Sosyal medyanın hayatımıza girmediği yıllarda arkadaşlarımıza ilkokulda hatıra defteri verir, yazmasını isterdik. Her yazıdan sonra yeni bir sayfa açılır, "bana kalbin kadar bu temiz sayfayı ayırdığın için" diye başlanırdı yazıya. Madem biz de taraftar olarak yeni bir sayfa açıyoruz, "kalbimizin en temiz yerine" Emin Kar'ı yazarak başlayalım; Ruhun şad olsun büyük kaptan.
Yeni yapılanmada Fuat Çapa eskiden genel kaptan, şimdilerde ise futbol direktörü olarak adlandırılan pozisyonda olacak, sahayla işi olmayacak gibi. Taraftarın sürekli Yüksel Yıldırım için söylediği "futbol aklı" bu yöntemle sağlanacak belli ki.
Yeni nesil gençlerin canları sıkıldığında sosyal medyalarında paylaştıkları "Bir gün gelir ve dünyanın bir yerinde, yıllarca senin haberin olmadan yaşamış birine bütün hayatını anlatmak istersin" sözü tam da bizi anlatıyor. Samsunspor'a bizim hiç tanımadığımız, hakkında yorum yapamayacağımız bir hoca lazımdı, o da adını bile tam olarak ezberleyemediğimiz; Üstün Alman Teknolojisinin Hocası Gisdol.
Sahaya her hafta farklı bir 11 ile çıktığımız için bugün sahaya çıkan 11'e şaşıramadık.
Çağdaş Atan'ın oyun mantalitesi geriden oyunu kurarak başlamak. Bu yüzden 3'lü defans, önlerinde de 2 tane eskilerin deyimiyle ön libero yeni tabirle 6 numara, 6 numara ama 8 gibi de. Gisdol ve ekip buna iyi çalışmışlar belli. Veya Gisdol'un oyun planı bundan sonra böyle olacak. İlerde Marius, Emre, Holse, Ercan 4'lüsü defans bloğuyla orta bloğun arasına (Başakşehir 1. ve 2. Bölge geçiş noktası) iyi baskı kurdular. Topa sahip olduğumuzda da pozisyonlar bulduk. Baskı altında kalan Deniz Sürüç ile Berkay istediği topları alamadı. Başakşehir defanstan topla çıkamayınca 20. Dakikadan sonra uzun oynamak zorunda kaldı. Bu uzun oynama sürecinde de kaleci Volkan'a yapılan baskılarda topu rahat kullanamadıklarını gördük. Sağ taraftan Dubois'i, orta bloktan da Pelkas'ı "third-man run" ile oyuna sokmak isteseler de Gisdol Soner Gönül ile sol taraftan Bennasser-Tait ile orta alandan geçişleri durdurdu.
Bizim de en temel sorunumuz 2. Bölgeden 3. Bölgeye top geçişi yapacak oyuncumuzun olmamasıydı. Bununla birlikte takımın özgüveni kalmadığından en basit pozisyonda kimse sorumluluk almak istemiyordu. Gisdol ve ekibi bu sorunu şimdilik çözmüş, batak oyunundaki; ne oynayacağını bilmiyorsan koz çek mantığındaki gibi. Madem 2. Bölgeden 3. Bölgeye geçemiyorsun o zaman 1. Bölgeden 3. Bölgeye direk geç: "Uzun toplar". Fakat uzun toplar öyle gelişi güzel kullanılan hücumlar değildi. Özellikle Drongelen ile çıkış yaptığımızda topu iki stoperin ortasına değil daha çok dış stoperin arkasında doğru atmaya çalıştık. Çoğu pozisyonda başarılı olduk, Marius, Ercan'a gelen yüksek topların dönüşlerinde top genelde bizde kaldı. Gisdol bu sistemle oynayacaksa Yunus Emre ve Dronelen'in geriden atacağı uzun ve isabetli toplar oyunu rakip sahaya yıkmaya yarayabilir.
Oyuncu değişikliğini 72. Dakikada zorunluluktan yaptık. Çağdaş Atan hamlesini 67. Dakikada 2 oyuncu değiştirerek yaptı. Ercan, Tait oyundan düştü ama biz 83. Dakikaya kadar bekledik. Gisdol ısınan oyuncuları oyuna sokacakmış gibi yanına çağırıyor, bir şerler söylüyor, sonra kulübede oturtturuyor. Herkes Fofana oyuna girer derken Muhammet Ali Özbaskıcı girdi oyuna. Fofana'yı baskı yersek "transition play (geçiş oyunu)" oynatmak için hızlı geçiş için alacaktı ama takım o arada baskıyı kurunca Fofana hamlesinden vaz geçti. Topu dikine oynayacak birine ihtiyacı vardı. O kişi de Gisdol'a göre Muhammet Ali'ydi. Muhammet Ali oyuna girdi, yan pasta topa yetişti hamleyi yaptı, yere düştü, kalkıp ikinci hamleyi yapamadı. Oyunun sonunda 5 metreye pası Osman'a atamadı. Güçsüzlük desen takım kamptan yeni gelmiş. Sakatlık desen 3 hafta önce Fener bahçe ile oynanan U19 maçında oynadı ama hiç A Takım oyuncusu gibi değildi. Psikolojik desen bu sahaya ilk çıkışı değil. Demek ki bizim bilmediğimiz başka şeyler var. Kendisine benzer şekilde değer verilen Nurullah, Enes İslam'ın durumu da ortada. Biraz dikkat etmeli.
Maçın hakemi maalesef vasat bir performans sergiledi. Gereksiz pozisyonlarda oyunu durdurdu. Maçın başında ofsayt pozisyonunu oynattı, bekle göre gitti. Top bize gelince de endirekt serbest vuruşu verdi. Zaten Okan topu yakalayınca (biz de topu tuttuğuna taraftar olarak çok sevindik) oyunu hızlı şekilde başlattı, hücum pozisyonuna geçecektik oyunu durdurdu. Madem bekledin top bize geçince oyunu niye durduruyorsun, kuralsa böyle saçma kural mı olur? İlk pozisyonda sakatlık olursa ne olacak. Hakemin en büyük artısı; "literatüre defans oyuncusunun aşırma geri pası verdiği durumlarda geri pas olmaz" diyerek yeni bir kural getirmesiydi.
Kazanabileceğimiz bir maçtı. Gisdol'un dediği; "zamana ihtiyacımız var" sözü "galibiyete ihtiyacımız var olarak" haftaya kaldı.