Akın Üner

SAMSUN'DA SEL VE BELEDİYE MÜHENDİSLİĞİ

Akın Üner

Samsun'da kuvvetli yağışlar nedeniyle şehir merkezinde ve bazı ilçelerde büyük aksaklıklar meydana geldi. Samsunlular ciddi şekilde mağdur oldu. Herkese geçmiş olsun, Allah daha beterinden hepimizi muhafaza etsin.

Felaketlerin boyutları, şüphesiz doğal afetin şiddetiyle olduğu kadar alınan tedbirler ve tekniğe duyulan saygıyla orantılı olarak değişiyor.

Bazen Hatay ? Kahraman Maraş Depremleri gibi ağır bedeller de ödüyoruz bazen de Samsun'daki sel felaketi gibi nispeten ucuz atlatıyoruz.

İşte tam da bu noktada belediyelerimizde mühendislik hizmetlerinin kalitesi ve liyakate esasına uygun görevlendirmeler yapılıp yapılmadığı önemli bir kriter olarak karşımıza çıkıveriyor.

***

Her meslek biraz matematik gerektirir ama hiç şüphesiz mühendislik kadar hesap gerektiren bir sektör yoktur.

Mühendisin fenni vazifesi, tek başına bir bina ya da tesis yapmak olduğunda matematik formüllere sadık kalmaktan ibaret olabilir. Ancak iş bölge ve şehir planlamaya gelince tek başına formüller yetmez.

Zira alt yapıdan trafiğe, sosyal donatılardan güvenliğe hesaplanması gereken birçok faktör daha devreye girer ki bunun için sadece rakamların dilini bilmek yetmez.

Aynı zamanda çok boyutlu analiz yapmayı, estetik duygusuna sahip olmayı,  sosyoloji ve siyaset bilmeyi de gerektirir.

İşte bu nedenle şehir planlamasından sorumlu teknik kadroların vizyoner ve cesur kimseler olması gerekir.

***

Ülkemizde şehir planlamasından sorumlu olan belediye mühendisleri, ne kadar donanımlı olurlarsa olsunlar mesleki bilgilerini yeterince kullanamıyorlar.

Siyasetçiye teknik sebeplerle hayır diyebilmenin zorlukları bir tarafa mesleklerini yeterince icra etme fırsatlarının bile belediyelerin kurumsallıktan uzak çalışma koşulları nedeniyle kısıtlı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

İşte tam da bu nedenle bizim şehirlerimizde ne alt yapı, ne trafik planlaması, ne sosyal donatılar ne de estetik duygusu istenen düzeye erişebiliyor.

Büyük paralar harcanarak yapılan işler; kötü planlama, yanlış kararlar, yapboz tahtasına dönen iş akışları, estetik duygusunun olmaması ve siyasetçilerin baskın karakterleri gibi sebeplerle beklenen faydaları sağlamıyor.

***

Samsun kent merkezinde ne zaman kuvvetli bir yağış olsa Canik ilçesindeki sanayi bölgeleri ve Derebahçe ? Duruşehir civarında demiryolu hattının kenarlarında su baskınları oluyor.

Her defasında sorunun çözümü için bazı müdahaleler yapılsa da kalıcı çözüme gidilemiyor.

Çünkü bölge planlanırken kot farklarıyla, alt yapı hatlarının kapasitesiyle, üstü kapatılan dere yatakları için kullanılan kanaletlerin çaplarıyla ve yüzey sularının akışkanlığıyla ilgili mühendislik çalışmaları fazlasıyla yetersiz.

Gariptir ki sel felaketinin boyutu ne olursa olsun Karayolları Genel Müdürlüğünün çevre yoluna yaptığı viyadük de TCDD'nin demiryolu hattı da bundan pek fazla etkilenmiyor.

Çünkü bu iki kurum da mühendisliğin gereğini ta Ankara'dan yapabilirken Samsun'da mühendislik hizmeti olarak işin gereğini layıkıyla yapamadığımız gayet açık.

***

Farkında mısınız, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yaptığı Derecik köprülü kavşağında ya da Belediyeevleri Kavşağında şehirlerarası trafiğin aktığı kollarda neredeyse hiç dur ? kalk ya da tıkanma olmuyor.

Ancak aynı kavşaklarda Samsunluların günlük trafikte kullandığı kavşak kollarında hem kapasite hem de trafik güvenliği yeterli değil.

Çünkü Karayolları, kendi planlamasını kendine göre yapıyor. Oysa bu kavşaklarla belki yüz sene beraber yaşayacak olan biz Samsunlulara hizmet eden belediyeler, bu planlamalara müdahil olmuyorlar.

Ellerinde yeterli donanımda mühendis olmadığından da değil: Mühendislere bir şey sorulmadığından! Siyasetçiler "yatırım geldi" diye meseleye bakıp işi kurcalamadan onaylatıyorlar çünkü!

***

Hasbelkader Samsun'daki hafif raylı sistem yapılırken proje müdürüydüm.

Hattın teknik olarak en problemli yeri, Eğitim Fakültesi ile Karayolları arasındaki bölümdü. Burada neredeyse sıfır kodundan başlayıp Kürtün Çayı ve Eğitim Fakültesi köprüsünü geçtikten sonra tünel içinden geçerek yükselip Karayolları Bölge Müdürlüğünün arkasına çıkılıyor.

Eğim, drenaj, derenin taşkını, köprülü kavşağın bağlantı kollarının kotları derken çok ince bir mühendislik işi vardı karşımızda.

Bakın aradan kaç yıl geçti, burada ne bir sel baskını, ne başka türlü bir krizle karşılaşmadık. Çünkü projeyi Karayolları ve DSİ gibi iki güçlü mühendislik kuruluşu ile çalışmıştık.

Gel gör ki çok daha kolay çözülmesi gereken Atakum tarafında sorunlar hat işletmeye alındıktan yıllar sonra çözülebildi. Çünkü kendi içimizdeki birimlerle en az üç dört kez yazışma yaptığımız halde yağmur suyu, kanalizasyon ve dere geçişi gibi alt yapı deplasmanları zamanında ve tekniğine uygun bitirilememişti.

Bir başka deyişle raylı sistemin kendi mühendislik işleri mükemmel biçimde yapılsa da hattı enine kesen altyapılar yeterli kapasitede olmayınca defalarca sel sorunu yaşandı.

Hatta bir defasında hattın kendisini sel basmış, sebebini soran gazeteci arkadaşlara "biz su baskınının sebebi değiliz, mağduruyuz"  cevabını verince basın tarafından eleştirilmiştik. Ancak muhalif tutumuyla bilinen mühendis odaları da benim teknik açıklamamı doğrulamışlardı.

Sonraki yıllarda delme tekniğiyle altyapı deplasmanlarındaki eksiklikler büyük ölçüde giderildi. Bu sayede eskisi gibi hattı artık sel basmadığı gibi çevredeki binalarda da raylı sistemin altyapı eksikliğine bağlı hasar meydana gelmiyor.

***

Okuyucularım bu yazdıklarıma bakarak şimdiki belediye yönetimini ya da önceki dönemlerdeki başkanları hedef tahtasına koyduğumu düşünmesinler.

Sorun Ali'de Veli'de aranmamalı. A partisi B partisi meselesi hiç değil!

Sorun, ülkemizdeki belediyecilik kültüründen kaynaklanıyor: Samsun'daki selde yaşananların sebebi de şahıslar ya da partilerden ziyade yetersiz liyakat anlayışı ve teknik elemana kulak asmayan yerel siyaset mantığı.

***

Çare ne derseniz: Belediye Başkanları, hem üst düzey hem de orta düzey bürokratlarını seçerken liyakate ve teknik tecrübeye öncelik vermeli!

Teknik gerekçeleri ortaya koyan ve münasip bir üslupla konuşan teknik eleman, "evet efendim sepet efendim" diyen ve "neme lazımcı" bir yandaştan çok daha faydalı olabilir.

***

Allah Samsunumuzu ve tüm şehirlerimizi sellerden, depremlerde, doğal afetlerde, görünür görünmez felaketlerden muhafaza etsin.