Mehmet Yılmaz

Pazar Köşesi - 19 Mayıs 1919 Pazartesi

Mehmet Yılmaz

 

Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, aynı zamanda Milli Mücadele’nin lideridir. Onun kişisel ve siyasi hayatı pek çoğumuzca bilinmektedir. 1919’un Mayıs’ında Samsun yolculuğu ile başlayan ve 1922 Eylül’ünde İzmir’de, işgalci Yunan birliklerinin denize dökülmesi ile sonuçlanan süreç Kurtuluş Savaşı’mızı oluşturmaktadır.

Yaklaşık 100 yıl önce Samsun’a varan o gemide, Mustafa Kemal Paşa’nın kadrosunda kendisi de dahil, 23 karargâh mensubu ile 25 erden oluşan görevliler vardır. Toplam 48 kişi.

16 Mayıs’ta başlayan yolculuk zor geçmişti. 19 Mayıs 1919 Pazartesi sabahı Samsun’a geldiklerinde neredeyse hastalanmayan kalmamıştır. Kusanlar, başı dönenler, gece hiç uyuyamayanlar toparlanmaya çalışıyorlardır.

Nihayetinde Mustafa Kemal Paşa ve ekibi 19 Mayıs 1919 tarihinde, sabah saat 8’e doğru Samsun’a vardılar. Burada askeri ve mülki erkan tarafından karşılandılar. Zaten İstanbul’da çok geniş yetkiler almıştı, sadece kumandanlara değil, vali ve kaymakamlara da emir verme yetkisine sahipti.

Bugün Samsun’da İlkadım Heykeli’nin bulunduğu yere ilk adımını atmıştır. Mezkur heykel de bu hatırayı yaşatmak amacıyla oraya konulmuştur. Hatta iskelenin de bulunduğu merkez ilçenin adı İlkadım’dır. Bugün dolgu sahası olan o alan, o yıllarda denizdir.

Birinci Dünya Savaşı’nda Samsun’daki tüm iskeleler Rus donanması tarafından bombalanmıştır. Bunun tek istisnası Fransızlara ait olan Reji ( Tütün ) İskelesidir. Fransız şirketleri meşhur Samsun tütününü bu iskeleden gemilere yüklemektedirler. O yıllarda bir liman yoktur ve gemiler açıkta demirleyip beklerler, yük ve yolcular sandallarla iskeleye taşınırdı. Nitekim Mustafa Kemal Paşa da beraberindekilerle birlikte bir kayıkla iskeleye gelmiş ve karaya çıkmıştır.

Günümüzde Gazi Müzesi olarak kullanılan ve Mecidiye Caddesi’nin girişinde bulunan yerleştikleri Mıntıka Palas Oteli uzun süredir boştur. Hastaneden yatak, komşu evlerden çarşaf getirilir.

İngiliz Yüzbaşı Hurst, çıkartma yapar gibi Samsun’a gelen Mustafa Kemal’den kuşkulanır ve onu izlemeye aldırır. Mutasarrıf ve tümen komutanını görevden uzaklaştırınca dikkatleri üzerine çekmiştir. 19 Mayıs günü de Paşa’nın kulak iltihabı devam ediyordu.

İlber Ortaylı o günü şöyle anlatıyor: “19 Mayıs Pazartesi günü sabah saatlerinde Samsun’a geldi. Sandallarla Reji İskelesi’ne çıktılar. Bir heyet tarafından karşılandı çünkü resmî görevliydi. Samsun, kurtuluş mücadelesinin fitilinin ateşlendiği şehir oldu. Nitekim seneler sonra o günü anlatırken, “Ben Samsun’u ve Samsun halkını gördüğüm zaman memlekete ve millete ait bütün tasavvurlarımın, kararlarımın yerine getirilebilir olduğuna bir defa daha kuvvetle inanmıştım. Samsunluların hal ve durumlarında gördüğüm, gözlerinden okuduğum vatanseverlik, fedakârlık, ümit ve tasavvurlarımı müspet bir inanca götürmeye yeterli olmuştu,” diyecektir. Samsun, Anadolu’ya çıkış noktasıydı. Bu tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir. Atatürk de zaten Nutuk’u bu tarihten başlatır. Belki kendi doğum gününün tarihi olarak 19 Mayıs’ı seçmesi de böyle açıklanabilir.”

Nutuk demişken, Atatürk oradaki anlatımına 19 Mayıs günü ile başlar ve orada da ifade edildiği üzere, manzara hiç açıcı değildir!

Öte yandan, 19 Mayıs günü İstanbul’da Türk Ocaklı gençler Fatih’te miting düzenlediler. Vezneciler’den Fatih Parkı’na kadar olan sahada 80.000 kadar Türk toplandı. Aralarında kadınlar da vardı. Halide Edip ilk konuşmasını bu mitingde yaptı.

Hükumet teslim olmuştu ama millet teslim olmamıştı. Samsun’da da Sadi Tekkesi merkez tutularak, bir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti teşekkül ettirilmişti. Civarda Rum çeteleri etrafa dehşet saçıyor, Türkler ise bunlara karşı müdafaaya geçiyordu. Rumlar, Pontus adını verdikleri Karadeniz Bölgesi’nde Yunanistan’a bağlı bir bölge oluşturmak amacındaydılar. Nüfus olarak azınlıkta kalmalarına rağmen, tıpkı Batı Anadolu’da olduğu gibi Müslüman halkı öldürerek, göç ettirerek ya da onların, aslında zorla Müslüman olmuş Rumlar olduklarını iddia ederek amaçlarını gerçekleştirmek niyetindeydiler.

Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a geldiği gün hemen harekete geçti. Samsun’a ayak bastığı 19 Mayıs gününden 19 Haziran gününe kadar, bir ay içinde çeşitli makam ve gruplara yazdığı telgrafların sayısı 79’dur. Bazı telgraflar birkaç makam ve kişiye yazıldığı için muhatapları sayıca daha fazladır. Böylece çok yoğun bir ilişkiler ağı kurarak teşkilatlanmaya başlamıştı.

Mesela 21 Mayıs’ta Doğu’nun en önemli silahlı gücü durumundaki arkadaşı Kazım Karabekir Paşa’ya ilk telgrafı çekti ve irtibata geçtiler. 25 Mayıstaysa Havza’ya geçecekti. Yazdığı raporlarda Samsun ve çevresindeki Rum çetelerinin ve İngilizlerin yaptığı faaliyetleri anlattı, milli direniş çalışmalarını savundu.

O tarihi günden sonrası malum…

Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas Kongreleri, Ankara’ya geliş, Milli Meclis’in açılması, Düzenli Ordunun kurulması, Batı cephesi savaşları ve nihayetinde 1922 Ağustos’unda Büyük Taarruz ve Eylül’de İzmir’in dağlarında açan çiçekler…