Galiptir Bu Yolda Mağlup
"Bir ulusun türkülerini yapanlar yasalarını yapanlardan daha güçlüdür." der Bozkırın Tezenesi Neşet Ertaş. Güç kavramına dair en iyi tariflerden biri bana kalırsa. Gücü maddi olandan alıp asıl sahibi olan maneviyata teslim eder. Bu ifade, zayıf da olsa haklı ve bilgenin, güçlü ve cahille olan mücadelesini değerli kılar. Tıpkı hafta sonu deplasmanda oynadığımız Başakşehir maçı gibi.
Futbol kültürünün ete kemiğe bürünmüş hali olan Samsunspor, İstanbul'da müthiş bir taraftar desteği ile arkasına yaslandığı maddi ve birtakım başka güçlerden başka futbola dair hiçbir sermayesi olmayan semt takımı Başakşehir'e kirli eller devreye girene kadar adeta futbol dersi verdi. Pas oyunu ile çıkmaya çalışan rakip takımı daha ikinci topta uzun vurmak zorunda bırakan Samsunspor, ön alan baskısını tam 6 kişi ile yaparak rakibine nefes aldırmadı. Maç sonu Çağdaş Hoca "İlk yarı sahamızdan bizi çıkarmayan rakibi tebrik ediyorum." derken aslında "Gisdol Dede sen ne büyük Hocasın" demek istiyordu. 35. dakikada orta hakemin faul dahi vermediği pozisyona VAR müdahil oldu ve olanlar oldu. Ve ardından yine orta hakemin faul vererek iptal ettiği rakibin golünde yine VAR hakemi devreye girdi ve VAR protokolüne aykırı şekilde hakemi monitöre çağırdı. Sonuç zaten belli. 1-0. Bennasser, Tait, Emre gibi as oyuncularının eksik olduğu maçta bile güya hedefi Avrupa olan sermaye takımını üstelik kendi evinde yarı sahasına hapseden Gisdol, kaliteli futbol oynamak için tesislerdeki 'mobilya takımının' yahut 'transfer yasağının' hiçbir öneminin olmadığını meslektaşına en açık şekilde göstermiş oldu.
Maç daha başlar başlamaz yayıncı kuruluş spikeri Başakşehir takımının Avrupa hedefi olduğundan ve 5. sıradaki takımla arasında sadece 4 puan bulunduğundan bahsederken rakibi Samsunspor'un 5. den sadece 6 puan uzakta olduğundan neden söz etmediğini şimdi daha iyi anlıyorum. Aslında plan yapılmış. Belli ki bundan spikerin de haberi var. Meseleyi ince ince işlemesi bu yüzden. Avrupa'yı çok isteyen Başakşehir takımının Avrupa kupalarına katılmak için sadece 2 galibiyete ihtiyacı olduğu Türkiye Kupası maçında Trabzon'a karşı neden yedek kadro ile çıkıp Samsunspor maçına as takımla çıktığını anlıyorsunuz değil mi?
Kötülükle baş edemezsiniz ama mücadele edebilirsiniz. Evet, genellikle kötüler kazanır. Ama buna boyun eğmemek, isyan etmek ne değerli bir ahlaktır. Ve yanlışa hiç tevessül etmeden. Sadece futbolun size sunduğu alın teri, mücadele, taktik ve azimle siz kaybederken bile kazanırken diğer tarafta kazandığını zanneden mağluplar vardır. İsmet Özel ne güzel söylemişti vaktiyle: "Allah insanı iddiasından vurur." Haksızlıklar ve kollanmalar ile Avrupa'ya gitme planlarınız umarım kaderin engellenemez planıyla sekteye uğrar. Lig sonu geldiğinde Avrupa kupalarına katılacak takımın futbolun yüz karası olan bir semt takımı olmasından ziyade futbolun yüz akı olan şehir takımlarından biri olmasını canı gönülden destekliyorum.
Ve Samsunspor! Haftalardır hem federasyon hem hakemler ve rakiplerle aynı anda mücadele eden benim cefakâr takımım. Senin büyüklüğün tam da buradan geliyor aslında. Futbolun doğruları ve taraftarından başka sermayesi bulunmayan halin, haksızlıklarla yükselmeye çalışanlara ders olsun. Sen bu halinle sporseverlerin vicdanında yükselirken haksızlıkla bir yerlere ulaşmaya çalışıp alaycı gülücükler atanlar sana, "Yükseldik sanıyorlar alçaldıkça tabana."
(Vezirköprü ilçemizin tanınan isimlerinden Emekli Ormancı Memduh Mutlu amcamızın kıymetli oğlu Polis Memuru Orhan Mutlu abimiz "Dur" ihbarına uymayan araç sahibinin kendisine çarpması sonucu görevi başında şehit olmuştur. Orhan Abime Allahtan rahmet oğlu ve torunlarından bahsederken gözlerinin içi gülen Memduh Amcamıza ve geride kalanlarına sabırlar diliyorum. Başımız Sağolsun)
Hoşça bakın zatınıza.