Mehmet Yılmaz

Reis'ın Samsunspor'u: Ritim, Ahenk ve Takım

Mehmet Yılmaz

Antalyaspor maçından önce şu ifadeleri kullanmıştım: "Oynadığımız iyi futbola güveniyorum. Biz bir takımız. Takımda yıldız oyuncu yok. Sistem dahilinde iyi futbol oynuyoruz. Elbette bu oyunun adı futbol ve kesin konuşmak olmaz. Ama rakipten daha iyi bir takımız ve bu maçı kazanacağımıza çok inanıyorum. Taraftar desteği çok önemli olacak."

Nitekim taraftar kısmı yine tamamdı. 27 bin civarında taraftar, ülkede nadir bulunan tabloyu yine sundu bizlere. Sonuçta, herhangi bir sürpriz olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

2-0'lık galibiyet bizi skor olarak elbette memnun etti ancak skordan öte, oynanan futbol adeta gönlümüzü fethetti. Takımın hem ritimli hem de ahenkli oynadığını söyleyebilirim. Oyuncuların vücut dillerinden ve tepkilerinden şunu görüyoruz; çok iyi bir takım olmuş, arkadaşlık üst seviyede ve futbol oynarken aynı zamanda bu işten keyif alıyorlar. Hatta bir bakıma eğleniyorlar bile diyebilirim.

Samsunspor tarihî bir süreç yaşıyor. Ligde ikinci sıradayız. Çocukluk hatıralarımızda önemli bir yer edinen 1985-87 arasındaki o iki sezon da böyle olduğumuz ve yıllarca bir efsane gibi anlattığımız dönemlerin bir benzerini yaşıyoruz. Elbette konjonktürel olarak birtakım farklılıklar var. Mesela şu andaki takım bireysel olarak o takımdan daha güçlü değil, yıldız oyuncumuz da yok şu anda ancak bir takım ruhu olduğu kesin.

Antalyaspor karşısında oyuna her zamanki gibi ön alan baskısıyla başladık. Bir tepe kamerasından karşılaşmayı izleyen birisi olsa, beyazlıların sahanın her yerinde olduğunu, yüksek tempoda oynadığını görürdü. Antalyaspor ise son derece dağınık, savruk ve hatta acemi bir takım görüntüsü çiziyordu. Biz ne kadar takımsak, onlarsa o kadar bir bütünlük dışında görünüyorlardı.

Şu anda Samsunspor'umuzun en güzel dönemlerinden birini yaşıyoruz. Sosyal medyada veya diğer mecralarda sürekli Samsunspor'la ilgili paylaşımları takip ediyoruz. Ulusal medya bizi görmezden gelmeye devam ediyor ancak bu, maalesef alışılageldik bir durum. Yine de artık Samsunspor'un konuşulma oranı artmaya başladı. Çok hak ederek gelinen bu noktada belli açılardan görmezden gelinme şansımız kalmadı. Sezonu şampiyonlukla bitirebilir miyiz? Bu elbette çok düşük bir ihtimal ancak bu ihtimalin konuşulması dahi çok güzel. Biz Samsunsporlular olarak çok zorlu, uzak ve üzücü yollardan geldik. "Bir insanı anlayabilmek için onun hikayesinin tamamını bilmek gerekir" diye bir söz duymuştum geçenlerde. Onun için bizim hikayemizi bilmeyenlerin, hatta bizim bu sene oynadığımız maçları takip bile etmeyenlerin bu gidişatı çözmeleri pek mümkün görünmüyor.

Dünkü maç özelinde herkes çok iyi oynadı; bir kez daha kutluyorum, alınlarından öpüyorum. İlla bir isim söylemek gerekirse, ben Marc Bola'yı tercih ederim. Şu an ligin en iyi sol beki olduğu tartışmasız.

Bitirirken bir parantez de teknik direktör Thomas Reis'a açmak gerekiyor. Sen nasıl güzel bir adamsın arkadaş? Almanların meşhur sistemli ve disiplinli futbol anlayışlarını bizim yetenekli olan ancak ne yapacağını kestiremeyen futbol yapımızla fevkalade birleştirdi. Bu adam her şeyden önce futbolu çok seviyor ve iyi bir futbol adamı.

Bu alemde tek reis Thomas Reis!