Okumakta olduğunuz bu yazıyı Samsun'da yaşayan ancak Samsunlu olmayı becerememiş birisi yazmış olsa herhalde çok tepki alırdı.
Veyahut "doğan görünümlü şahin" misali gerçekte üç İstanbullu'dan birini tuttuğu halde PR bakımından Samsunsporluymuş gibi davrananlardan olsam, bu yazıyı kaleme aldıktan sonra linç bile yiyebilirdim.
Velakin küçük yaşlardan beri sadece Samsunspor taraftarı olarak Atatürklü armaya gönül vermiş bir kalemşör olarak bu yazı için klavye başına geçecek özgüvenini kendimde buluyorum.
Çünkü artık birilerinin çıkıp Samsun ve Samsunsporla ilgili gerçekleri yazmasının zamanı geldi.
*
Beşiktaş maçından sonra sosyal medyada bir takım paylaşımlara denk geldim:
Samsunspor localarında oturan Beşiktaş forması giymiş izleyicilerin fotoğrafları paylaşanlar mesela!
Veya Samsun'da yaşadıkları halde Beşiktaş deplasman tribününe geçip burada gol sevinçlerini sosyal medyada yayınlayanlar!
Beşiktaş'a gönül vermiş çocukların fotoğraflarını paylaşıp "Hani bu şehrin çocukları Samsunsporluydu" filan diye duyarlılık kasanlar.
*
Samsun bir buçuk milyona yakın kişinin yaşadığı büyük bir şehir.
Bu şehirde yaşayanların çok önemli bir bölümü, çeşitli sebeplerden ötürü başka şehirlerden gelmiş komşularımız.
Sinoplusu, Ordulusu, Giresunlusu, Amasyalısı, Trabzonlusu, Bayburtlusu, Rizelisi, Artvinlisi hep beraber yaşayıp gidiyoruz.
Bu kardeşlerimizin büyük bir bölümü bir nesil önce Samsun'da yaşamıyordu. Birçoğu akrabalarının cenazesi veya düğünü için başka şehirlere gidip geliyor.
Aralarında samimiyetle Samsunsporu tutan elbette vardır. Ancak hasbelkader Samsun'da yaşıyorlar diye otomatik olarak Samsunsporlu olacak değiller ya?
Önemli bir kısmının henüz Samsunsporlu olacak kadar Samsunlu olmamaları normal değil mi?
Marifet, onların Samsun'da doğup büyüyen çocuklarına Samsunluluk ruhunu kazandırabilmekte!
*
İki kızım var, Allah bağışlasın. İkisi de yalnızca Samsunspor'u tutuyor.
Ancak ilkokula giden küçük kızım, sınıf arkadaşlarının başka takımlara gönül verdiğini öğrenince "hani Samsun'un çocukları Samsunsporluydu baba?" diye sorgulamadan edemiyor.
Anadan babadan Samsunsporlu yetişmeyen çocukların gerçek birer Samsunspor taraftarı olmaları slogan atarak olmuyor.
Sportif başarı konusunda rekabet etme imkanımızın olmadığı, ulusal televizyonlarda ve sosyal medyada sürekli konuşulan, yıldız futbolcu transferleri yaparak gündemde kalan dört malum kulübün propagandasını lafla kırabilir misin?
Çocukları Samsunspor'un maçlarına, antremanlarına götürecek organizasyonlar yapmazsan,
Popüler futbolcuları okullara götürüp imza günleri tertiplemezsen,
Okullarda "Samsunspor kolları" oluşturmazsan,
Çocuklara forma hediye etmezsen, bu çocukları doğal yollardan Samsunsporlu yapabilir misin?
*
Bu konuda Yüksel Yıldırım başkanın da eksikleri var. Taraftarlarla duygu bağı kurmakta zorlanıyor.
Samsunspor, herşeye rağmen maça gidecek 20 binden fazla taraftar bulabiliyorsa bunu uzun yıllar içerisinde şehrin markası haline getirenlere borçlu.
Yoksa insanlar, maaş almıyorlarsa neden bir şirketin taraftarı olsunlar?
Yüksel Beyin taraftarla ilişkiler konusuna biraz daha kafa yorması gerekiyor.
*
Birkaç cümle de siyaset adamları ve bürokratlara!
Şehrin markası Samsunspor'a hizmet etmek marifet değil, bir görev.
Elbette antrenman sahalarının, altyapı tesislerinin, stad çevresinin bakımına destek vererek görevlerini yerine getirenlere teşekkür etmeliyiz.
Ancak otobüslerin önüne Samsunspor atkısı koymak filan gibi ucuzluklar Samsun gibi bir metropole ne kadar yakışıyor?