Akın Üner

ÖZDAĞ'NAME

Akın Üner

Efendim, memlekette suçluyu övmek diye bir suç tarifi var ya; ondan korkuya yazıma "Özdağ Güzellemesi" diye başlık koyamadım.

Bizim Ümit Hoca epeyce "içerde" tutulduktan sonra "kabahati var ama yatarı yok" denildi; serbest bırakıldı.

Amerika'da Başkan Trump göçmen karşıtı politikaları deli gibi uygularken, Avrupa'daki liderler kaçak göçmenler gelmesin diye çırpınıp dururken bizde göçmen karşıtı konuşmak nasıl işse suç kabul edildi.

Yorumunu vatandaşa ve hükmü tarihe bırakıp biraz insan yönüyle Ümit Hoca'dan bahsetmek istedim.

Hukukçu değilim ki iddia'name yazayım. Benim elimden sadece Özdağ'name yazmak geliyor.

*

Aslında ben Ümit Hoca'yı epey geç tanıdım.

MHP o bizim bildiğimiz MHP iken milletvekili adayı olmuştum. Genel Başkan Yardımcımız Ümit Hoca'ydı, beni bir parti büyüğü olarak tanıştırdılar. Sonrasında İyi Partide milletvekili adayı olduğum günlerde de birlikteydik.

Siyasetçi tarafını biliyordum ama zamanla onun akademik derinliğiyle de tanıştım. Uluslararası ilişkiler ve stratejiler konusunda hakikaten derya deniz bir adamdı.

Çeşitli vesilelerle birkaç kez bir araya geldik. Klasik siyasetçilerden farklı olarak konuşup dikte ettiren birisi olmadığını gördüm.

Fikir alan, görüş soran ve sonra derlediği görüşleri harmanlayıp siyaset üreten farklı bir profil olarak tanıdım.

*

Pandemi sırasında bir Karadeniz Gezisi dönüşü Samsun'dan geçerken telefonlaştık. Ramazan günüydü, iftara yakın saatlerdeyiz. Her yer kapalı, lokantalara kilit vurulmuştu. Davet ettim, kırmadı. Kendisini mahiyetindeki birkaç güzel insanla birlikte evimde misafir etme fırsatım da oldu.

Şakacı, güler yüzlü, samimi ve sempatik bir insandır.

Milliyetçiliği, vatanseverliği, Atatürkçü yönüyle örnek olacak bir karakterdir.

*

Türkiye'nin kurucu değerlerine sadık, dirayetli milliyetçilere ihtiyacı var.

Onun içindir ki özgürlüğüne kavuşmasına sevindim. Dilerim Türkiye'de siyaset, önümüzdeki dönemde mahkeme salonlarından fikirlerin tartışıldığı yerlere taşınır.