Yeni bir yıl, yeni umutlar demektir! 2025'te hiçbir kadının ve çocuğun hayatının son bulmadığı, yokluğun, açlığın, sefaletin, eşitsizliğin olmadığı, adil bir ücretin, onurlu yaşamın, adaletin, liyakatin sağlandığı ve tabi ki ülkemize, coğrafyamıza barış ve huzurun geldiği bir yıl olması dileklerimizle 2025 yılını heyecanla karşılayarak yeni yıla girdik.
Kamu çalışanlarının, emeklilerin ve emekçilerin 2025 yılından beklentileri çok büyük. 2025 yılına büyük umutlar bağlandı ve kimse 2024'ü hatırlamak bile istemiyor. 2024 yılı en başta emekliler olmak üzere, memur, işçi ve emekçi için ekonomik açıdan çok ama çok zor bir yıl olarak geçti. Memurların, emeklilerin, işçinin ve emekçinin alım gücü gün geçtikçe eridi ve büyük bir geçim sıkıntısı çektiler. Hatta kimine göre; "Hayatım da yaşanmamış olmayı dilediğim bir seneydi" diyenler bile oldu.
Aslında bu cümle 2024 yılının büyük bir acılar yaşattığını açıkça gözler önüne serdiğinin de bir kanıtı olarak tarihe altın harflerle değil ama karanlık bir yıl olarak tarihte ve hafızalarda yer kazıyacağı aşikâr olacaktır. Kısacası kimse, artık 2024 yılını hatırlamak bile istemiyor! Herkes, ama herkes 2025 yılından umutlu ve güzel şeyler olmasını bekliyor ya da temenni ediyor. Bu bekleyişin içerisinde Memurlar ve emeklilerin beklentileri büyük! Çünkü ekonominin kötü gitmesinin faturası, daha çok bu dar kesimdeki insanlara yüklendi. O nedenle gözler önümüzdeki günlerde belirlenecek olan memur ve emekli maaşlarına çevrildi.
Emekli ve memur artık adalet istiyor, insan onuruna yaraşır bir ücret bekliyor. Her ekonomik krizde "vurun abalıya" der misali kemer sıkan kendileri olmak istemiyor. Bu ülkede ne hikmetse herkese para var ama bir emeği ile geçinen memura ve bu ülkeye hizmet ettikten sonra emekliye ayrılmış insanlara gelince ekonomik koşullar bahane edilerek para yok deniyor. Bu ülkede yaşayan herkes aynı gemide yaşıyor ise, bu geminin küreklerini neden yalnızca memur ve emekli çekiyor! Kürek çekmekten memur ve emekli yoruldu. Yeter artık! Emekli ve memur insanca yaşamak ve hayatını daim ettirmek istiyor. Yıllarca beceriksiz, basiretsiz ve memurun haklarını savunması gereken ama sendikacılık yapmayı bırakıp, sendikacılık oynayan, siyasilerin arka bahçelerini sulayan sarı sendikaların politikaları için memur ve emekli artık açlıkla ve sefaletle boğuşmak istemiyor. Memur ve emekli sadaka değil, hakkı olanı istiyor. Devletin kurumu olan TUİK bile yıllık enflasyonu %43'e yakın rakamlarla ifade ederken, memur ve emekliye bu oranın altında zam verilmesi gibi bir rakamın telaffuz edilmesi, hak ve hakkaniyetten uzak, gerçeklikle bağdaşmayacaktır. Dolayısı ile Ocak 2025 memur ve emekli maaş artışları yapılırken, gerçek enflasyon oranları ve dikkate alınarak değerlendirilmeli ve ona göre insan onuruna ve yakışır bir şekilde ücret belirlemesine gidilerek memura ve emekliye en az % 43 oranında zam yapılmalıdır. Şu da unutulmamalıdır ki; " emekli ve memur, devletin aynadaki kendi yüzüdür". O nedenle devletimizin itibarına ve insan onuruna yaraşır bir ücret belirlenmesine gidilmeli ve devletin itibarından tasarrufa gidilmemelidir.
Kamu Çalışanlarına seçim öncesinde söz verilen ve bir türlü yerine getirilmeyen sözlere de burada değinmek istiyorum. Seçim öncesinde hemen hemen birçok siyasi partinin seçim propaganda malzemesi olarak kullandığı 1/4 kadro derecesine gelen memurlara 3600 ek gösterge verilmesi ve Yardımcı Hizmetler Sınıfı Personellerinin (YHSP), Genel İdare Hizmetler Sınıfına geçirilmesi ile ilgili sözleri, seçim sonrasında unutuldu, tabiri caizse; öküz öldü, ortaklık bitti" atasözünü akıllara getirdi. Seçim bitti, her şey bitti gibi görünse de memur, seçim öncesinde verilen sözlerin, 2025 yılında yerine getirilmesini bekliyor.
Memurların 2025 yılından beklentileri o kadar çok ki anlat, anlat bitmiyor! Çünkü yıllarca ekonomik koşullar bahane edilerek birçok haklarından mahrum bırakıldılar. Memur ve emekli, "devletimizin yanındayız, gerekirse soğan, ekmek yeriz, yine de devletimizi ve milletimizi yalnız bırakmayız" dediler ve bugüne kadar sabrettiler. Artık fedakârlık yapma ve memura sahip çıkma sırası devletimizdedir.
Kısaca ifade etmek gerekirse memurların 2025 Yılından beklentilerini burada anlatmakla bitiremeyiz. Ama genel hatları ile genel anlamda memurlar özellikle aşağıda belirtilen hususlarda kendi hakları olarak, bir beklenti içerisinde olduklarını açıkça belirtmekte fayda görüyorum. Memurların 2025 yılı talepleri arasında;
Değerli Okurlar, Memurlar ve Emekliler; yazımı daha fazla uzatarak sizleri burada çokça sıkmak istemiyorum. Kısaca belirtmek gerekirse; Memur, emekli ve emekçi, 2025 yılına büyük umutlarla girdi. İnşallah 2025 yılı tüm çalışanlara sağlık, huzur, mutluluk, barış ve tabi ki geçimlerini sağlayabilmeleri için yeteri kadar para getirsin. 2025 yılının Ülkemiz ve Dünyamız için barış dolu bir yıl olmasını temenni ediyor, mutlu yıllar diliyorum.
Esen kalın.