On bir yıl aradan sonra bir Galatasaray deplasmanı yapmak güzeldi; öncelikle bunu ifade edeyim. Maçtan önce İstanbul Samsunsporlular Derneği'nde arkadaşlarımızla toplandık ve iki otobüsle stada hareket ettik. Hem dernekte hem de tribünlerde her yaştan kadın-erkek taraftarlarımızın orada olduğunu görmek, Samsun'dan gelen dostlarımla buluşmak ve kemik tribüncü ekiple birlikte gerçekten iyi bir tribün yapmış olmak da güzeldi. Çok kalabalık olmalarına rağmen adeta bir keyif ve başarı taraftarı profili sunan Galatasaray tribünlerine göre biz çok daha iyi bir tribün yaptık. Üstelik Türkiye futbol ikliminde pek görülmeyen bir şey daha oldu ve maç sonunda taraftarımız, yenilen takımı tribüne çağırıp alkışladı.
İlginç bir maç oldu. Bölüm bölüm iyi oynadık. İlk devre erken golün ardından 7 ile 27 arasında iyi oynadık. Dimata'nın direkte patlayan topu gol olsaydı farklı bir senaryo gelişebilirdi. Buna rağmen çok basit goller yedik ve soyunma odasına 0-3 ile girdik. İlk devrenin sonrasında moral bozukluğu vardı ama sonrasında iyi oynadık. Bunda esas etken şu oldu bence, yeterli altı numara olmasa bile gerçek bir altı numara olmasının etkisi ile Osman'ın oyuna girmesi fark oluşturdu. İlk devre oldukça zayıf kalan orta alan toparladı.
Taraftarlar altı numara alınması için çok yazıp, söylediler. Ancak Tırpan olur mu bilmiyorum ama maalesef Başkan Yıldırım taraftarın çağrısına karşılık altı numarayı almadı. İşte almayışının nasıl bir bedeli olduğunu da aslında bu oyunda görmüş olduk.
Maç sonunda tribündeki Samsunsporlularla konuştuğumuzda hemen herkesin benzerlikler taşıdığını gördüm. Bir umut var, şayet gol yeme meselesini halledebilirsek takımın ofansif anlamda toparladığını açık bir şekilde gördük. Dimata, Carlo Holse ve Tait seviye atlatmış bize. Özellikle Dimata'yı çok beğendim. Geçiş oyununu hızlıca ve çok başarılı yaptık. Ceza sahasında topla buluşma sayımız Galatasaray'dan daha yüksekti.
Fikstür çekimi sonrasında konuştuğumuz kötü senaryo devam ediyor. Galatasaray deplasmanından da puansız döndük ancak bundan son için daha umutluyuz. Artık kazanmanın zamanı geldi.