Bu günlerde yediğimiz, içtiğimiz korona oldu. Vallahi hep beraber "illallah" ettik. Biz kalem işçilerine de yazacak başka konu kalmadı, mecburen kıyısından köşesinden koronalı günleri yazıp duruyoruz.
"Yazmak zorunda mısın efendim? Otur evinde, çay iç, çiçeklere bak, eş dostla görüntülü whatsapp muhabbeti yap!" diyenleriniz vardır tabii...
O iş öyle değil ama... Bu köşe yazarlığı, biraz maraton koşuculuğuna benzer. Kolay mı haftada iki - üç kere kelam edecek konu bulup köşe döşemek? Maazallah biraz ara verirsen eski formuna bir senede geri dönemezsin. Onun için şu konu kısırlığında bile bir ucundan yazacaksın ki formunu koruyasın!
***
Bu ara sosyal medyada korona geyiklerinden birisi bencileyin romancılarla kafa bulmak için döndürülüyor.
Mesela "Korona Günlerinde Aşk" diye bir roman yazılıyormuş. Daha sonra filmi de çekilecekmiş. Herhalde başrollerde Jackie Chan ile Zhang Ziyi oynar!
Marquez'in "Yüz yıllık Yalnızlık" kitabı yerine "Yüz yıllık Karantina" olabilir mesela. Allah yazdıysa bozsun!
***
Romancılarla kafa bulursanız onlar da şarkıcıları, türkücüleri makaraya sarar. Ben de üşenmedim; koronalı günlerde dinlemeniz için en güzel türkü sözlerini sizin için derledim.
***
Kırklareli yöresinden başlayalım mı:
"Sülman Aga'nın garısı, koronadan yatıyor. / Sülman Aga ona altı patlar atıyor."
***
Koronanın merkezi İstanbul diyorlar. Hadi oraya uğrayalım, ama maske takarak!
"Koronadan karantinaya geçilir. / Hekim elinden zehir olsa içilir. / Bu dünyada başa gelen çekilir. / Beni şad et Şadiyem başın için."
***
Şöyle Bursa'ya doğru yaklaşıp Uludağ'ın temiz havasını alalım mı?
"Koronalı mısın kadifeli gelin, çaydan mı geçtin? Yanakların al al olmuş, pozitif mi çıktın?"
***
İzmir'e uğramadan olur mu hiç?
"Ah bir ataş var, derecemi ölçün. / Sen evde kal ben doktora gideyim. / Uzun olur karantinanın günleri /Ah çatal olur koronalının ciğeri. "
***
Yasak gelmeden Denizli'ye de bir yol uğramak lazım:
"Koronanın gezdiği yollar belalı, imanım. / Haydi üç gün oldu korona, ben bu derde düşeli. / Gayduraguppak koronam. / Nasıl nasıl edelim biz bu işi!"
***
Aman ormancı, Muğla'da karantina ne alemde?
"Çıktım Belen kahvesine, baktım oraya. / Bay Mustafa çağırdı, maskeyi takmaya. / Koronacı gelir gelmez yıkar masayı. / Söz dinlemez ormancı, çekmiş virüsü. / Aman ormancı, deldin karantinayı. / Köyümüze bıraktın yoktan bir acı."
***
İç Anadolu'ya geçerken Konya'ya bir uğrayalım bakalım:
"Yürü yavrum yürü, maskeni kürü. / Şimdi de geçti burdan, koronalının biri. / Hani benim elli dirhem makarnam? / Karantinadan başka saklamam."
***
Başkentteyiz, başkentte:
"Koronanın taşına bak. / Gözlerimin yaşına bak. / Bir virüse esir olduk. / Şu feleğin işine bak."
***
Adana köprü başı...
"Korona işin başı, / Çıkma saraya karşı. / Nereye geziyorsun var, / Sokağa çıkma yasağı."
***
Urfalıyam ezelden...
"Urfa'nın etrafı koronalı dağlar, aman aman. / İçlerim yanıyor gözlerim ağlar. / Benim bu derdime bulunmaz derman aman. / Gezme virüs bu dağlarda beni avlarlar."
***
Kayseri'siz olur mu?
"Gesi bağlarında dolaşıyorum. / Kaybettim maskemi arıyorum. / Bir tek Allahıma güveniyorum. / Gesi bağlarında bir top gülüm var. / Hey Allah'tan korkmaz, sana bana ölüm var. / Ölüm var da şu dünyada virüs var."
***
Biraz da Doğu'da dolaşalım. Diyarbakır'dayız:
"Diyarbekir ile bağlar arası. / Yakti beni koronanın karası. / Sende salgın bende virüs yarası / Yandım kovid yandım senin elinden. / Çok sallama maskelerin düşer yüzünden."
***
Erzurum çarşı pazar:
"Ela gözlüm pandemiden gidersem. / Zülfü perişanım kal melul melul. / Kerem et, yüzden çıkarma maskeni. / Ağla, gözyaşını sil melul melul."
***
Ula uşağum, bize her yer Tirabizon da!
"Çayelinden o yani, / Cidelum yani yani. / Yüzündeku maskenun / Ben olayim hamali. / Fatiramun ederu, / Keseyi iflahimi. / Aç beyaz maskenu, / Bir göreyum yuzinu."
***
Ordu'nun dereleri, aksa yukari aksa...
"Sosyal mesafede de / Ordu'nun aşıkları. / Adamı öldürüyor da / Yarin hapşırıkları. / Oy korona korona da, / Sağlık bakanı mısın? / Yanık yanık söylersin de, / Bilim kurulunda mısın?
***
Yazımızı memleketimiz Samsun'a torpil yaparak bitirelim bari:
"Pınar susuz olur mu? / Dibi kumsuz olur mu? / Şu dünyada sevenler, / Sosyal mesafede olur mu?"