Samsun'da "Rumlardan kalma tarihi eserleri korumak" diye bir cümle kurmaya başlayınca karşınıza üç farklı koronun dikilmesine hazır olun:
Birincisi, "Kafir Rumlardan toz bile bırakmayacaksın!" korosu ki bunlarla dikleşmeye kalkarsan vatan haini damgasını yemek işten bile değildir.
İkinci koro, "azizim, bunca ekonomik sıkıntı var, üç kuruş paramızı bunlara mı saçacağız?" diye terennüm eder.
Bütün bunlardan çok daha güçlü ses çıkartan bir üçüncü koro daha var, onlar da "Rumlardan kalma defineler" dışında bir türkü bilmezler.
*
Sevgili Ufuk Üner, Tekkeköy ve özellikle Kutlukent civarındaki tarihi eserlerin yaşatılması için mücadele veren gönüllülerden birisi.
Evvelki sene Tekkeköy Belediye Başkanlığı, Çırakman Mezarlığı yanındaki tarihi yeldeğirmeni kalıntısını kafeterya haline dönüştürmeye kalktığında bu saçmalığı durdurmak için yöre halkıyla beraber mücadele vermişti.
Geçtiğimiz gün beni aradı. Bu defa Çırakman Mahallesinin batısındaki tarihi Kemerli Çeşme'nin yıkılmak üzere olduğunu ve bunun için ilgili kurumlara dilekçe verdiğini anlattı.
Tescilli bir yapı olan Kemerli Çeşme, aslında tarihi bir ayazma. Eski halini bilirim. Sütunlar arasından girilen bir ön bölümü vardı ve suyu çok güzeldi. Sonra defineciler musallat oldu. Ardından tabiatın acımasızlığı derken o güzelim yapı kaybolmaya yüz tuttu.
Sevgili Ufuk dilekçe verince bir yetkili yerinde keşif yapmış.Rapor tutacağını söyleyerek gitmiş.
Daha önce buraya kaymakam ve belediye reisleri de geldi, meseleye bir çare bulmadan ayrıldılar.
Bakalım bu defa bir çare bulunabilecek mi?
*
Bölgedeki tarihi eserlerin korunmasını isteyen dostlar, devletin buraya el atıp restorasyon yapmasını ve belki görevli personel tahsis ederek korunmasını istiyor.
Ancak bu konuya bütçe ayırma konusunda kamu görevlilerinin neden tereddüt yaşadığını anlamak zor değil.
Bu eserlerin aslına uygun olarak restorasyonu çok maliyetli ve sonrasında korunması oldukça zor.
Bu nedenle atılan taşın ürkütülen kurbağaya deymeyeceğini düşünüyor olmalılar.
Peki çare ne derseniz; evvelki sene yeldeğirmeni konusu gündeme geldiğinde yazmıştım.
Tekrar edeyim.
Rumlardan kalan tarihi eserleri korumak için restore etmek yeterli değil.
Bunları yaşayan tesisler haline getirmek ve turizme kazandırmak gerekir.
Tekkeköy Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi konuya el atmalı.
Kültür Bakanlığı bürokratları da destek vermeli.
Önce yapılacak özel bir imar düzenlemesi ile Kemerli Çeşmenin olduğu derenin batısında büyükçe bir kültür alanı elde edilmeli, Yeldeğirmeni özgün hali korunarak buraya nakledilmeli.
Çeşme ve yeldeğirmeni bütünleşik bir bakış açısıyla, açık hava müzesi mantığıyla restore edilmeli. Çevresine bir müze kafe açılmalı.
Buraya gelmek isteyenler için bir yol yapılmalı ve uygun büyüklükte bir otopark projeye eklenmeli.
Aksi halde ne kadar tecilli olursa olsun bölgedeki tarihi eserleri yaşatmak, muhafaza etmek ve turizme kazandırmak mümkün olmaz.
Günü geldiğinde kaybolup gider.
Yazık olur.
*
Ben yöreyi tanıyan, mevzuata yabancı olmayan, mübadele konusunda çalışmaları olan bir gönüllü olarak yardımcı olmaya hazırım.
Peki Çırakmanlılar böyle bir değişime rıza gösterir mi?
Dahası Kültür Bakanlığımız, Tekkeköy ve Büyükşehir Belediyelerimiz, Samsun'a yeni bir renk getirecek böyle bir projeye nasıl bakar?
İşte orası şimdilik meçhul.