Hamza Küçük

Merhaba Süper Lig

Hamza Küçük

Süper Lige uzun bir aradan sonra geri gelince merhaba dememiz de uzun sürdü.

Hatay maçının heyecanını üstümüzden atamadan benzer heyecanı yaşamamız tam Samsunspor'a göre bir durum. Hatay maçını CTRL+C yapmışlar CTRL+V yapmışlar sanki. Tek eksik yeni transferlerin olmayışıydı.

Takımda taşlar yerine oturmaya başlamış. Bennasser orta alanda biraz daha baskılı oynarsa Tait'in yükünü azaltabilir. Takımda bütün oyuncularda oynama isteği var. Gistol geldiğinde yapılan Antalya kampının etkisi midir bilinmez ama oyuncuların hepsi ikili mücadeleden kaçmıyorlar. Laura topsuz oyunda hiç olmayan bir oyuncuyken artık rakibe baskıya gelen oyuncu kimliğine dönüşmüş.

Gisdol'ün oyuncu değişiklikleri de yerindeydi. Nitcham ve Soner Aydoğdu maça girdikten sonra da tempoyu yükselttiler. Sahalarda göremediğimiz Nanu'nun kaçan penaltı sonrası asisti de acaba Nanu'dan neler gelebilir sorusunu akıllara getirdi.

Bazı şeyler tecrübe ile alakalı, Zeki Yavru bu sene geçen seneki performansından uzak gözükse de kale çizgisinde çıkarttığı top ve oyuna kattığı hırsı takdire değer.

Penaltı kullanılacağında Marius topu alınca bütün stat eyvah dedi. Son iki maçtır saç baş yolduruyor çünkü. Benzer bir tabloyu geçen sene Hasan Kılıç Erzurum maçında yaptı. Bu durumlarda futbolcular şeytanın bacağını kırmak için penaltıyı kullanmak istiyorlar. Geçen sene Hasan kaçırdı, maç 2-2 bitti, Hasan'a denmedik kalmamıştı. Dün şansımıza penaltının devamında golü bulduk, ondan Marius'a az söyleniyoruz.

Takım gittikçe mücadele eden, hırslı bir oyun yapısına evriliyor. İzleyene de keyif vereceğe benziyor.

Herkes devre arasını bekliyor, ceza almazsak transfer yapalım diye. Eğer transfer yapılacaksa çilek, taklacı güvercin falan olmadan nokta atışı transfer yapılmalı. Yoksa çilek ve taklacılar kendine gelecek diye biz kendimizden geçiyoruz.

Malum dün akşam sahaya çıkan kadro sezon başındaki kadromuz. Bu kadroyu mart ayında şampiyonluğu garantileyen bir takımın üç aylık sürede planlaması da ayrı bir tartışma konusu.

Maça taraftar çekme işini bizim takım sanırım beceremiyor. Kale arkasını öğrenciye bedava yapsanız ne kaybedersiniz? Dünkü maçta kale arkaları da dolu olsaydı kötü mü olurdu? Taraftarın psikolojik baskısını göz ardı etmeyin.