Tam kefen yırtmalık bir maçtı. Biz her zaman olduğu gibi kefeni yırtamadık. Kasımpaşa maçındaki gibi rahat edelim derken, son dakikalarda yediğimiz gollerde olduğu gibi diken üstünde locada oturmaya devam. Tatsız tuzsuz biz maçtı. Taylan'ın sakatlığından Yunus Emre ön libero başladı. Yunus Emre akademideyken ön libero oynadığı, savunma özelliği de olduğu için doğru tercihti. Fakat Tait'in oyuna ağırlığını koyamaması orta alanı etkisiz gösterdi. Bu etkisizlik bize ligin ilk 5 haftasındaki oyun gibi dejavu yaptırdı. Etkisiz, sistemsiz bir oyun. Konyaspor da bizim gibiydi, sistemli maça başlayamadılar, maça gelirken beraberliğe razı geldiklerinden penaltı golüyle öne geçince de oyunu tutmak istediler.
Biz son iki haftaki Samsunspor'dan uzak olunca pozisyon da üretemedik. Satka'nın geriden uzun vuruşları ile pozisyon aradık.
Oyun 1-1'e gelince iki taraf oyuna ağırlık koymaya çalıştı. Biz bu süre içinde 56. dakikada Fofana ile oyna müdahale ettik. 76. dakikada Konyaspor 3 oyuncu değişikliği ile oyunda üstünlüğü ele aldı. Taraftar olarak, biz bu olayı Beşiktaş maçında da yaşamıştık diyerek ikinci dejavuyu yaşadık. Şansımıza gol yemedik. Gisdol'un ilginç bir şekilde oyuncu değiştirmeme saplantısı var. Konyaspor'un hamlesine karşı farklı bir hamle yapmadı, bekle gör ile oyunu götürdü. Pozisyon bulamadığımız kısır döngülü bir maç oldu. Tırpan ön libero yapılabilirdi ama sağbek için de Zeki sakat. Yunus Emre - Osman değişikliği yapılabilirdi. Emre Kılınç ? Muhammet Gümüşkaya da yapılabilirdi. Dimata'nın sahalara dönmesi güzel haber. Ateşten gömlek haftalar başladı.
Ligin en fazla taraftarına oynayan takımlarından biri Samsunspor. Maç saatini 17:00 yapıp, seyircisiz Ankaragücü maçını 20:00'de oynatmak tam bu federasyona göre bir işti. Gerçekten tebrik etmek lazım. Hakemlerin yumruk yediği, sahadan takımın çekildiği bir ligde çok fazla takılmamak gerekir böyle işlere. Ligin kalitesi, takımların durumu ortada.