Samsunspor herhangi bir futbol takımı değil, taraftarı, mazisi ve gelenekleriyle, illa da bir başarı öyküsü aramaksızın şahsına özgü haller sergileyen bir kulüp?
Bizim geleneklerimizden birisi de küme düştüğümüz sezonlarda bile İstanbul takımlarına çelme takmak, ligin gidişatına bir şekilde müdahale edebilmektir. Ancak ligin ilk devresindeki üç maçı da kaybetmiştik. Bu kötü karneyle geldi takım Kadıköy'e. Değişmesi gerekiyordu.
Ben onunla gelenlerden değil, onu bekleyenlerden birisiydim. Maç öncesi bir Samsun geleneğini canlandırmak amacıyla arkadaşlarımızla birlikte bir Samsun Pidecisi'nde toplandık ve pazar pidesi olarak kapalı kıymalı yedik. Ardından ise istikametimiz Kadıköy oldu.
Maç öncesinde genel kanaat Fenerbahçe'nin bize fark atacağı yönündeydi. Ancak bunu söyleyenler sadece Fenerbahçe'yi takip edip, bizimle ilgili pek bir fikri olmayanlardı. İşin doğrusu bizde de "yeniliriz ama fark falan yemeyiz" düşüncesi vardı.
Bizim takımın acayip bir özelliği var. Her takıma aynı oyunu oynuyoruz. 4-3-2-1 sistemiyle ve önce basan, asla savunma yapmayan, -belki de yapamayan- epeyce pozisyon verip, pozisyon bulan bir takımız. Sanki düşmemeye değil de, şampiyonluğa oynuyoruz ve rakipler için "biz kendi sistemimizi oynarız, rakiple işimiz yok" deyip, asla geri vites yapmıyoruz. Nitekim aynı oyunu Kadıköy'de de oynadık. Uzun süredir yediğimiz golün aynısını yedik ve yine ilk golü biz yedik.
Devre arasına 1-0 ile girmek avantaj olabilirdi. Çünkü 1-0, öndeki takım için her daim riskli bir gidişattır. Oyuna bakınca, maçın başındaki fikrim değişti ve 1-1 bitebileceğini düşünmeye başladım. Sadece ben değildim, tribünümüz de öyle düşünüyordu. Bu arada tribün demişken, Kadıköy'de de çok iyi bir deplasman tribünü yaptığımızı ifade etmem lazım.
Golü bulduk, hatta ikiyi bile atabilirdik. Ancak bir yandan goller de yiyebilirdik. Okan Kocuk ve savunmanın katkısı vardı mutlaka; Allah da yardım etti?
Ligin liderinin kapalı gişe oynadığı bir maçta, evinden puanla dönmek sadece bir puan değil, psikolojik olarak başka artılar da sağladı şüphesiz.
Bence Samsunspor, bu maçla birlikte Süper Lig'e dönmüştür.