Mehmet Yılmaz

Gisdol'un Tekzibi

Mehmet Yılmaz

 

Bu yazıyı maçın özetini seyrettikten sonra yazdığımı özellikle belirtmek isterim. Şöyle ki, biz haftalardır ne özet seyrediyor ne de puan durumuna bakıyorduk. Ancak, çok şükür, sonunda gelen galibiyet özet seyrettirdi?

Tekzip, dilimize Arapçadan girmiş bir kelime olarak hukukta ve basında kullanılıyor. Kelimenin Türkçe karşılığı olarak "yalanlama" ya da "düzeltme" ifadelerini kullanabiliriz. Evet, Hatayspor galibiyetini Samsunspor'un dönüşü diye okuyabilirsek de, bence Gisdol'un kendi kendini tekzip etmesiydi bir bakıma.

Gisdol'a umut ve sempati beslediğimiz bir gerçek. Almanya'da üç takımda yaptığı işi bizde de yapacağına dair inanç taşıdık. Gelgelelim, Başakşehir neyse de Ankaragücü maçı, bu umutlarımızı bir parça da olsa eksiltmişti. Bu nedenle, Hatayspor maçına çıkartacağı kadro önemliydi. Ancak yine yanlış tercihler yaptı. Hücum üretkenliği çok az olan ortada Marius ve kanatlarda Emre Kılınç, Holse dizilişiyle başladı yine. Elbette bir şey çıkmadı bundan. Yine, esas mevkii altı numara olan Tırpan'ı sağ bekte oynattı ve istediği performansı alamadı. Keza Marius kötü oynadığı gibi, ilk devredeki bencilliğiyle tribünün tepkisini de topladı. Esasında bunlar sürpriz değildi. Bence oyunda kaldığı süreçte en iyi performansı sergileyen isim ise Muhammet oldu.

Özetle, Gisdol aynı şeyleri deneyerek farklı bir sonuç alabileceğini sandı. Ne zamanki başlaması gerektiği tertibe döndü, yani Laura'yı kanada alıp, Holse'yi daha geriye ve merkeze çekti. Kötü oynasa da esas mevkii sağ bek olan Schindler'i içeri attı. Tabii bir de kabul edelim, etmeyelim, eldeki en etkili hücum silahı olan Fofana'dan faydalanmayı akıl etti, işte o vakit işler değişti. Böylece takım üretmeye çalıştı ama daha önemlisi mücadele gücünü artırdı.

Eğer biz bu maçı 3-0 falan kazansaydık, inanın bu kadar etkili ve coşkulu olmazdı. Çünkü geriden gelmek ve üstelik 90+9'da gelen golle kazanmak, bu maçı hikayesi olan bir maça çevirirken, hem taraftarlarda hem de profesyonellerde büyük bir duygu patlamasına sebep oldu. Aradığımız galibiyete bu maçla birlikte ulaşmış olduk ve sadece üç puanı elde etmeyip, makus gidişatımızı da değiştirdik.

Bu anlamda Gisdol'un takımını daha iyi tanıması gerektiğini düşünüyorum. Başlangıç tertibi ne kadar hatalıysa, sonrasındaki dokunuşları da o kadar doğruydu. Maçı kulübeden gelenler çevirdi. Laura penaltı kazandırdı, Ercan attı. Fofana gol pasını verdi, Schindler kendisini de sevinç gözyaşlarına boğan golü attı.

Bu galibiyetin anlamlı olabilmesi için Çarşamba akşamı İstanbulspor'u da yenmemiz gerekiyor. Taraftar desteğiyle ve kazanılan moralle birlikte bunu yapacağımıza inanıyorum.

Son sözlerim ise Hatayspor için olsun. Şubat ayındaki depremlerin yüreğimizi yakışı kelimelere sığmaz bir acıydı. Bu minvalde Hatay şehri zaten tarihi değerinin yanında bir de depremzede kent olarak gönül köşkümüze kuruldu. Hatayspor da bu ligin sempati şampiyonu olarak kabul ediliyor. Fakat Hatayspor forması giyen oyuncuların çoğu için az önce saydığım duyguların tam tersini hissettik. Futbolu çirkinleştirmek için bir sürü şey yaptılar ki, onlara tek şey söylemek isterim: yapmayın!