Güneşin sıcağını, baharın neşesini, kuşların cıvıltısını yüreğinde hisseden tüm gönüllere merhaba.
Her mevsimin kendine has güzelliği ve insana yaşattığı farklı farklı duyguları var. Ama Bahar denildi mi çiçek açıyor bütün yürekler. İçi içine sığmıyor insanın kuşlarla kanat çırpmak istiyor, papatya olup rüzgârla salınmak, kırlara, çimenlere yayılmak, "Seni seviyorum ey hayat" diye bağırmak istiyor. Siz de böyle hissetmiyor musunuz Bahar gelince.
İnsanın içine bir yaşam enerjisi dolmuyor mu sizce de?
Mesela yataktan yüzünüze vuran bir güneşle uyanıyorsunuz. Işıl ışıl bir gün açın camı pencereyi, güneşi misafir edin, sıcaklığını hissedin ve mis gibi bahar havasını içinize çekin. Sonra geçin aynanın karşısına, güneş yüzünüzde, gözleriniz ışıl ışıl. Aa o da ne! Serenat yapıyor camda bir serçe size ve dans ediyor damarlarınızdaki kan neşeyle.
Tabiat ben buradayım diyor tüm renklerin en güzel tonlarıyla ve her şey gülümsüyor, yeniden doğmanın var olmanın sevinciyle. Hayat bu kadar toz pembe değil diyorsunuz belki şimdi. Ama bahar, renklerin en güzeli değil mi? İçimizi kaplayan muhteşem bir enerji değil mi?
Kim kayıtsız kalabilir dallarında pembe beyaz çiçek açmış gelin gibi bir ağaca. mor salkımlarıyla bir gerdana dolanır gibi dolanmış bir sümbülün, soğuk bir duvarı sanat eserine çevirmesine, dünyanın en pahalı kokularıyla yarışan o enfes kokusuna, söyleyin kim kayıtsız kalabilir. Siz mesela şöyle bir bakıp geçmeden, o kokuyu ciğerlerinize çekmeden ve dalındaki o çiçekleri sevmeden öylece çekip gidebilir misiniz? Mümkün değil bence. Hiç bir şey olmasa şu güzelliklerle bir selfi çekineyim dersiniz ve Baharın bu güzelliklerine eşlik etmiş olursunuz.
Toprak yeşerir birden sarar üzerini duvaksız gelin gibi papatyalar. Ve çoğumuzun ismini Buz devrindeki Sid'den öğrendiğimiz Karahindiba. Böyle güzel güneş gibi sarı bir çiçeğe neden Karahindiba demişler ki. Benim için o yıllarca sarı papatyaydı oysa.Hepsinin kokusunu birbirinden ayrı duyumsarsınız sanki sırayla kokarlar burnunuza birbirlerine saygısızlık etmeden. Bahar denince sizin aklınıza neler gelir hiç oturup düşündünüz mü? Uğur böceği gelir benim aklıma mesala. ne naif ne şık bir böcektir eminim etrafında gezen pek çok böcek onu kıskanıyordur. Acaba içlerinde ona benzemek için estetik falan olan var mıdır. Bence böcekler aleminin sosyete kesiminden olabilir Uğur Böcekleri.
Unuttum sanmayın kelebekleri , var mı içimizde bir kelebeğin peşine takılıp dağ bayır koşmayan onların asaletine güzelliğine hayran olmayan? Ve yine baharın en kibar, en narin habercisi hani derler ya tutsam kırılacak bildiniz mi neden bahsediyorum bence bildiniz. Tabii ki Gelincik; o nasıl bir zarafet, incelik. İnsan dalına dokunmaya imtina ediyor incinmesin diye. Hayat bazen böyle işte çok adil olmayabiliyor Gelinciği dalında hayranlıkla seyrederken canım papatyaları koparıp kafamıza taç yapıyoruz hiç yapmadım demeyin inanmam. Ha bir de zavallım ne bilecekse, seviyor sevmiyor diye tek tek yapraklarını koparıp, sevmeyenin acısını ondan çıkarmamız yok mu? Galiba papatyaların kaderi de bu. Onlar sevinçle topraktan kafalarını çıkarıp bahara selam verirken biz onları farkında olmadan öldürüyoruz.
Biz yine baharın güzelliklerine dönelim. Çiçekler, böcekler dedik peki ya kuşlar, ya onlarda ki o pır pır telaş. dallarda, gökyüzünde, yerde her yerde yanınızdalar hiç bitmeyen bir enerjiyle cik ,cik,cik. Ama bir İtirafda bulunmak istiyorum bazen çok sinir bozucu olabiliyor Hele o cır cır böcekleri. Bir bahar akşamı çimenlere oturmuşsunuz sevgilinizle romantik bir iki cümle edeyim diye düşünüyorsunuz tepenizde cır ,cır,cır Aman Allahım!
Hay Allah baharın güzellikleriydi konumuz şikayet eder gibi mi oldu. Ee bu Bahar da sadece bize gelmiyor ya, nasıl bizim içimiz içimize sığmıyorsa onlar da aynı işte şakıyorlar, ötüyorlar aynı yaşam sevinci telaşı onlarda da var. Sen baharda aşık oluyorsun da onlar olmuyor mu sanki.
Ve işte geldik mi yine aşk konusuna? Baharda aşk bile başka oluyor sanki mevsimden mi nedir şu kelebekler sanki sürekli içinde insanın Kelebek yemedim korkmayın kalbine de bahar geliyor insanın kelebekler uçuşuyor.
Velhasıl kelam Baharda doğa ,hayata tutunduğu yerden yeniden yeşerir, yenilenir, doğar, büyür. Ben her şeye, her güçlüğe rağmen yaşıyorum sen de yaşa der .Bahar bizim kulağımıza benim toprağa sarıldığım gibi sen de hayata sarıl der .Benim açtığım çiçekler gibi sen de umutlarını yeşert der, Benim toprağı ısıttığım gibi yüreğini ısıt, olabildiğin kadar özgür ol benim gibi der. Ve Benim doğaya söylediğim melodiyi duy, eşlik etsin o melodi sana der. Sen dans et, umut et, en önemlisi de hayatı yaşa.
Bahar sesleniyor duymuyor musunuz?
Haydi kalk silkelen ve HAYATIN RİTMİNİ YAKALA.
ÜZERİMDE AYDINLIK,
MASMAVİ BİR GÖKYÜZÜ,
AYAĞIMIN BASTIĞI,
GÖZÜMÜN GÖRDÜĞÜ,
HER YER YEMYEŞİL.
NE DERT NE TASA KALIR İNSANDA
HİÇBİR ŞEY YAŞAMAK KADAR ÖNEMLİ DEĞİL.