Akın Üner

Son Mohikan Ya Da Bürokrasideki Son Mübadil

Akın Üner

Amerikalı yazar J.F. Cooper'ın 1826'da yayınlanan romanı Son Mohikan, Fransızlar'ın 1757'de yerlilere karşı yaptıkları soykırımları işleyen bir romandır.

Günümüzde Amerikan Edebiyatının başyapıtları arasında gösterilir ve sinema uyarlamaları büyük yankı uyandırmıştır.

Son Mohikan, Kızılderili kabilesinin son şefinin ölümüyle biter.

Kısacası batı Emperyalizminin Amerikan yerlilerine uyguladıkları acımasız soykırımın günahını sanat yoluyla anlatır.

*

Dün Samsun bürokrasisi içinde üst düzeyde görev yapan son mübadil olan Uzman Dr. Emine Sehmen, Gazi Devlet Hastanesi Başhekimliği görevinden alındı.

Görevden alınış biçimi TFF Bölge Müdürlüğüyken sebepsiz yere azledilen Haluk Tan'ınkine benziyor.

Hakkında bir soruşturma yok.

Görevini aksattığı, başarısız olduğu filan asla söylenemez.

Kaldı ki kısa bir süre önce başarısı takdir edilerek görev süresi yeniden uzatılmıştı.

Şimdi hiçbir gerekçe gösterilmeden pat diye görevden alındı.

*

Biz Mübadiler, çoğunlukla vakti saatinde Osmanlı tarafından Anadolu'dan Avrupa'ya iskan ettirilmiş Balkan Türkleri'yiz.

Büyük bir bölümümüz Osmanoğulları'nın mücadele halinde olduğu Karamanoğulları Beyliğinden Balkanlara zoraki gönderilmişiz.

Bir kısmımızın soyu ise Anadolu'da Yörük hayatı taşıyan Türkmen boylarına dayanır.

Aramızda Pomaklar, Arnavutlar ve Boşnaklar gibi Balkan Müslümanları vardır; onların kökleri büyük ölçüde Peçenekler, Kumanlar, Avarlar gibi Kıpçak Türklerine uzanır.

*

Bizi biz yapan üç ortak yönümüz vardır:

Türk'üz, Müslümanız ve Atatürkçüyüz.

Bu üç kimliği birlikte aynı potada yaşatabilmemizin nedeni, biat kültüründen değil itiraz kültüründen besleniyor olmamızdır.

Bizde zorla evlilik olmaz.

Bizde başlık parası olmaz.

Bizde ağalık, zorbalık sökmez.

Bizimkiler şeyhlere, şıhlara kulak asmaz.

Seçimlerde aynı evde yaşayan eşler ve çocukların farklı partilere oy atması normal karşılanır.

*

Çünkü bizim insanımız "yanlışa yanlış" demeyi aileden öğrenir.

Ancak günümüz bürokrasisinde sadakat, liyakatin önüne geçiyor.

Haliyle bürokraside bizim kızçelerimize, kızancıklarımıza tüm kapılar kapatılıyor.

Hasbelkader tırnaklarıyla kazıyarak bürokraside mesafe alan yetenekli bürokratlarımız ise "Mohikan Kabilesinin son şefi" muamelesi görüyor.

*

Mübadil bürokratların haklarını savunması gereken sarı sendika emsali siyasetçilerimizden ve onların eteklerinde dolaşıp onlarla selfi çektiremekten öte hiçbir tesirleri olmayan bizim Federallerden (!) hiç ümidim yok.

Dedim ya, Amerikan yerlilerine yapılan haksızlıkları dile getirmek için romanlar yazılıp filmler çekilmiş.

Bölge Müdürlüklerinden Büyükşehir Belediyesine,

Hastanelerden Üniversitelere,

Spordan Sağlığa,

Bankalardan Eğitime kadar,

Atatürk'ün hemşerilerine, Evladı Fatihanlar'a bürokraside yapılan haksızlıkları dile getirmek için biz de klavyenin başına oturduk, yazıyoruz.

Sağır Sultanlar duymuyor olabilir ama okuma yazma biliyorlardır herhalde!