Demokrasi, son tahlilde bir kültür! Haliyle Türkiye'de başka, İngiltere'de başka, Rusya'da başka, dünyanın bir başka coğrafyasında başka yorumlanır.
Japonya ya da Finlandiya'da devletin kesesinden çorba içen siyasetçi utanç içinde istifa eder.
Mısır'da, Azerbaycan'da veya Irak'ta devlete masraf olmasın diye bisikletle işe giden siyasetçi, "kendine hayrı yok ki millete ne hayrı olacak?" diye küçümsenir.
***
Komşu Yunanistan'da iki ay arayla iki defa seçim kaybeden ana muhalefet partisi lideri Çipras, değişimin önünü açmak için istifa etmiş.
Hem de Selanik doğumlu Türk şair Nazım Hikmet'in "En güzel deniz henüz gidilmemiş olandır" dizelerini okumuş.
Partisinin genel kurulunda aday olmayacağını açıklamış.
***
Bunu yapan adam, henüz 1974 doğumlu? Yunanistan'ın en genç başbakanı olarak tarihe geçmiş.
Yani geçmişi başarılarla dolu, önünde de Allah nasip ederse uzun bir siyasi hayat var.
Ama ana muhalefete düştükten sonra 2 seçim partisini iktidara taşıyamayınca enayi (!) gibi istifa etmiş.
***
Lafın tamamını deliye söylerler.
Türkiye'de sabahtan akşama günde üç kere seçim kaybetsen istifa aklının ucundan geçmez.
Dedik ya demokrasi bir kültür diye:
Kendilerini ülkenin en demokratik siyasi partisi olarak ilan edenler bile Çipras'ın Ç'si olamıyorlar.
***
İktidara geçen: "kendine Müslüman"
Muhalefete demir atan: "kendine demokrat"
***
Madem Çipras bir Türk şairden alıntı yapmış.
Biz de antik Yunanistan'dan bir şair olan Solon'un dizeleriyle yazımıza son verelim:
"Kanunlar örümcek ağlarına benzer: Güçsüz ve hafif şeyler ona yakalanır; daha ağır olanlar ise onu parçalayıp geçer."