Prof.Dr. Hüseyin Kalkan

Samsun Bilim Merkezi Sürecine Eleştirel Bir Bakış - 2

Prof.Dr. Hüseyin Kalkan

Sevgili okurlar, yazımızın bir önceki bölümünde Samsun'da kurulmakta olan Bilim Merkezi çalışmalarıyla ilgili detaylara geçmeden evvel, ülkemizdeki Bilim Merkezlerinin kurulum süreçleri ve buna bağlı olarak Samsun Bilim Merkeziyle ilgili gelişmeler hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmıştım.

Bu bölümde ise Samsun Bilim Merkezinin kurulumundaki gelinen son durumuyla ilgili düşüncelerime, eleştirilerime ve önerilerime yer vermek istiyorum:

TÜBİTAK'ın Samsun Bilim Merkezine Bakış Açısı

Bir önceki bölümde de ifade ettiğim gibi, ülkemizdeki Bilim Merkezlerinin kurulumu 4003 BİLİM MERKEZİ KURULMASI DESTEK PROGRAMI çerçevesinde yapılmaktadır. TÜBİTAK 4003 Bilim Merkezi Kurulması Destek Programı kapsamındaki projelerin TÜBİTAK tarafından desteklenmesi, izlenmesi, sonuçlandırılması ve denetlenmesine yönelik teknik, mali, idari kurallara ve süreçlere ilişkin yönergeleri Bilim Merkezi kurulacak Büyükşehir Belediyesi Başkanlıklarına göndererek kurulum süreçleri boyunca bunları denetleme yetkisine sahiptir. Bana göre de çok doğru bir yöntemdir. Çünkü ülkemizdeki Bilim Merkezi kültürünün henüz oluşmamış olması bunu zorunlu hale getirmiştir. Ne yazık ki 2012 yılında TÜBİTAK ile Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanlığının ortak olarak başlatmış oldukları Samsun Bilim Merkezi kurulumu süreçlerinde TÜBİTAK'ın yönergelerine uyulmadığı için TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan MANDAL, 2019 yılının Eylül ayında Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde yapmış olduğu bir konuşmada bütün yetkililerinin önünde"Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanlığının Bilim Merkezleri Kurulum Yönergesindeki kuralları yerine getirmediği için TÜBİTAK Başkanlığı olarak Samsun Bilim Merkezini desteklemekten çekildiklerini ve maalesef desteklemeyeceklerini" açık olarak söylemiştir. "Böyle bir kararı çok üzülerek de olsa uzun müzakerelerden sonra almak zorunda kaldık" açıklaması yapması Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'nın Samsun'a kurulması planlanan ve geç de olsa kaba inşaatı başlayan projeye bakış açılarını açık bir şekilde ortaya koymuştur. Bu şehrimiz için çok üzücü bir durumdur.

Şahsi olarak TÜBİTAK Bilim Merkezlerinden sorumlu görevlileriyle yapmış olduğum özel görüşmelerde Samsun ile ilgili bilgi aldığımda, olumsuz kararı almak zorunda kalmış olmalarına rağmen, konuyla ilgili uzun konuşmalardan sonra, özellikle de Karadeniz Bölgesi'nde hiçbir Bilim Merkezinin olmaması, Samsuna yapılacak olan bir Bilim Merkezinin tüm bölgeye hizmet vereceğini, bu konuda Samsun'da bulunan iki güzide üniversitenin buna sahip çıkacağını ve bu alanda akademik çalışmalar yapan akademisyenlerin olduğunu söyleyince fikirlerini değişebileceğini söylemişlerdir. Bunun için yapılması gerekenin Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın ve bununla birlikte şehrin üniversitelerinin, Samsun Valiliği'ni, Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ve diğer ortak paydaşların bu konuda güçlü bir irade gösterip Samsun Bilim Merkezi kurulum süreçlerinin TÜBİTAK'ın yönergesinde belirttiği kurallara harfiyen uyarak yeniden başlarsa TÜBİTAK Başkanlığı da tekrardan gündeme alarak desteklenmesi planlanmış olan 7 bilim merkezinin önceliklerde ön sıralara alınabileceğini ifade etmişlerdir.

Son olarak da, Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanı'nın değişmesi sonucu Tekkeköy Gelemen Bölgesinde 11 bin metrekare alan üzerinde kaba inşaatı devam etmekte olan Samsun Bilim Merkezi inşaat ve kurulumu hızla tamamlanmaya doğru gittiği gözlemlenmekle birlikte yeniden olumlu yönde heyecan yaratmıştır. Samsun Bilim Merkezi'yle ilgili bu olumlu süreçler, Samsun halkında ve akademik camiada büyük heyecan yaratmakta ve bunu üzerine bu alanla ilgili bir akademisyen olarak heyecanlanmama neden olarak geçmişten günümüze kadar olan süreci ve bundan sonra olması gereken süreçlere katkımız olabileceği düşüncesiyle zaman zaman Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere diğer yetkililerle de görüşülmüş fakat hiçbir dönüt alınamamıştır.

TÜBİTAK büyükşehirlere kurulacak bilim merkezleriyle ilgili bir yönerge hazırlamış, bu yönerge gereği o şehrin üniversitelerinde konuyla ilgili çalışan hocalardan bir bilimsel danışman atanması zorunluluğu gereği, 2013 yılında Samsun Büyükşehir ile OMÜ Rektörünün ortak yazısıyla bilim danışmanı olarak görevlendirildim.

Bu yazıya rağmen Büyükşehir Belediye Başkanlığı Samsun Bilim Merkezinin kurulum sürecinde hiçbir şekilde tarafıma danışmamıştır. Bütün bunlara rağmen bireysel olarak zaman zaman Samsunlu bir akademisyen olarak bu alandaki bilimsel çalışmalarımın sonucu ortaya çıkan fikirlerimi yetkililerle paylaşmak ve onlara bazı önerilerde bulundum. Bununla birlikte ülkemizde ve şehrimizde kurulacak olan bilim merkezlerinde eğitmen veya uzman olarak çalışacak üniversite öğrencileri için ülkemizde ilk olan yüksek lisans kapsamında "Bilim Merkezleri Eğitimi" başlıklı bir ders açtım.  Ne yazık ki hiçbir önerim göz önüne alınmamakla birlikte yeni kurulan bilim kurulunda da bana herhangi bir görev verilmemiştir. Bu durumu saygıyla karşılamaktayım fakat gözlemlerime göre ilkesel olarak büyük hatalar yapılmıştır ve sanırım yapılmaya devam edilecek gibi görünüyor.

Bu açıklayıcı bilgilerden sonra  eleştiri ve önerilerim şu şekilde sıralanabilir:

  1. Samsun Bilim Merkezinin inşasının yapıldığı yer uygun değildir. Dünyadaki Bilim Merkezlerinin yerleri incelendiğinde, ulaşılabilirlik, okullara yakınlık, ses ve gürültü kirliliği gibi çevre şartlarının en olumlu kriterlere sahip olan bölgelerinin seçildiği görülmektedir. Samsun Bilim Merkezi ulaşılabilirliği tartışılabilir ve Karadeniz otoyolunun hemen kenarına bitişik yapılması, ses kirliliği ve titreşim açısından oldukça problem yaratacağı görülmektedir. Bununla birlikte hemen üzerinden geçen yüksek gerilim hatları oraya gelecek çocuklarımız için tehlikeli olabileceği gibi, bilim merkezi içerisindeki exibitleri (fiziksel modelleri) etkileyeceği çok açıktır.
  2. Kapalı alan kadar geniş şekilde açık alanlarında olması bilim merkezleri için hayati bir önem oluştururken bilim merkezimizin gelecek yüzyıllara taşınması için önemli bir kriterdir. Samsun Bilim Merkezi'nin kurulduğu alan inşaat binası ve çevresindeki küçük açık alanlardan oluşmaktadır. Amerika Birleşik Devletlerindeki 21 bilim merkezlerinde gördüğüm etkileyici durumlardan en önemlileri, bilim merkezlerinin şehrin en değerli bölgelerine kurulumu yapıldığı gibi, her bir bilim merkezlerindeki açık alanların çok büyük olması, buralarda ayrı bir yaşam alanlarının oluşturulması ve cazibe merkezleri haline getirilmesidir. Samsun Bilim Merkezinin konumu bana göre çok uygun değildir. Fakat inşaatın başlaması ve artık geri dönüşün imkansız olması nedeniyle oranın bu olumsuz durumlarını ortadan kaldırılması için en önemli konu olarak gördüğüm Samsun Bilim Merkezinin hemen yan tarafındaki boş arazinin en az 20 dönümlük bir kısmı buraya ilave edilmesi şart olduğu düşüncesindeyim. Bununla birlikte oradaki yüksek gerilim hatlarının kaldırılması ve Karadeniz otoyoldan gelecek ses kirliliğinin en aza indirmek için ses perdesi mutlaka yapılması gereken zorunluluklar olduğu düşüncesindeyim. Bu fikrimi yetkililerle bir çok defa paylaşmama rağmen yan taraftaki belediyeye ait arazi ilave edilmemiştir. Bu arazi dış alan exibitlerinin yerleşimi için zorunlu olmasıyla birlikte önümüzdeki 100 yıllık bir vizyon için de önemli olduğunu düşünmekteyim.

 

3.Bilim merkezinin iç alanlarına ve dış alanlarına koyulacak exibit seçimleri  profesyonel ve akademik çalışmalar gerektiren uzun süreli bir durumdur.  Bunun için Samsun Büyük Şehir Belediye Başkanlığı Samsun Bilim Merkezinin vizyon ve misyonunu çok önceden belirlemeliydi ve bunu ilan etmeliydi. Bu konuda konuyla ilgili çalışan bölge akademisyenler başta olmak üzere paydaşlarla bir çalışma gurubu kurularak şu ana kadar hazırlık yapılmalıydı. Yine Amerika Birleşik Devletlerinde yapmış olduğum araştırmalar, genellikle bilim merkezlerindeki exibitler yaklaşık %60'şı yerel % 40' diğer ulusal ve uluslararası kuruluşların üretmiş olduğu  exibitlerden oluştuğunu görmüştüm. Bunun en önemli nedeni, ülkedeki ve Dünyadaki diğer bilim merkezlerinden farklı olmasını sağladığı gibi o şehrin kültürünü, ekonomik değerlerini ve her türlü bilgi birikimini temsil edilmesini sağlayarak o bilim merkezini orijinalleştirmektedir. Bu durum diğer şehirlerden veya şehrimizi ziyaret edecek turistlerin de uğrak yerleri haline gelerek turizme de katkı sağlamaktadır. Samsun Bilim Merkezinin inşası bitme durumuna gelirken bu yazdıklarım konusunda henüz bir gelişme görememem beni bir Samsunlu olarak üzmektedir.

Aslında bu listeyi çok daha uzatabilirim, fakat sıkıcı olacağını düşünmekteyim. Tabi ki şunu da söylemeliyim; belki de Samsun Büyük Şehir Başkanlığındaki ilgili arkadaşlar bu eleştirilerimin haksız ve yersiz olduğuna dair düşünüyorlardır. Çünkü belki de bu eleştiriye konu olan süreçleri zaten gerçekleştirmişlerdir ve belki de bunun ötesinde çalışmalar yapmışlardır. Bu duruma bir Samsunlu olarak en çok ben sevinirim ve özür dileyerek hala onlara yapabileceğim bir katkı var ise bunu büyük bir heyecanla yerine getirmek için elimden geleni yaparım.

TÜBİTAK'ın bilim merkezlerin amaçları ve tanımı ile ilgili yazısını yorumlayarak bitirmek istiyorum.

"BİLİM MERKEZLERİNİN TANIMI VE AMAÇLARI: Bilim merkezleri, farklı yaş gruplarından, farklı birikime sahip bireyleri bilimle buluşturarak, bilim ve teknolojiyi toplum için anlaşılır ve ulaşılır bir hale getiren, etkileşimli öğretim yaklaşımı ile ziyaretçilerini denemeye ve keşfetmeye teşvik eden, bilim ve teknolojinin önemini toplum gözünde artırmayı amaçlayan, deneysel ve uygulamalı etkinlikler içeren, kamu yararı gözeten, kar elde etmek amacıyla kurulmayan, kamu ve/veya özel sektör kaynakları ile finanse edilen merkezlerdir. Bilim merkezi sergilerinde, herhangi bir bilimsel konu ziyaretçilerin etkileşimini sağlayacak şekilde, bazen bir bilgisayar oyunu, bazen mekanik veya elektronik düzenekler, bazen de sadece basit ahşap oyuncaklarla anlatılabilir. Amaç, ziyaretçilerin zihninde "Neden, nasıl?" sorularını uyandırmak ve onları sergilerin yanında bulunan kısa açıklamalar ile bilgilendirmektir"

Bu amaç ve tanımdan da anlaşılacağı gibi bilim merkezlerinin bir toplumun gelişimi ve varlığı için son derece önemli olduğu görülürken Karadeniz de ilk ve tek bilim merkezi olma özelliği taşıyacak olan Samsun Bilim Merkezi için Samsunlu bir akademisyen olarak eleştiri yapma hakkını kendimde bir sorumluluk olarak görmekteyim. Çünkü, bugün bilim ve teknoloji alanında en önde olan ülkelerin bu alandaki tarihsel süreçleri incelendiğinde, bu tür kurumların kuruluş tarihlerinin 1600'lü yıllara kadar giderken, bilim ve teknolojik alanda gelişmemiş veya az gelişmiş ülkeler ise ya yeni başlamış ya da hiç başlamamış durumda olmasıdır. Bu nedenle Samsun Bilim Merkezi Kurulumu Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına verilmiş olması, biz Samsunluları kayıtsız bırakamaz. Çünkü biz Samsun Bilim Merkezinin Samsunlulara ve ülkemize örnek olması, bölgenin bilimsel yapısını değiştirerek çocuklarımızın bilime karşı ilgilerini artırmasını istiyoruz. Saygılarımla?

Prof. Dr. Hüseyin KALKAN

Samsun Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Mart 2023