Evvelki gündü, telefonum çaldı. Arayan bizim Bünyamin Kocaoğlu hoca... Kısa bir selam sual faslından sonra, MHP Milletvekili adayı İlyas Topsakal'ın bir grup akademisyenle yapacağı sohbete beni davet etti.
Ben Bünyamin Hocayı çok severim, halk adamı bir profesördür. Lafının ağırlığı vardır.
Açıkçası İlyas Topsakal'ı da merak ediyordum. Televizyonlardan bildiğimiz bir isim ama ekranlar karşısındaki konuşmacıların gerçek dünyada bambaşka insanlar olabildiğine çok tanık olduğum için bu daveti memnuniyetle kabul ettim.
***
Toplantı yeri, Atakum Down Cafe'nin yamacındaki bir kitap kafeydi. Akşamın biraz da ilerleyen bir saatinde bir araya geldik.
Misafirlerin çoğu Cumhur İttifakına yakın akademisyenler. Genel ekseriyeti de ülkücü ama kimisi ak ülkücü, kimisi üç hilal yanlısı.
Eski Türk Ocağı ve Ülkü Ocağı başkanı bozkurtlar da var.
Aralarında tek tük İyi Partiye ya da başkalarına sempati duyan da olabilir.
Elimizde "kim hangi partili" diye ölçen bir alet de yok neticede.
***
"Senin orda ne işin var, akademisyen misin sen?" diye soran olabilir. Bizim akademik kariyerimiz ulaşım kürsüsünden alınmış bir yüksek lisans diploması ile sınırlı olsa da bilimsel kongrelerde sunduğumuz tebliğler de var.
Eh, Asya Balkan Stratejik Araştırma Merkezinde de emeğimiz var.
Sağolsun akademisyen hocalar beni de kendilerinden say edip davet etmişler, ne büyük onur!
***
Lafı uzatmayalım, İlyas Topsakal hakkındaki izlenimlerimizi hızlıca yazalım:
BİR: Rusya ve Türk Cumhuriyetleri konusuna ömrünü vermiş donanımlı bir profesör profili çiziyor. Türk Dünyasını çok iyi tanıyor, "Turancılık" denilen kızıl elmanın önünde aşılması gereken çok dağlar tepeler olduğunun bilincinde bir devlet adamı profili çiziyor.
İKİ: Sıkı bir Türk Milliyetçisi olsa da tam bir bilim adamı bakışına sahip; doğruları söyleyen, vatansever profile sahip, aklı selimler arasında CHP'li-AKP'li-İYİ'li filan gibi ayrımlar yapmadan beraber çalışabilecek makul bir bilim insanı.
ÜÇ: MHP'nin içinde çok dirsek çürütse de aktif siyasete henüz alışamamış. Dahası alışmaya da pek niyeti varmış gibi gelmedi bana. En çok beğendiğim yönü de bu oldu.
DÖRT: Samsun'da yaşamadığı ve Samsun'u yeterince tanımadığı konusunda hakkında oluşturulmak istenen algılar onu belli ki çok üzmüş. Sürekli olarak aslında şehri ne kadar iyi tanıdığını anlatmaya çalışıyor.
BEŞ: Eşi hanımefendi programın sonunda söz alarak "kaz tiridi pişirme" konusunda ne kadar iddialı olduğunu söyledi ancak bunu test etme imkanımız şimdilik olmadı. Bunu bir seçim vaadi olarak alacak hanemize yazdık.
***
Son söz...
Samsun çok uzun yıllar sonra akademik bakışa sahip bir siyasetçiyi meclise gönderecek gibi görünüyor.
Kendisini iyi yetiştirmiş isimlerin siyasete girmesi hepimiz için bir kazanç.
İlyas Topsakal, bir siyasi partinin milletvekili adayı olarak elbette belli bir çizgiyi muhafaza edecektir.
Siyasette uzun soluklu olması ise daha geniş kesimlere kendisini sevdirecek kanalları açma becerisiyle doğru orantılı olacak.