Dünyada gündemin en hızlı değiştiği ülke hiç kuşkusuz Türkiye olmalı!
Haliyle biz kalem işçileri için Türkiye'de yazacak konu bulmak çok kolay.
Lakin sıkıntı şu: Biz klavyenin başında bir yazıyı tamamlayıncaya kadar memlekette gündem vjjjt diye değişiyor.
Yazdığınız yazı da güme gittiğiyle kalıyor!
***
Bu yazı da muhtemelen öyle olacak.
Çünkü ben klavye başına geçtiğimde ahali "Erzurum mitingindeki taşlama" konusuna odaklanmıştı.
Memleketin bir yarısı "şeytan taşlayan hacılar" gibi saldırganları kutsarken kalan kısmı "haksız yere recmedilmiş mağdure" pozisyonunu almış tepki yağdırıyordu.
Lakin siz bu yazıyı okurken üstünden üç miting, iki televizyon programı, bin beşyüz tweet filan geçeceği için gündem nereye döner orasını Allah bilir.
***
Gözden kaçırmış olabilirsiniz:
Biz memlekette taşlama kavgası yaparken Britanya'da başka bir taş kavgası vardı.
Ana kraliçe Elizabeth biliyorsunuz öldü gitti. Yerine oğlu III. Charles tahta oturdu.
Haşmetmabın taç giyme töreninde İskoçyalı kulları ile arasında "taşa oturma" mevzusundan bir kırgınlık hasıl oldu.
Meğer 17. Yüzyıldan beri her İngiliz kralı taç giyerken kutsal olduğuna iman edilmiş bir kaya parçasının üzerine oturtulurmuş.
***
Ne saçma demeyin. Adamlar kendi mitolojisine sahip çıkıyor.
Bizde olsa günah deyip o taşı iş makineleriyle ezip un ufak ederlerdi.
***
Mevzunun İskoçlarla ilgisini merak edenlere şöyle izah edelim:
Rivayete göre Kelt kökenliler kavimler göçüyle Galya'dan İrlanda'ya göç ederken bu kutsal taşı yanlarında götürüyor.
***
Bu kaya parçası kutsal abicim: Kelt Tanrıları bu taşa oturup kral olan muhtereme itibar ediyormuş.
Onun içindir halk arasındaki adı "Kader Taşı" imiş.
***
Keltlerin kutsal taşı bir müddet İrlanda'da kral oturağı olduktan sonra bir iç savaşta soylulardan birisi taht kavgasını kaybedip İskoçya'ya kaçıyor.
Ama kumarda kaybeden aşkta kazanır misali, kaçarken kutsal kayayı kaptığı gibi İskoçya'ya götürüyor.
Bu defa kayanın üzerine oturup başına bir taç giyiyor.
Çizgi filmdeki gibi "güç bende artık!" diye bağırıp kendini kral ilan ediyor.
İskoçyalı Keltler de "kayanın üstünde bağıran adamı mübarek kabul ederek" krallığını kabulleniyor.
***
Bu iş 200 sene kadar babadan oğula bir düzen böylece giderken İngilizler taşın hikayesini öğreniyor.
Kafası bozulan bir İngiliz kralı, 13. Yüzyılın sonunda İskoçya'ya saldırıyor. Kelt kralını tepeliyor. Oturduğu kutsal kayayı da yanlarında götürüyor.
O vakit bu vakit İskoç krallarının kayası, İngiliz krallarının poposuyla hemhal oluyor!
***
1950'de üç dört genç İskoçyalı, bir Noel gecesi kayayı nasıl beceriyorlarsa kralın tahtının altında muhafaza edilen yerden söküp memlekete kaçırıyorlar.
Olay duyulunca İskoçyalı milliyetçiler sevinç gösterileri yapıyor.
Nihayet İngiliz polisi kaya hırsızlarının yerini tespit ediyor.
Kutsal mutsal ama neticede bir taş parçası bu.
İşlem sırasında yanlışlıkla kırılıp ikiye bölünüyor.
Aksilik işte!
***
İskoçya'da ayrılıkçı rüzgarlar artınca 1996'da başbakan Tony Blair bir jest yapıyor, kutsal kayayı İskoçya'daki Edinbourg sarayında muhafaza edilmek üzere memleketine iade ediyor.
***
Muhtemelen yarım asırdır tahta kazık kakmış Kraliçenin de bir gün öleceğini düşünmediler.
Hak vaki olup da yerine oğlu Charles geçince bu defa eski ritüelleri anımsıyorlar.
Kralın kral olması için kutsal Kelt kayasına oturup tacını giymesi gerekiyor.
Sessiz sedasız İskoçya'dan kayayı alıyorlar. İşlemi tamamlıyorlar.
Charles, Kelt Tanrıları katında da kral oluyor.
***
İskoçlar istedikleri kadar bağırsınlar. At alan Üsküdar'ı, şey yani Buckingham'ı geçiyor.
***
Demem o ki:
İngilizler de Türkler de bir alem!
Yıl olmuş 2023, Londra'den Erzurum'aTaş Devri devam ediyor.
Frad Çakmaktaş'la Barni Moloztaş kavgaya devam!
Yaba daba du!