Geçen sezon gönlümüzü fethedip giden Alman teknik adam Markus Gisdol'ün en büyük handikabı deplasman karnesiydi. Markus Hoca ile içeride kurt, dışarıda kuzu rolünden bir türlü çıkamamış ve sadece bir dış saha galibiyeti yaşamıştık.
Yeni hocamız Thomas Reis, iyi oynasak da kaybettiğimiz Beşiktaş maçının on biriyle çıktı Antep maçına. Bu bir işaretti aslında; yani aynı oyunu oynayacağız mesajı içeriyordu. Nitekim öyle de oldu. Samsunspor hiç de öyle bir deplasman takımı gibi değildi, pozisyonlarda eşitlik varken, topla oynamada biz üstündük.
Bu maç Thomas Reis ile ilgili en çok merak edilen soruya cevap verebilirdi. Deplasmanda ne oynayacak, nasıl oynayacağız? Bu deplasmanda ilk defa gol yemedik mesela. Geçen sezon oynadığımız 19 maçın hepsinde, kazandığımız ve berabere kaldıklarımız da dahil gol yemiştik. Hatta hep ilk golü yemiştik. Bu kez öyle olmadı. Henüz maçın başlarında Holse ile gelen gol, ilk defa, "acaba biz öndeyken nasıl oynayacağız?" sorununun cevabını da gösterdi bize.
Takımda Okan başta olmak üzere geri dörtlü çok iyi oynadı. Keza 6 ve 8 numaralardaki Bennasser ile Ntcham da öylelerdi. Hücum hattında birtakım arızalarımız olmadı değil ama böyle bir dış saha zaferini o kadar özlemişiz ki, değinmeye gerek görmüyorum.
Maça biraz tedirgin başladık. Golü bulmamıza rağmen Antep ekibine pozisyonlar verdik. Ancak sonrasında yükselen bireysel ve takıma dair özgüvenle birlikte neredeyse hiç baskı yemeden, üstüne üstlük pozisyonlar da bularak bitirdik maçı.
Gaziantep halkı çoğunlukla olduğu gibi yine maça ilgisiz kalmıştı. Buna karşılık bizimkiler ise yüzlerce kişiyle deplasman tribünündeydi. Pek çok kulüp için lütuf olan bu durum bizim için sıradan bir manzara; bu anlamda renktaşlarımızın emeklerine sağlık?
Reis, Beşiktaş maçında oynattığı ve futbola bakışıyla ilgili ipuçları verdiği oyun anlayışını Gaziantep deplasmanına da taşımıştı. Bu anlamda önümüzdeki günleri mutlu ve huzurlu geçirmemizi sağlayacak olan bu galibiyette emeği geçen herkesi kutlarım.
Yalnız şunu da atlamamak lazım. Lig uzun bir süreç Yani dört-beş maçlık bir turnuva değil. Rakiplerimizin çoğunun içinde bulunduğu mali zorluklar ve kadro darlığı bizim için bir avantaj olsa da bizim transfer politikası ve yasağından kaynaklı bir kadro darlığımız olduğunu da unutmamalıyız. Evet, bu sonuç ve oynanan oyun umut veriyor fakat önümüzde ta hazirana kadar gidecek zorlu bir dönem var. O yüzden doğru mesajlar vererek bir arada durmalıyız?