşiktaş sürekli yeniliyorlar biri 3. diğeri 4. Bunun sebebi ligin kalitesi, aslında kalitesizliği.
Maça başlarken Gisdol, geçen haftanın formsuz ismi Ercan'ı kulübeye alırken, geçen hafta acaba forvet oynar mı diye düşündüğümüz Raman'ı forvette başlattı. Taraftarımızın bir kısmı, nasıl havaya girdiysek, yenersek Avrupa hesabı yapar mıyız mantığında. Yapılabilir ama bu takımla değil, bu sezonunun hedefi ligde kalmak. Üç hafta seri kazananın ilk 5, üç hafta kaybedenin düşmemeye oynadığı bir ligde, Marius'un kırmızı kartında forvetsiz kaldık.
O yüzden bu takımla hedef; kümede kalmak. İşler iyi giderse ilk 10. Gisdol de bunun farkında olacak ki, Hatay maçında çift 6 ile başladı. Osman ve Taylan ile başlamasının nedeni rakibe baskı yaptırmamak, kazanılan toplarda geçişle Raman'ı buluşturmak. Ama neredeyse takımın büyük çoğunluğu formsuzdu. Geçişi yapacak Tait kenarda, Nitcham oyunda ama oyunda değil. Zaten forvetimiz yok, peşine de basit bir golü maç başında yiyince pozisyonsuz Hataydan geri döndük.
Sanırım Okan da hiç kurtarış yapmadı, yediğimiz 3 golü saymazsak Okan'a top bile gelmedi. Hatay zaten oyunu soğutmayı seven bir takım, golü de erken bulunca skoru korumaya oynadılar, biz gol için yüklenince de 2 ve 3. goller geldi. En azından beraberlikle dönebileceğimiz bir deplasman maçıydı. 10 kişi ile üstün oynadığımız Başakşehir maçı ile 11 kişi sahada olduğumuz Hatay maçları arasında dağlar kadar fark var.
Gisdol'ün Drongelen'i kenarda tutmasının mantığını anlayamadım, en kötü sol bek başlar. Drongelen sakat değilse 11'de mutlaka olmalı. Fofana yine oyuna girince topu içeri taşımayı başardı. Ama biz pozisyon bulamadık. Artık fikstür de zorlaşıyor, Pendik ölüm kalım maçı için Samsun'a gelecek, olur da takılırsak devamında Beşiktaş var. İçerde iyi oynuyoruz ama bu futbol, hakem hatası, oyuncu hatası (bu aralar basit hatalardan goller yiyoruz) ile her şey mümkün. Ayaklarımızı yere sağlam basarak ligde kalmayı garantilemek ilk hedef.
Bu akşam Trabzon ve Fener maçı vardı. Bizim ligin maçları keyifsiz diye izlemem ama Bein'e verdiğimiz paranın hakkını vermek için izledim. Bir ara Trabzon taraftarı sahaya su atmaya başladı, bunun maçtan önce paylaştıkları Filistin koreografisiyle alakalı olabileceğini düşünüp, acaba Gazzede insanlar susuz kaldı, ona dikkat çekmek için mi yapıyorlar sandım. Küresel ısınmanın artacağı ve kuraklığın geleceğini düşünerek tekrar sahaya girdiklerini ve suları geri almak istediklerini düşündüm sonra. Yoksa niye bu kadar olay olsun. Süper Kupa finalini Arabistanda oynamayı akıl eden federasyon maç için tedbir almıştır değil mi. İki takım arasında husumet olduğu da belli. Sanki Fener otobüsüne silah atılmamış da gül atılmış gibi davranmanın alemi yoktu.
Ülkemizde 6222 diye bir yasa var, iddia ediyorum yasa çıkartılırken bir madde eksik yazılmış: "Bu kanun maddesi sadece Samsunspor'a uygulanır, başka takıma uygulanmaz" maddesi. Samsunda maça girerken 2 yerde üstümüz aranıyor, içerde sürekli kamera ile kayıt yapıyorlar, en ufak bir olay olduğunda polis hemen tedbir alıyor. Trabzon maçında ise sahaya atılan sulara bile işlem yapılamadı. Taraftarın biri korner direğini sökmüş, bırak kasıtla yanlışlıkla bir futbolcunun gözüne gelse ne olacak. İlk taraftar vurmuş, sonra futbolcu vurmuş da bilmem ne.
Hababam Sınıfı eski bölümlerinde Fener Galatasaray maçı için öğrenciler okuldan kaçtıklarında maçı tribünde yan yana izlerken görürsünüz. Şimdi yan yana değil, deplasman tribününde bile izleyemiyorsunuz.