Takım geçen hafta Başakşehir maçında ilk dakikalarda gol atamama hatasını bu hafta yapmayınca rahatladık. Ama bize rahatlık çok fazla geldi, yine basit gol yeme hastalığımız tuttu ve yine basit bir gol yedik.
Takımda ve taraftarda artık güven var. Takım iyi futbol oynadığı için sonuca gidebileceğine inanıyor. Geçen sene Şampiyon olduğumuzda bile bu kadar rahat maç izleyemiyorduk.
Takımın sistemi oturdu, önde baskı yapıyoruz. Fakat bu hafta Marius yoktu ve Ercan Kara tek forvetimizdi. Yine geçen haftaya gidelim, Mairus kırmızı kart görünce önde baskıyı yapamadık, Başakşehir çok rahat defanstan çıktı. Pozisyon buldular. Ercan baskıyı çok seven bir forvet değil, özellikle de tek forvet oynanacağı zaman düşünülecek forvet değil. Çift forvette; yanında süratli baskıyı yapacak bir forvetle daha iyi iş yapar.
Osman bu maçta Ercan'dan çok pozisyona girdi, bir de çerçeveyi tuttursa, sosyal medyada; "büyük kaptan, gemiyi kurtardı" başlıkları olacaktı, şimdi ise serzeniş. Futbol böyle değil mi zaten? Osman'ın kaçırdığı pozisyonlar için üst sırada oturan arkadaş, "o golleri ben atardım" dedi, evet atabilirsin ama sen orada o pozisyonda topla buluşamazsın. Osman 3 pozisyonda da dengede kaldığı pozisyonda topla buluştu, topa en az 2 metre geriden geldi. Pozisyonu süzdü açıkçası. Osman ve Zeki takımın bu noktaya gelmesindeki en önemli oyuncular. Hem geçen sene hem de bu sene takımın kötü zamanlarında takımı ve taraftarı ateşlemeyi bildiler.
Holse yine nazar boncuğu takmalık. Hoca 2. yarı Tait'i sarı kart gördüğü için oyundan almış olmalı çünkü Tait iyi oynuyordu. Hakemlerden çok çektiğimizden hoca riske girmemiş olabilir. Zaten Tait'in sarı yediği pozisyonu gören biri hakemin hatalı karar verebileceğini düşünür.
Soner Gönül basit oynayınca hata yapmıyor. Bu maçta da öyleydi. Ankaragücü gibi diri bir takıma pozisyon vermemek gerçekten büyük başarı. Emre oyuna girince takıma hız getirdi. 2. bölgeden 3. bölgeye topla geçişleri çok iyi organize etti. Raman ve Muja bu takıma çok şey katacaklar.
Takımın forvet sıkıntısı var belli. Dimata oyuna girince çok istekliydi, baskıya gidişi, hırsı, topu saklaması? Gisdol ile Dimata ne yapıp etmeli aradaki buzları eritmeli.
Futbol nasıl bir hale geldiyse taraftarlar birbirine düşman olmuş durumda. Bugün Samsun'da maçta olan birisi iki taraftar topluluğunu görse buranın Türkiye olduğuna inanamazdı.
İki takım taraftarları arasındaki ilişki iyi olunca tribün de güzel oluyor. Kaç maçta gördünüz, iki takımın bir arada tribünleri alkışladığını veya maç bitince deplasman tribününün ev sahibi takımı tribüne çağırdığını. Futbol taraftarla güzel. Geçen hafta Başakşehir maçında biz ev sahibi takımdan fazla kişiydik. Taraftarı olmayan takımlar yerine Ankaragücü gibi takımlar ligde olmalı.
Ligdeki 8. ile 18. arasındaki 10 puanlık fark yine devam ediyor.