Mehmet Yılmaz

Samsun Pidesi

Mehmet Yılmaz

Pek çok şehrin kendine has değerleri olabilir. Bunlar bazen folklorik bir unsur, bazen tarihi bir kişi ya da hadise, bazense bir coğrafi mekândır. Samsun denilince akla gelen pek çok şey olduğu gibi, Samsunluları ortak bir yerde toplayan şeyler de olabilir. Ortak bir yerden kastımız, bir pazar kahvaltısı sofrası mesela…

 

Samsun’da pazar sabahı demek, biraz da pazar pidesi demektir. Samsunlu aileler, çok eski zamanlardan beri pazar pidesi yerler. Bilmeyenler için söyleyelim; cumartesi gününden kıyma ve soğan alınır, evde anneler bunları bir güzel kavurur. Bazen peynirli, sucuklu, pastırmalı, kuşbaşı, yumurtalı da olabilir ancak esası kıymalı pidedir. Buna pide içi de denir. Pazar sabahı Samsunlu bir babanın erken kalkma sebebi işte bu içleri, pidecilere götürmek ve eve sıcacık kıymalı pidelerle dönmektir…

 

90’lı yılların başlarına kadar bu işi yapan pideciler yoktu. Bildiğimiz ekmek fırınlarında olurdu. O fırınlar pazarları, mesela öğleye kadar pide çıkarırlardı. Öğle itibarıyla ekmeğe dönerlerdi. Hafta içi pide yaptırmaksa pek mümkün olmazdı. 90’lı yıllarla birlikte sadece pide yapan mekânlar açıldı. Mahallelerdeki bu mekânlar, artık haftanın her günü pide yapan yerlerdi. Özellikle de pazar pideleri…

 

2010’lu yıllar ise pidenin lüks mekânlara taşınmasına şahit olduğumuz yıllar oldu. Pazar pidesi geleneği devam ediyordu tabii ancak bu sefer aileler kıyma içiyle falan uğraşmak yerine, pazar sabahı pide yapan restoranlara gidiyorlardı. Artan ekonomik güçle birlikte gelenek de şekil değiştirebiliyordu. Buna rağmen elbette yine evlerde pazar pidesi yapılmaya devam ediyor. 

 

Şehrine bağlı her Samsunlu için pide, tabiri caizse kırmızı çizgidir. Gurbette olsa bile Samsun pidesi aramak ve hele de bulmak çok önemlidir. Mesela, İstanbul’a taşınmak zorunda kalan bir Samsunlunun, Samsun pidecisi bulduğu an, “İşte şimdi taşınabiliriz.” demesi olağandır.

 

Peki, nedir bu pidenin hikâyesi? Belki de bu buluşuyla Edison kadar önemli bir mucit olabilecek olan bu muhteşem kişi kimdir? Kim bulmuştur pideyi?

 

Hemen cevap verelim, bilinmiyor! Yani, heykeli dikilesi bu büyük dedemizin adı belli değil. Ancak hikâye şu…

 

Samsun, kuruluşu kadim zamanlara dayanan bir şehirdir. Antik dönem ismi Amisos olarak geçer. Gelgelelim, Amisos ile Samsun tam olarak aynı yerler değildir. Çünkü Amisos denilen yer, bugünkü Baruthane’deki Amisos Tepesi ve civarıdır. Üstelik burası 1071 Malazgirt sonrasındaki dönemde de bir Ceneviz Kalesi’dir. Denizci bir topluluk olan ve ticaretle iştigal eden Cenevizliler, aslen İtalyan bir toplumdur. Karadeniz’de de ticaret yapan bu Cenevizliler ile bizimkilerin karşılaşmalarından birisi de Samsun’da olmuştur. Malazgirt sonrasında büyük bir hızla Anadolu’ya yayılan Türk boylarından birisi de, Karadeniz sahiline Samsun üzerinden çıkmıştır. Ceneviz Kalesi’ne bir iki hücum eden bizim büyük dedeler, bakmışlar ki, kaleyi almak meşakkatli bir iş, üstelik boş yere bir sürü kan dökülecek, kaleyi almak yerine onun 4.5 km doğusuna yeni bir kale inşa ederler. Böylece bugünkü Büyük Cami, Saathane civarında yeni Samsun’u kurarlar. Hatta ilk başta harp ettikleri Cenevizlilerle ticaret yapmaya bile başlarlar. Diyeceksiniz ki, “İyi de, bunların pideyle ilgisi nedir?” Anlatalım…

 

Bizimkiler, bu Cenevizlilerin yaptıkları bir yemeği görürler. Adını sordukları zaman aldıkları cevap pizzadır. Telaffuzuyla söylersek pisa…

 

Bu pisa, İtalya’da özellikle başta Napoli olmak üzere, fakir fukara olan güney vilayetlerinde çok tercih edilen bir yemekmiş. Çünkü hem yapımı kolay hem de malzemesi ucuzdur. Geniş açtıkları bir hamurun üzerine, buldukları ne varsa koyup, pişirerek bu doyurucu ve lezzetli yemeği yapmaktadırlar. İşte adını merak ettiğimiz, bu obur ama üretken dedemiz; artık kimse, nasıl bir dahiyse, pideyi icat etmiştir. Hatta pizzadan mülhem bulduğu bu yemeğin adını değiştirmeyi bile pek düşünmemiştir. Pizza, pisa, pita ve nihayetinde pide olmuştur.

 

Yalnız, bu icadı küçümsememek gerek. Zira sen nasıl bir dehasın ki, düz olarak açılan hamuru, uzun ve ince tasavvur et, yetmezmiş gibi içine kıyma koy ve yine yetmezmiş gibi bir de buna gondol şeklini verip, bir de kapat… Adeta bir mühendislik harikası değil mi?

 

Pide, Canik havalisinin vazgeçilmez yemeklerinden biri haline gelirken, bugünkü gibi büyükbaş değil de, daha ziyade karayaka koyunu gibi küçükbaş etlerinden yapılmış. Nesiller boyu devam eden bu gelenek günümüze kadar gelmiş…

 

Tabii Samsun pidesi kendi içinde birkaç gruba ayrılır. Bafra pidesi, Çarşamba pidesi, Terme pidesi gibi… Hangisinin en iyisi olduğu kişiye göre değişmekle birlikte, bir Samsunlu bu konuda polemiğe girmek yerine önüne konan pideyi yemeyi tercih eder ve hepsine birden Samsun pidesi der, geçer.

 

Pazar günü Samsun’da pide günüdür; tabii Samsunspor günü de…