Futbol asla sadece futbol değildir diye bir deyiş vardır. Bu bir futbol kitabının adıdır ve yazarıdır Simon Kuper’dir. Ancak o kitabın gerçek adı bu değil, Football Against the Enemy’dir. Kitabı Türkçeye çeviren kişi ve belki de yayınevi bu isim yerine diğerini tercih etmiş.
Biz şimdi kitabı bir kenara bırakalım ve bu deyişe dönelim. Evet, futbol teknik olarak bir spordur lakin bir spor olmanın çok ötesindedir, asla sadece futbol değildir. Dünyanın en popüler sporu olmasının yanında sosyolojik, ekonomik hatta siyasi tarafları da hayli fazladır.
Mesela üst düzey bir reklam aracıdır. Bugün dünyanın meşhur ülkeleri ve şehirleri futbol sayesinde ön planda olabiliyorlar. Almanya’nın başkentini Münih zanneden insan sayısı, Berlin’i bilenlerden fazla olabilir. Ya da bugün dünyanın en meşhur ülkelerinden birisi olan Brezilya, eğer futbol olmasaydı, kahve ve soya fasulyesi satan, eski bir Portekiz sömürgesi olarak zihnimizde yer edebilirdi. Öyle ya, Arjantin denince akla gelen ilk isim Nobel Tıp ödüllü Bernard Houssay değil de elbette Maradona ve ardından Messi’dir.
Bütün bunları yazmaktaki amacımız konuyu Samsun’a ve tabiatıyla Samsunspor’a getirmektir. Şehrimizin takımı Samsunspor yaklaşık 15 yıl süren fetret devrinde, dibi gördükten sonra yükselişe geçti. Tarihinde ilk defa yer aldığı 2. Lig’de rekorlar kırarak, vura kıra ilerliyor ve ligin bitiminden haftalar önce, belki de Mart ayında, şampiyonluğunu ilan edecek. Bunda şüphe yok ki en büyük iki pay, maddi imkânlarıyla ortaya çıkan başkan Robert Yüksel Yıldırım ile Samsunspor’umuzun efsanevi futbolcularından birisi olan teknik direktör Ertuğrul Sağlam’a ait.
Samsunspor’da hedefler bu sezona ait değildi, En başından beri projeksiyon geniş tutulmuş ve Avrupa Kupaları ve Süper Lig şampiyonluğu telaffuz edilmişti. Hayal kurmayı bile unutan, gençliğini düş kırıklıklarıyla geçiren bir Samsunsporlu nesil için kulağa hoş gelen şeyler bunlar. Üstelik olması muhtemel şeyler de…
Samsunspor, Samsun şehrinin yaşayan en önemli unsurudur. Orada yaşayanlar için ne kadar farkında olunur bilinmez lakin gurbetteki Samsunlular için memlekettir, hasrettir, sevgilidir. Gurbet ellerde Samsunspor’un armasını görmek tarifsiz bir duygudur.
Samsunspor, şehrin ülke çapındaki en önemli markasıdır. Bugün futbolla ilgilenen herkesin bildiği, sevdiği ya da sevmediği ama mutlaka hakkında üç-beş kelam edebildiği önemli bir kimliktir.
Ekonomik anlamda sürekli gerileyen, nüfusu artsa, makyajlansa bile ki, makyajlanmasa bile Allah vergisi güzelliği olan bir yerdir Samsun. İnsanı göçe mecbur kalan memleketin yüzünü güldüren tek ortak payda Samsunspor’dur. Öğrencisinden, ev hanımına, ihtiyarından gencine herkes ilgi duyar, sevinciyle sevinir, düşünce üzülür bu şehirde. Çünkü Samsunlu olmanın ön koşulu Samsunspor’u sevmektir. İlginenmeyenleri anlayabiliriz lakin “Samsunspor’dan nefret ediyorum” diyen birisi yedi göbek Samsunlu olsa bile muteber sayılmaz, şehre ait olamaz!
Siz bu yazıyı okuduğunuz sıralarda Samsunspor, Zonguldakspor ile oynuyor ya da oynamış olacak. Eminiz ki, o maçtan da üç puanla ayrılıp şampiyonluk koşusunu devam ettirecek.
Temennimiz odur ki, bu sezon Bölgesel Amatör Lig’de bitime 5 hafta kala, grubunu lider bitirmeyi garantileyen ve Çarşambaspor’umuz da, terfi maçlarında aynı başarısını sürdürüp, yeniden profesyonel liglere dönsün. Ondan da şüphemiz yok.
Kırmızı beyaz kara sevdalılara selam olsun.