Akın Üner

o DOLAR da Işıksızım

Akın Üner

Rahmetli Kayahan bizim gençliğimizin yıldızlarından birisiydi. Buram buram Akdeniz kokan şarkılarıyla hepimizin yüreğini titretiyordu.

 "Ben perişan, günlerim dar, anlamazsın yar" dizelerini hiç unutamadığımız "Odalarda Işıksızım" onun en güzel şarkılarından birisiydi.

Hayırsız bir sevgiliye yazmıştı besbelli.

Tıpkı Türk milletinin dolara olan aşkı gibi karşılıksız bir sevdanın acıklı şarkısıydı.

***

Seçimlerden önce hükümet adamlarının adeta can siparane savundukları döviz kurları, Mehmet Şimşek'in direksiyona geçince otobanda tam gaz giden TOGG gibi uçuşa geçti.

Bir taraftan ekrana bakıyorum, bir günde yüzde 7'den fazla kayıpla dolar 23 lira duvarını çoktan kırmış euro ise 25 TL'ye dayanmıştı.

Döviz kuru deyip geçmeyin:

Akaryakıttan cep telefonuna, bilgisayardan ilaca kadar günlük hayatta bağımlısı olduğumuz her şey dövize endeksli!

Yani sabahtan bu yana cebimizdeki her yüz liradan yedi lirası uçtu gitti.

***

Öyle anlaşılıyor ki yeni maliye bakanımız Mehmet Şimşek'e bel bağlanmış durumda.

Bir zamanlar Kemal Derviş'in süper bakan sıfatıyla millete acı ilaç içirmesi misali o da "şimşek gibi" cüzdanlarımızı delecek.

O hikâyeyi genç okuyucular için hatırlatalım.

IMF'den gelecek kredilere karşılık yüzyılın en sert ekonomik tedbirlerini uygulayan Derviş, topyekun bir fakirleşmenin ardından Türk siyasetini darmaduman edip geldiği yere geri dönmüştü.

***

Şimşek'in acı reçetesinin adı "Ortodoks maliye politikası" diye servis ediliyor.

Önceki maliye politikamız bu durumda "Katolik" mi yoksa "Protestan" mıydı, orasına aklımız ermez.

Hoş, onu da "faiz haram" filan diyerek, "nas" etiketiyle, dini bütün, yerli ve milli diye servis etmişlerdi!

***

Doların uçuşa geçtiği günün akşamı Mehmet Şimşek, tweet silahını çekip piyasalara güven vermeye çalıştı.

İlk tweet'de İngilizce yazdığına bakılırsa güven vermeye çalıştığı piyasa adamları Londra'da, Washington'da filan yaşıyor olmalı!

Fakirleşen milyonlarca Türk vatandaşının güvene ihtiyacı kalmamış.

Onların ellerindeki tek silah olan oyları da beş yıllığına ellerinden alındığına göre Türkçe tweet işiyle vakit harcamaya ne hacet?

***

Çok da umutsuzluğa kapılmamak lazım: Eğer dişimizi sıkarsak 2-3 seneye ekonomik kriz belki biraz yatışır.

Önemli olan sonrası!

Eğer üretim ekonomisine geçmezsek, harcadığımızdan fazlasını kazanamazsak, (şimdilik) on milyon kişiyi aşan sığınmacıları beslemeye devam edersek, doğal güzelliklerimizi beton ekonomisine kurban edersek, bilime sanata önem vermezsek, kimlik siyasetine teslim olup adaletten uzaklaşırsak 4-5 sene sonra yine dövizimiz biter.

Kendimize yeni bir Kemal Derviş, yeni bir Mehmet Şimşek aramaya başlarız.

Bir yandan da Kayahan'ın şarkısını terennüm eder dururuz: o DOLAR da ışıksızım!