Samsun Son Haber

GAZETECİLER...

Samsun Son Haber

Yasama, Yargı, Yürütme ve Basın demokrasinin, özgürlüklerin ve hukukun teminatıdır. Hür rejimlerin olmazsa olmazlarıdır. Onlar olmazsa boğuluruz. Nefes alamayız.

Ama tek şartla hepsi de bağımsız olacaklar ve birbirlerinin alanlarına müdahil olmayacaklar.

Basın yargının yerine geçer insanları yargılar ve mahkum eder ise olmaz.

Yargı hiçbir kurum ve kişiden talimat almadan ve etki altında kalmadan karar verirse hak yerini bulur, adalet olur.

Yürütme insanları yaşatmak için iş yaparsa huzur olur.

Yasama kişi hak ve özgürlük alanlarını genişletici faaliyet yürütürse insanlar mutlu ve güven içinde olur.

Ancak bunlardan basın bence en önemli fonksiyonu icra eder.

Hem toplumun bilgilenmesini sağlar hem de bir nevi toplum adına  kamu denetimi yapar.

Çünkü vatandaşlar yürütme, yasama ve yargı faaliyetlerinden basın eliyle haberdar olur. Hak ve haksızlığı basın eliyle öğrenir.

Bunun için haber ve yorumlarını tarafsız, objektif ve doğru yapmalıdır.

Yalan haber kesinlikle yapmamalı.

Kişilere ve kurumlara iftira atmamalı.

Bir haber ve yorum ile hayatlar kararır yada kurtulabilir. Bunun sayısız örneklerini  çok gördük.

Gazeteciler; erdemli, ahlaklı, düzgün kişiler olmalı. Önüne gelen herkes ama herkes ben gazeteciyim diyememeli.100 TL ye internet veb sayfası satın alarak gazeteci oldum dememeli

Gazeteciliği geçim kaynağı gören

Şantaj aracı yapan

Toplumdan ziyade kendi çıkarlarına kullanan

İntikam aracı yapan

Kişi ve kurumlardan para koparmak için tehdit  olarak kullanan

İnsanların namuslarına, ailelerine saldıran

Düşmanlık  için kullanan

Onur ve itibar avcılığı yapan

Hakaret eden

İftira eden

Küfür eden

Ahlaksızca haber ve yazı yazan

Yüz kızartıcı ifadeler kullanan,

Basını kendi çıkar ve emellerine kullanan

Dedi kodu yapan

Fitne ve nifak çıkaran

Kişilerin ekmeğine ve işine saldıran

Mikserlik yapanlar asla gazetecilik yapmamalıdır.

Bu tipler kendilerini gazeteci sanırlar ve öylede söylerler.

 Kendilerini kaf dağında görürler ama toplum nazarında sıfırdan da aşağılık insanlardır.

Sokakta korkusuzca gezemezler, kafalarını inlerinden çıkaramazlar.

Çocukları babalarının adlarını telafuz etmekten çekinirler.

Şerrinden çekindikleri için bir iki bürokrat bunlara yüz verir. Kurumlarını gezdirir. Onlarda hemen büyüklenirler. Bilmezler ki önünde ceket iliklettirdiği bürokratlar içlerinden `bu yılan bana dokunmasın` der. Şerrinden emin olmak için ilgi gösteriyormuş gibi yaparlar.

İşte bu köşede müfteri, sahtekar, ahlaksız, kendini gazeteci zanneden tipler  rahat olmasın, huzur bulmasın diye yazı yazacağım.

Ziya paşanın bir beyti ile bitireyim;

Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir

Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.