İmralı Açıklaması Gelmeden Yazalım
MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'nin yaptığı sürpriz çıkış ile başlayan yeni açılım süreci kapsamında bebek katili terörist Öcalan'ın yapması beklenen çağrının eli kulağında olduğu söyleniyor.
25 yıllık köşe yazarı olarak böyle zamanlarda acele edilmemesi gerektiğini, açıklamayı görüp kamuoyunda oluşturulan algıları ölçmeden klavye başına geçmenin riskli olacağını bilecek kadar tecrübeli bir kalem işçisiyim.
Ancak aynı zamanda 40 yıllık bir Atatürkçü ve Türk milliyetçisi olarak, sorumluluk almaktan kaçınmayacağımı beni tanıyanlar biliyor.
Bu nedenle açıklamanın içeriğini bilmeden şu yorumları sıralayayım:
Öcalan'ın çağrısı sonrasında oluşacak atmosfer her ne olursa olsun;
BİR: Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü, anayasadaki Türklük tanımı, değiştirilemez dört maddesi konusunda tavize yol açacaksa kabul edilemez.
İKİ: Öcalan'ın serbest bırakılması ve aktif siyaset yapmasının önü açılacaksa baştan yanlıştır.
ÜÇ: Türkiye'nin Suriye ve Irak'taki gelişmeler çerçevesinde sınırlarının büyüyeceği söylenerek kamuoyunun bir Türk ? Arap ? Kürt federasyonu haline getirilmesi düşünülüyorsa bunun sonu memleketin bölünmesi ve küçülmesi olur.
DÖRT: Emperyalistlerin tuzaklarına düşen Ukrayna'nın halinden ibret alınmadan girişilecek maceraların sonu, felakettir.
BEŞ: Bu süreç, kişisel kariyer hırslarının önünü açacak düzenlemelere ve Türk demokrasisinin gerilemesine vesile edilmemelidir.
Ve, ancak!
Yukarıda saydığım rezerv ve itirazlar kayda geçirildikten sonra, eğer Türkiye'nin sınırları ve kurucu değerlerini zedelemeyecekse, ülkemizin sınırlarını tehdit edecek bir terör devletine göz yumulmayacaksa, Türk milletinin menfaatlerini gözetecek milli bir proje varsa buna karşı ön yargılı olunmamalıdır.
Şimdi Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın meşhur beytini tekrar edelim ve bekleyip görelim: "Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler."