Bu sokak var ya,
En afillisiydi mahallenin.
Rengarenk duvarları, arnavut kaldırımlarıyla.
Çiçekler sarkardı balkonlarından,
Sevgililer el ele dolaşırdı,
gülüşleri sarardı yürüdükleri yolu.
Kızlar, kendinden emin, erkeklerin hepsi janti
Cilveleri , kahkahaları yükselirdi
bir melodi gibi.
Şurda köşede bir manav vardı
mavi önlüğüyle, tek tek siler parlatırdı elmaları.
Selam verirdi gelene geçene mahallenin tonton bakkalı .
Ve kapısında asılı şıngıllarıyla ,
Buram buram et kokan pos bıyıklı kasabı.
Tam şuradaydı şen makas berberi
Çocuklar ağlayarak girer oynayarak çıkardı.
Bütün çocukların tıraşı sezercik,
delikanlıların ki Ayhan Işıktı.
Sadece insanlar yaşamazdı bu sokakta.
Sevgililerin buluştuğu kuytular,
aşkların kazındığı ağaçlar,
geçtiğin yollar ve hepsinin içinde ayrı hayat ve hikayelerin bulunduğu evler de yaşardı.
Gece oldu mu bekçinin düdüğüyle,
Sabahın körü sütçünün sesiyle inlerdi.
Sonra top koştururdu çocuklar,
pencereler ardına kadar açılır,
kadınlar birbirlerine içlerini dökerdi.
Ne güzel sokaktı be bizim sokak
İnsanı mert, sevgiler gerçekti
Önce evleri, sonra birbirlerini terketti insanlar.
Gittiler teker teker.
Önce sokak ıssız kaldı, sonra yürekler.