Dünden beri duyuyor, okuyor, şok oluyorum. Özel araçta giderken sigara içenlere ceza yazılması haberleri malum.
153 TL ceza kesiliyor. Değerinden fazla vergi ödeyerek aldığınız aracınıza, dünyanın en pahalı akaryakıtını koyuyorsunuz. Zaten marşa basınca efkar ister istemez vuruyor.
Yakıyorsunuz kendi fiyatının iki katı kadar vergi ödediğiniz sigaranızdan. Dumanını tellendire tellendire Samsun’da geziyorsunuz. Tabi bu arada bir çukurdan çıkmadan diğer çukura giriyor arabanız. Elbette trafikte bu bozuk yollar değil sigaranız kazaya sebebiyet verebilir.
Daha sigaranızdan bir iki çekmişken polis ‘dur bakalım’ diyor. Sebep; kendi mülkün olan kendi özel alanın olan aracının içinde kendi istek ve arzunla sigara içmek. ‘Ver bakalım 153 TL’
Hadi buradan yak bakalım.
Şimdi devlet sağlığımızı mı düşünüyor?
Madem devlet sağlığımızı düşünüyor. O zaman doğalgaz fiyatlarını ucuzlatsın. Doğalgazı kısa kısa hepimiz zatürre, grip ve nezle gibi dünyada çare bulunmuş çok az ölüm oranlarına sahip hastalıklar nedeniyle toplu ölüm yaşayacağız.
Sağlımızı mı düşünüyorsunuz?
Dünya Sağlık Örgütü dünya genelinde kanserden ölümlerin oranı yüzde 16 olarak belirtiliyor; yani her altı ölümden birinin nedeni kanser.
Türkiye’de ise her sekiz ölümden birinin nedeni (yüzde 13) kanser. Ancak bölgeden bölgeye büyük farklar var. Örneğin Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne’de yaklaşık her dört ölümden biri, Kocaeli Dilovası bölgesinde (yüzde 37) her üç ölümden ve Antalya ilinde ise her 10 ölümden birinin nedeni kanser.
Sağlık Bakanlığı, 2011-2016 yılları arasında kanserden ölümlerin dünya ortalamasının üstünde olduğu Antalya, Ergene ve Dilovası’nda geniş çaplı bir araştırma yaptı. Kanser vakalarında çevre kirliliğinin rolüne ışık tutan çalışmanın sonuçlarını açıklayan Gıda Mühendisi Bülent Şık hakkında 5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın 3. duruşması bugün görülecek.
Çalışmada insan sağlığını tehdit eden pestisitin taze fasulye, biber, hıyar, marul, maydanoz, çilek, erik ve elmada maksimum kalıntı limitlerini çok aştığı ortaya çıktığı ifade ediliyor. Rapora göre sularda ise yine kanserojen etkisi bilinen hidrokarbon kalıntıları tespit edildi.
Sağlığımızı mı düşünüyorsunuz?
O zaman gıda denetimlerini layığı ile yapın. Türkiye Ziraatçiler Derneği’nin araştırmasına göre küflenen peynirden krem peynir, iç yağdan kıyma, soyadan sucuk, sakatattan tavuk döner yapılıyor. Bakın Karadeniz’e Kazım Koyuncu’dan Rizeli Neslican Tay’a kadar kimleri verdik toprağa. Karadeniz’de yaşayıp kanserli akrabası olmayan var mı? Ben görmedim.
Sağlığımızı mı düşünüyorsunuz?
Dört bir yanımız nükleer, termik vs santrallerle kuşatılmasın o zaman. Karadeniz dereleri HES’ler yüzünden kurudu. Karadeniz Bölgesi'nde son 10 yıl içerisinde 203 Hidroelektrik Santral (HES) yapıldı. 20 HES’in inşaatı devam ederken, 123'ü de proje aşamasında.
Sağlığımızı mı düşünüyorsunuz?
Sağlıklı nesiller için sağlıklı gıda tüketiminin önemini anlatmaya gerek yok. Asgari ücretle geçinen aileler evlerine sağlıklı bireylerin yetişmesi için uygun gıdaları temin edebiliyorlar mı? Et balık alabiliyorlar mı?
Sağlığımızı mı düşünüyorsunuz?
Kurban Bayramı öncesi İspanya’dan ithal edilen 2 bin 939 besilik canlı hayvanın veteriner sağlık sertifikalarının sahte olduğu ortaya çıktı. Türkiye’nin dört bir yanına dağılan canlı hayvanların, İspanya’da hayvan giriş ve çıkışının salgın hastalık nedeniyle yasak olduğu bölgeden ithal edildiği iddia edildi.
Aynı hikaye market poşetlerinde de yaşandı. Plastik atık vs bilmem ne dediler, 1 kilosu en fazla 10 TL olan market poşetlerinin tanesini bize 25 kuruştan satıyorlar.
Bu arada kahvelerde, toplu ulaşım araçlarında, kamusal alanlarda sigara içilmemesi harika. Buna kimsenin itiraz etme hakkı yok. Ben küçüklüğümden hatırlarım şehirlerarası otobüs yolculuklarında sigara içilebilirdi.
Zaten 302-303 gibi otobüslerle yolculuk yapan herkes de hatırlar yolcu koltuklarının arkasında küllükler olurdu.
O otobüs de 3-5 kişi sigara yaksa duman altı bir batakhanenin havasına bürünürdü. İçeride hamilesi yaşlısı rezillik. Ama özel araçta sigara içmeye karışmak, o bambaşka. Sağlıkla açıklanamaz.
Deyin ki; ‘Devletin paraya ihtiyacı var’ hep birden seferber olalım. Ama bu tür hakemi kandırmaya yönelik hareketlere girmeye gerek yok.
Ben mi? Zamlar nedeniyle sigarayı bırakmış ama arada tek tük içen biriyim. Arabamı da dün sattım. Yani beni çok bağlamıyor.
Zaten aracımı satmadan beni akaryakıt zamları da ilgilendirmiyordu. Ben hep 50 TL’lik yakıt alırdım.