Okuyucu ne kadar memnun bilmem ama ben yazarken metaforlarla bir şeyler anlatmayı seviyorum.
Bugünkü yazımın başlığına da iki tane metafor sıkıştırıverdim.
Anlayana sivri sinek saz misali!
*
"İnstagram tepesi" lafı bana ait değil: İzleyen vardır, "Bizim Köyün Şarkısı" isimli bir aile komedisinin bir sahnesinden çaldım.
Anadolu'nun bir köyünde imkanlar kısıtlı, köyün biraz üstünde bir tepe var, internet sadece orada çekiyor. Köyün gençleri, dış dünya ile iletişim kurmak için vakit buldukça tepeye çıkıyor. İnternetin çektiği bu müstesna yere de "instagram tepesi" adını vermişler.
İnstagram Tepesi, küçük Anadolu köyünün gençlerinin sosyalleşebildiği tek mekan olduğu için çok değerli!
*
Yazımın başlığında bir de "okçular" metaforu var.
Şimdiki muktedirler okçuluk sporuna çok anlam yüklüyor.
Değerli tabii, ata sporu!
*
Okçular Tepesi, İslam Tarihinde özel önemi olan bir yerin adı.
Uhud Savaşı'nda Peygamber Efendimizin bir tedbir olarak 50 kadar okçu yerleştirdiği küçük bir tepeden söz edilir.
Savaşın İslam Orduları lehinde neticelenmekte olduğunu düşünen okçulardan bir bölümünün ganimetten pay alabilmek için görev yerlerini terkettiği ve bunun savaşın seyrini tersine çevirdiği rivayet edilir.
*
İnstagram Tepesi ile Okçular Tepesi arasında ne bağlantı olabilir?
İzah etmeye çalışalım.
*
İsrail' kızdık, instagramı kapattık.
Oysa memlekette milyonlarca sosyal medya bağımlısı var.
Dahası instagram üzerinden ekmeğini çıkartan insanlar mevcut.
Hal böyleyken, instagramı kuran şirkete kızıp cezalandırmaya kalkıyorsunuz ve şalteri (!) indiriyorsunuz.
Peki, toplam ekonomik büyüklüğü devletlerin bütçelerinden fazla olan bir küresel bir şirketin Türkiye'deki faaliyetlerini durdurunca caydırıcı olabilecek misiniz?
Pek sanmam.
Peki bu uygulamadan asıl kim mağdur oluyor?
*
Demem o ki, "İnstagram" tepesinde sosyalleşmeye alışmış olan millet, yersiz biçimde mağdur edilirse "okçular" tepesini terk ederse şaşırmayınız.